Kurtulmuş'u neden tebrik ediyorum?

  • GİRİŞ14.05.2009 10:57
  • GÜNCELLEME14.05.2009 10:57
Haber7’nin özgür tartışma platformu olduğu dün bir kez daha kanıtlandı. Kim ne derse desin, haber siteleri içinde; yazılarıyla, haberleriyle, yorumlarıyla ciddi bir platform oluşturdu haber7.com. Bu satırları yazmama neden olan Prof. Dr. Osman Özsoy’un dünkü köşe yazısıdır. Yazıya gelen yorumları baştan aşağı taradım. Her türlü yoruma yer verilmiş. Müthiş bir tartışma ve sorgulama…
 
***
 
Gelelim asıl o tartışma yaratan yazıya… Özsoy hoca dün öyle bir yazı kaleme aldı ki, içinde hem “Fethullah Gülen”, hem de “Milli Görüş” vardı. Ama ilk defa cemaat ve siyaset ilişkisi “iç tartışma” olmaktan çıkmış hem de tam siyasetin göbeğinde bir mesele haline getirilmişti.
Tartışmaya neden olan Saadet Partisi Lideri Numan Kurtulmuş’un haftalık bir dergiye verdiği röportajından “cımbızlanan” bir cümlesiydi.
 
Genel Başkan Kurtulmuş, “Fethullah Hocaefendi ile ilgili, birazda kırgın ve sitemkar bir şekilde, “Nedense bize uzak durdular, cemaat bu dönem politize oldu.” demişti.
 
Röportajın içinde verilen onca mesaj bir kenara ötelenip sırf Hocaefendi ile Saadet Partisi arasındaki gerilime meydan verecek bu cümleyi cımbızlayan haber siteleri tamda internet gazeteciliğine uygun “flaş” ve “şok’lama yapmış oldular.
 
***
 
Tamam bu konu hayli çetrefillidir…
 
Tamam bu tartışmanın neresinde durursanız durun hep bir tarafından vuruş yeme ihtimaliniz var…
 
Tamam bunca mesele varken nerden çıktı şimdi bu? Diyorsunuz…
 
Ama ne olursa olsun;
 
Eğer, bazı düşünceleri “iç konuşma” olmaktan çıkartmak gerekiyorsa,
Eğer, dışarıda hep bir “rol keserek” dolaşmaktan sıkılmış ve artık “titre ve kendine gel” şarkısını mırıldanmalıysak,
 
Eğer, “sitem etmek” hakkının olduğuna, “neden bize destek vermediniz” çağrısını bir siyasetçi için normal bir çağrı olarak görmeliysek Numan Kurtulmuş’un “sitem vari” açıklamasını da o babdan değerlendirmemiz gerektiğini anlarız.
 
Bu sitemi bir başka siyasi lider de yapabilirdi… Nihayetinde partisine herkesimden oy istemek hakkına sahiptir.
 
 ***
 
Osman Özsoy Hoca’nın yazısına yansıyan, “Gülen Analizi sorunlu mu?” tartışmasına gelelim… Sayın Özsoy, “işi kalplerle olanların siyasete taraf olmalarının doğru olmadığından bahisle, cemaat’in de her siyasi partiye eşit durduğunu hemde Gülen’in ağzından verdiği cümleyle anlatıyor. Fakat en çok Numan Bey’in “madem bu kadar siyasetin içindeler, o halde siyasi partilerini kursunlar” cümlesine takmış. Ama hocam, o cümlenin önündeki cümleye bir bakıverelim.
 
Ne diyor Numan Bey, “Eğitim alanında Hocaefendi'nin grubunun hakikaten milletin büyük bir kısmının benimsediği çok güzel örnekleri var. Hocaefendi'nin yerinde olsam Türkiye'ye gelirdim. Türkiye'de yetkili bir yerde olsam gelmelerini temin ederdim. Eğer, eğitimin çok üstünde siyasi faaliyetler şeklinde dönüştürmek istiyorlarsa da buyursunlar gelsinler, partilerini kursunlar...”
Şimdi bakınız, buradaki asıl cümle, ya da haberci gözüyle yazıyorum, haber değeri taşıyan cümle şudur, şu olabilir: “Türkiye'de yetkili bir yerde olsam (hocaefendi’nin) gelmelerini temin ederdim…”
 
Röportajın koptuğu cümle bence budur…
 
Ve bu cümle röportajın kapak cümlesi olabilecek boyuttadır. Neden mi? “Saadet’e oy vermedikleri için sitem eden genel başkan Kurtulmuş, Hocaefendi ve grubuna bakışındaki samimiyeti o kadar berrak bir şekilde ortaya koyuyor ki, “Türkiye'de yetkili bir yerde olsam gelmelerini temin ederdim” diyor.
 
