‘’Haber7 Yazarından Filistinlilere İftira’’

  • GİRİŞ21.01.2009 12:50
  • GÜNCELLEME21.01.2009 12:50
Bu başlık bana ait değil, adının başına “İslami” ifadesini koyarak kendisini Müslümanların “gündemini” belirlemek misyonuna adadığını iddia eden, ancak “iftira” ve “yalan haberle okuyucularını aldatan” bir sitenin başlığı. Tabiî ki başlığın altındaki haber; şahsımı, Haber7’yi ve Editörümüz Yaşar İliksiz’i hedef alıyor. Bir yığın tehdit ve hakaret mailleri alıyorum. Ağza yakışmayan küfürler, inanılmaz hakaretler…
 
Şüphesiz Haber7’nin ve bizlerin bu konudaki; duruşu, tarzı belliyken kalkıp anlı şanlı bir cevap yakıştırmak gereksiz olacaktır.
 
Lakin orada şahsımla ilgili özel bir durum olduğundan dolayı konuya bir açıklık getirmek istiyorum. Zira buradaki arkadaşlarımız “İsrail İçin Sıra dışı bir Yazı” başlıklı köşe yazımı kırpıp, kesip alıntılamış ve alakasız ifadeleri birleştirerek haberleştirip şahsımı “Filistinlilere İftira”cı diye suçlayarak yazının altına da mail adresimi vermiştir.
 
***
 
Yazılarımı takip edenler bilir, okur maillerine, yorumlarına saygı duyarım. Ancak çoğu zaman gelen yorum ve mailler maalesef yazının içeriğinden ve ne anlatmak istediğinden habersizce yazılmış oluyor. “tencere dibin kara, vur beline kazmayı” gibi bir durum çıkıyor ortaya.
 
Gülsem mi ağlasam mı bilmiyorum.
 
 Ama beni asıl üzen şey, işi gazetecilik olan; yazı, kelime, kavram olan bir haber sitesi’nin ne anlatmaya çalıştığımızı anlamamışcasına bizi hedef haline getirmesidir.
Durum açıkça şudur ki, “Filistin’e İftira ettiğimizi” haber yapan bu arkadaşlar, asıl iftirayı bize yapmıştır.
 
 ***
 
Önce şuradan başlayalım…
İsrail İçin Sıra dışı Bir yazı” başlıklı yazıdan nasıl olurda “Filistinlilere İftira” gibi bir sonucu çıkarttığınıza hala şaşırıyorum. Yazıyı dikkatle okursanız yazının konusu İslam dünyasının tembelliği ve vurdumduymazlığıdır. Benim sancım “kahrolsun İsrail” dediğimiz ülkenin dünyaya hükmetme çabasıyla ortaya koyduğu çalışmayı takdir etmek değil, bundan ders çıkartılmasıdır.
 
Filistinde zulüm var, yak bir İsrail Bayrağı” kolaycılığa kaçmaktır. Söylediğim şey budur. Elbette gösterilen tepkiler, eylemler önemsiz, değersiz değildir. İstanbul’da, Ankara’da, Konya’da, Adana’da, Maraş’ta yapılan mitinglerin çoğuna katılmış birisi olarak yazıyorum bunları. Lakin yetersizdir. Mitingle tepki vermek çabası, eğer bizim daha çok çalışarak içimizdeki aydınlığın dünyaya yansıması yolundaki çabayı körüklemiyorsa bir anlam ifade der mi? Çalışmıyorsak, üretmiyorsak, gayret göstermiyorsak sonumuz ne olur?
 
Yazının mesajı buydu.
Ve yazının sonunda da tembelliğimize isyan edercesine şunları yazmıştım:
 
“Bu yazı çok uzar, ne siz okursunuz bu tembellikle, ne de benim sizin okuyacağınız konusunda inancım var. Nede olsa kısa ve öz yazılar okumaya bayılırsınız. Gidin TV izleyin, internette porno yıldızlarının fotoğraflarına bakın, Chatt ve msn’i kız tavlama yönteminde kullanın, oğlunuzun zekasını Futbol kanallarının şifresini nasıl çözdükleriyle anlatın. Ya da meydanlara gidin İsrail bayrağı yakın… Çünkü bu daha kolay ve zevk vericidir…
 
Sakın üretmeyin, yeni şeyler icat etmeyin, çocuklarınızı meslek sahibi yapmayın, tüketim canavarı olun…Çiftçilik yapmayın, tezek kokusuna katlanılmaz, toprağı kim ekip bekleyecek? Teknolojinin sadece tüketicisi olun, sakın üretici nasıl oluruz? diye düşünmeyin. Ortadoğu ve Avrupa’nın pazarı durumunda kalmaya devam edin. Filmleri korsan CD’lerden izleyin, kitapları korsan kitapçılardan alın, üreten, yazan insanı kalkındırmayın ki bir daha üretmesin, yazmasın…”
 
Bu cümleler; tembelliğimize, üretim değil tüketim toplumu olduğumuza bir isyandı. Lakin bu arkadaşlar ve yorum atan okurlarımız bu bölümü  şöyle anlamış;
 
Fatih Bayhan, “İsrail İçin Sıradışı Bir Yazı” başlıklı yazısında, internette porno yıldızlarının fotoğraflarını izlemekle meydanlarda İsrail bayrağını yakmayı aynı kefeye koydu.” Diye haber yapmış.
 
El İnsaf!
 
 Benim isyan ettiğim şeyde bu değil mi?Çalışmıyoruz, bilgisayar teknolojisini, interneti kadın-kız meseleleri için kullanıyoruz, pornografik yayınlara bakıyoruz” diyorum…Kim bakıyor? Açın haberleri okuyun, Google’de Türkiye’nin en çok aradığı ilk üç konuya bakın. Neymiş? Türkiye google’de en çok “Porno ve sex” aramış…
İsyanım buna…
 
Siz buna isyan eden bir yazarı nasıl olurda “internette porno yıldızlarının fotoğraflarını izlemekle meydanlarda İsrail bayrağını yakmayı aynı kefeye koydu” diye suçlarsınız.
 
 
Allah aşkına yazıyı yeniden okuyun. Ne büyük bir hata yaptığınızı da anlarsınız...
 
 ***
 
Her şeye rağmen bu haber ve iftira kampanyasına üzülmedim… Aykırı yazılar yazan her yazarın başına gelir bu hadiseler… Tüm bu haber ve yorumlar içinde beni asıl en çok üzen bir yorum Makine Mühendisi olduğunu yazan bir okuyucumdan geldi. İşi Mühendislik olan bu okuyucum, “yeni şeyler üretelim”, “Kahrolsun İsrail” dediğimiz devlet tarım, bioteknoloji, yazılım alanlarında dünya devi, “domates, buğday, karpuz, patates” tohumu vermiyorum dese dünya kırılır” diye haykırdığım yazıya, “Elbette üretmemiz lazım, bende bunun için mühendislik okudum, bana düşeni yapmak istiyorum” diye cevap yazacağına bakın ne yorum atmış:
 
İsrail İçin Sıradışı Bir Yazı” başlıklı yazınızdan dolayı sizi nefretle kınıyorum. Ya çıkıp Müslümanlardan özür dilersiniz ya da size okuyacağım dua/beddua şöyle olacak. “Allah’ım sen bunların sonunu Arial Şaron’un sonu gibi yap ve bunları Arial Şaron’la haşret, kahr u perişan et.” Behçet ATİLA / Makina Mühendisi
 
Şimdi ben hangi derdime yanayım…
 
***
 
Filistinliler haşarı çocuk” demişim. Yetmemiş, “Filistin tarihini okumamışım”…
“Boykat etmeyin, gereksiz” demişim. Evet, Boykot, tüketim toplumun refleksidir. Ben size üretim toplumu olmanızı salık vermiştim. Üreterek, daha çok çalışarak tepkinizi koyun, koyalım demiştim…
 
Hata bendeki size gözyaşlarınızla boğulacak duygusal bir yazı yazıp “ağlama edebiyatı” yapmadım.
 
Oysa en iyi yazdığım şey duygusal konulardır. Müthiş ağlatırım okurlarımı…
 
Ağlar ağlar okursunuz, site site alıntı yaparsınız…
 
Lakin İslam Dünyası’nın 100 yıldır anası ağlıyor. İstedim ki “zaten anamız ağlarken” yeniden bir ağıt yakmayalım. Bir haykırış marşı söyleyelim, diriliş muştusu verelim... Ağlayarak kahrolmak yerine, çalışarak güçlenmek yolunu seçelim...
 
Kan ağlayan coğrafya, “artık ağlamak vakti değil, yürümek vaktidir, desin istedim…
 
Ama heyhat ki ne heyhat…
 
Ağlatanları seviyor bu halk…
 
FATİH BAYHAN – HABER 7

Yorumlar42

  • sultan arslan 16 yıl önce Şikayet Et
    önce halkın boykot duyarlılığını destekele sonra üretim toplumu olalım mesajı ver. yazarın kastı bazı cümleleri dolayısıyla haddi aşmış görünüyor. tembel olmayalım mesajını doğru cümlelerle verememiş. üstelik boykot uygulamak tüketim toplumu olmak dolyısıyla aşağılanacak bir eylem değil belki de üretim toplumu olma yolunda bir itici güç olacaktır. üstelik bugünkü koşulda ilk olarak yapılabilcek eylemlilik budur. neden gereksiz olsun? onu da yapalım üretim toplumu da olmaya gayret edelim. büyük laflar edip aykırı yazar olmaya çalışmak bunu mu gerektiriyor
    Cevapla
  • ali kaya 16 yıl önce Şikayet Et
    maalesef. evet maalesef bizim dini inancımızda milliyetçiliğimizde sözde kalmıştır. ibadetimizi gösteriş olarak yaparız. miiliyetçiyiz deriz ama en baba ithal rabalara da biz bineriz. devleti soymak bizde bizde hırsızlık değil açıkgözlülüktür. beş vakit namaz kılmayız ama ramazan ayı gelince tervihleri kaçırmayız. marketlerden yerli malı değil habancı malı seçeriz. bunları uzatmak çok kolay. velhasıl hepimiz suçluyuz. sağcı ve solcuları aynı yerde eğitip türkiyeye göderenlerde filistinlilerdi. bunuda hatırlayın.
    Cevapla
  • ibrahim demir 16 yıl önce Şikayet Et
    devam2. hayır aksine coksunuz ama bir selin getirdiği çerçöp gibi hiç bir gücünüz olmayacak buyuruyor. gazzenin harabından sonra tevbe edip Allahın ipine sarılmalı, ona itaat ve mücahedeye cok calışmaya söz vermeli. boykot etmek güzel ama burda acziyetimizi de ortaya koyuyoruz. demekki üretmiyor devamlı tüketiyoruz her yanımız onların ürünleriyle dolu. asıl kıyam gür imanlı kalplerin coşkusuyla gerçekleşir akif merhumun deyimiyle...
    Cevapla
  • sekine 16 yıl önce Şikayet Et
    bu zihniyet, tek sen değilsin. Çalışmalıyız çalışmalıyız çalışmalıyız. Bu güzel sözlerin anlamlarını boşaltmış yazar. Bu tip israil destekçilerinin taktikleri. Üretelim demiş sonra boykot edince ne olacak demiş. Kendimiz üretmeliyiz. Ne güzel korumuşsun israil mallarını kelime oyunlarıyla. Hem boykotu es geçtirmeyi amaçlıyor hem de israilin lanetlenmesi gerektiğini. Biz israil amerika... nın piyasasını azaltacak işler yapınca da (maziyi kastediyorum) bu zihniyet başka edebiyat oyunlarıyla köstek olur.
    Cevapla
  • superukala 16 yıl önce Şikayet Et
    Yazarin söylediklerinin altina bende imzami atiyorum... Kahrolsun israil.. diye slogan atacagimiz yer miting meydanlari ile SINIRLI kalmamali herkez isinin basina döndügünde bir demirci ustasi demiri örsde döverken kahrolsun israil diye döverken ayni zamanda o isledigi demire bicim vererek üretmisde olur örnekleri genisletsin herkez bilgisi dahilinde. CALISMADAN slogan toplumu haline gelmemizde siyonistlerin isi. calisip üretmedikce daha cok slogan ve göz yasi üretiriz
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat