Amacı Olmayan Yazılardan
- GİRİŞ08.07.2009 13:25
- GÜNCELLEME08.07.2009 13:25
İnsanı içine alan zaman öyle acımasız kareler gösteriyor ki, artık yorulup, “bu alemin en kötüsü ben miyim yoksa?” demeye başlıyorsunuz.
***
Oysa öyle değil, çünkü hayatın merkezinde değilsiniz..
Eskilerin deyimiyle, “Dünya sizin merkezinizde dönmüyor..”
Evet, bazen bu gerçeği bilseniz de tüm insanlar üzerinize geliyormuş, sanki sizden bir şeyler istiyormuş gibi hissedebiliyorsunuz. Hele suçlardan ve günahlardan uzak durmaya çalışıyor, belalı sokaklara bile girmiyorsanız en küçük bir çakıl taşı bile sizi rahatsız etmeye yetecektir
***
Unutmak güzel bir şey aslında
Ama unutulmak kötü
Hele işiniz toplumun hafızasına dayalıysa o zaman unutulmanın ne kadar ağır bir şey olduğunu yaşıyorsunuz
***
Ama bazen unutulmakta güzel olabiliyor
Şan ve şöhretle yaşanmıyor, her yer size tanıdık olunca insan kendine yabancılaşıyor
Ben ne unutulmaya razı oluyorum, ne unutmaya
Oysa hayat istemeseniz de önünüze koyuyor bunları
***
Ve sizi hesaba çekiyor
Sonra elinizi açıp sadece yüce yaratıcıya seslenerek diyorsunuz ki, “Yarabbi! Herkes unutsun ama, sen unutma beni
”
Evet, o unutmasın yetiyor zaten
***
Uçarı sevdalar sarıyor bazen, iklimler kuşatıyor. Devasa gözlerle bekliyoruz merhameti. Bazen bir kelebek olmak isteği depreşiyor içimizde, günboyu özgürce uçmak isteğine yenik düşüyoruz. Olsun be olsun, bir gün yaşayacaksam da, o günü özgür yaşayayım diyorsunuz
***
Ey Okur,
Canımı okuma, yazımı oku benim.
Sonra dön bak aynaya, aynalar defterini açacak.
Yargıladığın gibi, yargılanacaksın, baktığın gibi bakılacaksın, sevdiğin gibi sevileceksin
Ve unutmak isteyeceksin çoğu zaman
Unutmak ve mutlu olmak
Birbirine o kadar bağlı ki
Mutluluk, unutulan acıların ardında saklı
Bir gül bahçesi gibi
Bir dağ yamacında gizlenmiş
FATİH BAYHAN - HABER 7
Yorumlar1