Ayşe Arman’a yardım yazısıdır!
- GİRİŞ14.04.2009 16:47
- GÜNCELLEME14.04.2009 16:47
Her ne kadar sen, Ahmet Hakan’dan “yardım” istemiş olsan da, hemşehrilik duygusu dolayısıyla sana daha yakın olduğum için yardımına koşmak istedim. Biz iki Adanalı emin ol çok iyi anlaşırız Ama kalkıp da benden, “İnsanı üç şey uçurur; motor, aşk ve puro” özdeyişi beklememelisin. Zira o sözlerin hemşehrimiz Ömer Çelik’in başına ne onulmaz yaralar açtığına şahit olanlardanım.
Bak, inan çok iyi anlaşırız, ama sakın gelip “yatak odamda” söyleşi yapmaktan falan bahsetmeyeceksin. Bilirim, sen o mayınlı tarlalarda dolanmayı seviyorsun. Öyle ya Bild’in Patronunu yatağa atmış, teybe basmış kadınsın
Ama gel bugün biraz matrak, biraz ciddi ama işin hep doğrusunu konuşalım.
Zannetme ki, “Ahmet Hakan dışında hem yaşadığın "dünya"ya ait olan hem de o öteki "dünya"yı bilen biri yok da etrafında”
Önce şuradan başlayalım.
“Senin dünyana ait din anlayışından ” Satırlara yansıdığı kadarıyla; cevabını aradığın başlıklardan bazısı şunlar; “Bunun bir ortası olamıyor mu?” diye sormuşsun. Yani; Hem namaz kılınıp hem bara gidilemiyor mu?
Hem umre hem Vatikan yapılamıyor mu?
Hem seksten hoşlanıp hem dua edilemiyor mu?
Biz dünyaya sadece ibadet etmek için mi geldik?
Niye hazlardan uzak durmak gerekiyor?...”
Sevgili Ayşe Arman!
Şimdi sana ayet/hadis yazıp bir tebliğ cihetine gidecek değilim, o işin uzmanlarına kalmış. Ama aradığın “orta yol var ya” işte onun için bazı şeyler yazayım sana
Evet, “bunun bir ortası var” Aslında dinde “orta yolu” tavsiye eder.
Lakin o etrafımıza yansıyan ve dine ait karelermiş gibi duran, ama içi boş görsel objelerden öte gitmeyen, bohem ve sivri yaşantının “asıl” dinle hiç alakası yoktur.
Hani “Hem namaz kılınıp hem bara gidilemiyor mu?” sorusuna herhalde mekanlara ait bir yasakla cevap verilmez. Önemli olan o mekanda ne yaptığınızdır.
“Hem umre hem Vatikan yapılamıyor mu?” sorusu daha ilginç, çünkü hiçbir Hıristiyan da “hem Vatikan, hem Umre yapmaz” İkisi ayrı dünyaların dini sembolleridir. Ama bir Müslüman, Vatikan’ı ziyaret maksadıyla neden gidemesin ki? Hatta Buda’yı bile ziyaret edebilir
“Hem seksten hoşlanıp hem dua edilemiyor mu?” diye ısrarla soruyorsun, Ahmet Hakan’da yazsın cevabı ama ben önce davranayım, öyle bir kısıtlama var mı? Bunu yeni duyuyorum Rahat ol, hem hoşlandığını yap, cilvelerini yap eşine, hem de kalkıp dua vaktinde duanı et Fantezilerine de yasak yok işte
Geriye ne kaldı Ayşeciğim
***
Babası, kızın Arya’ya, “Peygamberimiz buyuruyor ki” diye her söze başlamak zorunda değil.
Hadi seni daha da rahatlatayım, rahatlatmak bana düşmez ama, cemaatlerden çok korkuyorsun ya, evet fanatiklerinden, aşırılarından gerçekten kork. Çünkü onların çoğu aklıyla düşünmez, emir eri gibi aklını kiraya vermiş gibi bir yaşantı sürer. Ama bak öyle dinde cemaat mecburiyeti falan kesinlikle yok. Yani “gir bir cemaate, cenneti garantile” durumları falan hikaye
Sen inançlı birisin, itiraf ediyorsun ya, “denizin altında bile” itiraf ettim diyorsun. Yerde gökte Allah’ın İkisi arasındakilerde O, kalplerde olanı en iyi bilendir.
Bu sözlerinden de anlaşılıyor ki yaşadığın Dubai’de seni hayli germişler
O çok özentili anlattığın “Arya ve sevgilisi buluşmaları” herhalde bir kurgudan ibaret, ya da çocuk oldukları için bu kadar rahat yemek yemişler. Türkiye’de böyle bir kısıtlama da yok
“Mahalle Baskısı” diye tutturdun ya Ayşeciğim, o mahalleye bir insen, “hangi baskı?” diye yeni bir makale yazarsın.
İstersen gel seninle şöyle Adana Gazi Paşa’ya, olmadı Yeni Baraj’a, çok istiyorsan Yüreğir’de Sarıçam’a takılalım Bak Adana tam koreografiye uygun. Dört merkez ilçeden üçünde Ak Parti kazandı. Gel, istediğin yerde beraber gezelim “mahallelerin seni nasıl sahiplendiğine şahit ol”
***
Allah’ın seni sevdiğine neden kızsın insanlar, hele Müslümanlar. İnsan, Allah’ın bir eseridir. Yunusça bir özdeyiş sarar Anadolu’yu, “Yaradılanı yaradan’dan ötürü hoş görür”
Bak Dubai sana yaramamış, unutmuşsun Anadolu’yu
Seni bu afilli halinle bile hangi Anadolu şehrine gitsen hoşgörüyle karşılar, ayranı köpürtür, bulguru tereyağlı, kahvaltını bal, kaymakla kurarlar
Sakın İtalyan geline neler yaptığımızı söyleme? Bu tür münferit olaylar en modern ülkelerde bile olmuyor mu? En son Avustralya’da kendi öz kızına evinin bodrumunda 25 yıl tecavüz eden babayı nereye koyacaksın?
Ve tabi Adanalıların adliye kavgaları
Bilirsin Adana adliyelerinde kavga eksik olmaz Tv’ler, gazeteler 3. sayfada her gün bir Adana kavgasına yer verir. Peki, tüm Adanalılar kavgacımıdır?
Bir Adanalı olarak bu soruya nasıl cevap vereceksin?
***
Cemaatini dinin züerinde gören herkesten kork Ayşe Ama yazdığı maillere bakıp endişeye kapılma, bize de bu tarz ne mailler geliyor. Yazmak, bir iddia sahibi olmaktır. Bir yazara gelen tepkiler, o yazarın okunduğunu da gösterir. Sevinmelisin, hatta maaşına ek bir zam bile isteyebilirisin. Çünkü yazın okunuyor. Duyduklarım doğruysa Ertuğrul Özkök’ün gündem toplantılarında ilk sorduğu soru; “Ayşe’nin yazısı geldi mi?” oluyormuş. Bak gördün mü!? Okunan yazı, genel yayın yönetmenlerinin de ısrarla takipçisi olduğu yazar haline getirmiş seni.
O halde “imdat” çağrını biraz abartılı bulduğumu ifade etmeme izin ver. Adanalı harbidir, bu senin yazılarına da yansımış. Harbi harbi yazıyorsun, ama abartıdan kaçınki bir gün kurtlar gerçekten sürünü bastığında köylüler sana inansın Ayşeciğim
Şimdi yeni bir yazı için bilgisayarın başına geçmeden önce şöyle aynaya bir bakıver.
Seni inanca götüren; Arya’ya, Dağ’a, Orman’a bir bak.
Fanatiklerden sıyrılıp, “orta yol”dan bakmayı dene hayata. Ve yeni yazını insanları, kitleleri tahrik etmeden yazmayı dene
İnan, çok daha faydalı bir iş yapmış olacaksın
Fatih BAYHAN Haber 7
bayhanfatih@mynet.com
Yorumlar23