Bu cümleye sığdırılan samimiyeti görmek yerine, “Gülen Cemaati Politize” oldu cümlesini manşete çıkarmak, olsa olsa cemaat ve Saadet ilişkilerine fitili çekilmiş bomba koymaktır…
 
***
 
Bir başka yanlış açıdan bakıldığına inandığım konu cemaatlerle siyasi partiler arasındaki ilişkilerdir.
Bu konu yıllarca anlatıldı, tartışıldı, ya da “gizli gündem” olarak hep varlığını korudu.
Süleyman Demirel’in yeni aday olan bir genel başkan adayına söylediği bir sözü hiç unutamam. Derki Demirel,Bir ayağın hep cemaatlerde olsun. Gerekirse onlardan bir - iki temsilcide listende olsun, onları yok sayan siyasette başarılı olamaz”…
 
Demirel, Türkiye gerçeğinin farkında bir siyasetçi olarak tavsiyelerde bulunuyor aslında. Ve bakınız kendiside bunu hep uygulamıştır…
 
Peki cemaatler siyasetle aralarına mesafe koymalı mıdır? Yoksa asıl işleri olan “kalplerin ıslahıyla mı uğraşmalıdır?”…
 
Bu tartışmaya buradan ne yazsam yinede tartışma konusu olacaktır. Ama şunu söylememe müsaade ediniz. Siyasetin olmadığı hangi alan vardır ki ülkemizde cemaatler bunun dışında kalabilsin. Burada sorun, her alana siyaseti bulaştıran siyasetçilerde mi? Yoksa mecburen siyasetçiyle iletişime giren cemaatlerde midir?
 
 Evet, cemaatler, demokrasilerde siyasete baskı unsuru olabilecek örgütlü yapılanmalar arasında sayılabilir. Bu gayet normaldir, taraflı veya her partiye eşit mesafede durmaları da önemli değildir.
 
***
 
Olaya tamamen “demokratik hak” açısından bakarsanız bireyin tercih özgürlüğü gibi; cemaat, grup veya lobilerinde tercih hakkı vardır. Ve bu hakkından ötürü ayıplanamaz.
Bu nedenle genel başkan sayın Kurtulmuş’un “sitemvari” sözüne Osman Özsoy’un, “Gülen cemaati her partiye eşit mesafededir” gibi bir açıklaması cevap olmaz. Çünkü Cemaat, herkes bilir ki “her siyasi partiye eşit mesafede” değildir. Bu cemaat’in ruhuna da aykırıdır. Cemaat, hocaefendi’ninde ifade ettiği gibi “topluma hizmet noktasında gördükleri her kişi hakkında reyini açık edecek kadar taraftır”… Buradaki “hizmet” noktası tartışma götürebilir. Zaten asıl meselede budur.
***
Suya sabuna dokunmadan”, kırmadan, dökmeden bir yazı olsun çabasına girişince ortaya böyle hassas bir yazı çıkıverdi.
Çünkü biliyorum ki ne cemaat, oy hakkını her dönemde stratejik kullandığı için eleştirilebilir, ne Kurtulmuş, “Köşk’te Gül’ün, Başbakanlıkta Erdoğan’ın oturduğunun ne anlama geldiği bilincinden uzaktır. O makamlara talip olmaksa siyasi bir niyettir ve arzudur. Bu arzudan dolayı da hiçbir siyasetçi ayıplanamaz…
Asıl, cemaatlerin oy potansiyeli bakımından vazgeçilmezliğine rağmen, Sayın Kurtulmuş’un açıkça ifadelendirdiği siteminin bir siyasetçi için ne denli büyük bir cesaret gerektirdiği de malumdur. O halde bu cesareti içinde sayın Kurtulmuş’u tebrik etmek gerekir. Çünkü “kapalı devre yayın” yapmak yerine, “açık ve şeffaf bir iletişim” dönemine girildiğinin ipuçlarını vermiştir.
 
***
 
O halde son sözü bir temenniyle bitirelim…
kendi aralarında merhametlidirler” buyruğundan ilham alarak; aramızdaki sitemleri büyütmeden, eleştirel ve sorgulayıcı bakış açılarını “ayıplamadan” sevebilmeyi öğrenmek için bu tartışmaların bir adım olmasını diliyorum… Bu tür tartışma ve sorgulamaların haber7.com’un sütunlarında tarafsızca yapılıyor olması da işin başka güzelliğidir. Aman kimse başka maksatlar aramasın…
 
 
Not: Memleketin asıl meselesi ülkedeki temsil sistemiyle ilgili dün TBMM Anayasa komisyonunda tartışılan bir maddedir. Yarın bu konuyu sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Anadolu’nun TBMM’de temsili resmen büyük bir soruna doğru gidiyor, bakalım ne olacak?
 
(Hakaret içeren yorumlarınızı lütfen kendinize saklayınız.Yorumları fazla ciddiye alan bir yazarınız var karşınızda. Ele avuca sığar tahlillere hasret kaldık)
 
Fatih Bayhan

Yorumlar44

  • Yaradanakul 16 yıl önce Şikayet Et
    Kusura bakmayin fazla oluyorum ama kafamdaki sorular hic bitmiyor. Milli goruscu arkdaslar.Hep Guleni sizi desteklememekle sucladiniz durdunuz.Yalniz 28 subat surecinde Gulen cemaatinin kiz yurtlari gece 04'lerde gayri ahlaki bir sekilde basilirken hic sesinizi cikartmadinizda NEDEN ankara SP adayi V.Candan ergenekoncularin sabah saatlerinde sorguya alinmasina SERT tepki gosterdi.Sn Canan gulenin kiz yurtlari gece 04'lerde gayri ahlaki bir sekilde nuh mete yukselin talimatiyla basilirken neden sessiz kalmistir.Siz gulen cemaatini ne zaman destekledinizki destek istiyorsunz
    Cevapla
  • Sinan YILDIZ 16 yıl önce Şikayet Et
    YARADANA MI KULSUN FETTULLAH GÜLENEMİ. fettullah gülen cemaati dünyada gençlerin beyinlerini yıkayarak analarından babalarından kopartarak tek tip bir insan modeli oluşturup amerikanın çıkarları doğrultusunda etliye sütlüye karışmadan zoru gördünmü abdlere kaçan bir çizgidir.Millli görüş islam davasının neferliğini yapan sıkıntılarını her daim çeken hakkı üstün tutan adil bir düzendir.Cemaat hiç bir zaman islam dünyasının sorunlarını ele alamaz çözmeye teşebbüs bile edemez çünkü abd amcaları kızar.
    Cevapla
  • Yaradanakul 16 yıl önce Şikayet Et
    SP ergenekonculara sahip cikip Gulene saldiriyor. SP Ankara Adayı Veysel Candan'in silivri mahkemesine guantanamoya benzetmesi ve numan kurtulmusun gulen hocaya (Gulen hocanin aciklamalarina ragmen) cemaati politize olmakla suclamasini nasil savunacaksiniz merak ediyorum. istediginiz kadar oyle degil deyin ama bu millet kanalB tv'sinde ortaya cikan kirli iliskileri gordu bir kez. artik agzinizla kus tutsanizda bu millet sizi affetmez artik. ergenekondan kurtulmak icin Gulene satasma cabalariniz kimsenin gozunden kacmiyor. Siz once safinizi belli edin
    Cevapla
  • Yaradanakul 16 yıl önce Şikayet Et
    Sn Yorumluyorum'a devami. baskilardan dolayi abd'ye DONMEK uzere gecici giden Gulenin abd'de kalisini dilinize dolarken soyle donun bir tarihe bakin aynaya bakin once isterseniz. Erbakana 1970'de islamci kimlikli bir parti kurdurtulmadan once ortada baski falan yokken Erbakan isvicrede ne ariyordu. Ve neden acilen isvicreden getirtilip erbakan parti kurdurtuyorlar. Gulenin sizin sebep oldugunuz 28 subatlarda kaldigi baskilardan dolayi onun gecici abd'ye gitmesini elestiren sizler erbakanin isvicrede ikamet etmesine ne diyeceksiniz
    Cevapla
  • Yaradanakul 16 yıl önce Şikayet Et
    Sayin Yorumluyorum'a. Gulen hoca neden amerikada diyorsunda milli gorusculer olarak BIRGUN olsun Gulenin neden amerikaya gitmek zorunda kaldigini irdelemiyorsunuz. Erbakanin sebep oldugu 28 subat sayesinde bugunku ergenekoncu misyonerlerin Gulene hem yargi hemde postal yoluyla baski yapmasi sonucu gulen Ulkemize yaptigi guzel hizmetlerinin selametle devam etmesi ve kendini bitirmek isteyen din dusmani cevrelere kendini yedirtmemek icin abd'ye gecici olarak gitti. Simdi sizler zalime degil hala Hocaya saldiriyorsunz.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat