BBP Muhsin Başkana anıt diker mi?

  • GİRİŞ10.08.2009 10:29
  • GÜNCELLEME10.08.2009 10:29
Lider merkezli bir toplum olduğumuzu kabulleniyorum. Ancak buna rağmen İslami hassasiyetleri olan insanların bazı adımlar atarken daha itinalı atmaları gerektiğini belirtmekte fayda görüyorum. Bu yazı belki BBP Camiasını üzecek, ama ben kimseyi üzmek için değil “düşündürmek” için yazıyorum. Düşündürmek; kutsamadan, safiyeti, samimiyeti bozmadan…
 
Şüphesiz, her siyasi partinin lideri, önderi kendisi için “özel insandır.” Ona saygı ve hürmet için bir takım programlar, etkinlikler düzenlemek isteyebilir… Ama bu nedense bizim toplumumuzda biraz farklı noktalara kayıyor. “Sevgimizde aşırı” gidiyor, “nefretimizde de duracağımız yeri bilmiyoruz.
 
***
 
CHP’li Ankara Vekili 1945 yılında Meclise bir önerge verip; “Eski padişah mezarlarının bulundukları yerde bir süre sonra “ruhani bir şahsiyet” gibi algılanarak “türbeye” dönüştürüldüğünü, bu nedenle bu mezarların ziyarete yasaklanması ve türbeye dönüştürülmesinin engellenmesi gerektiğine dair” talepte bulunduğunu biliyoruz.
Kızmayın ama adam haklı…
Saygı duyacağız derken, kutsuyoruz ve ortaya her açıdan sakıncalı bir durum çıkıyor…
Ölülerinizden medet ummayın” sözünü unutarak nasıl olurda böyle bir “kutsanmaya” gidiyoruz toplum olarak anlamakta zorlanıyorum.
Aynı yanlış, bazı dergahların içinde de yaşanıyor. Şeyh efendinin kabri cami içinde, ziyarete gelenler bir de bakıyorsunuz mezara dönüp namaz kılıyor. Allaha karşı işlenecek en büyük günah şirk değil mi? “Yalnız sana secde eder, yalnız senden yardım isteriz” sözünü unuttuk mu? Peki Orada işlenen başka hangi günahtır söyler misiniz?
 
***
 
Ankara caddelerinde BBP’nin “Muhsin Yazıcıoğlu’na Hasret Buluşması” adlı programının afişlerini ilk gördüğümde işte bu duyguları hissettim.
“Neden? Neden bizim toplumumuz kutsayarak seviyor sevdiklerini…?
Neden?
Tamam, Muhsin Bey kendisini bir davaya adamıştır… Ve büyük hizmet vermiştir.
Tamam, öyle mahzun bir ölüm yaşamıştır ki, onu seven sevmeyen herkesin vicdanını titretmiştir.
Evet, onu seven insanların yüreğinde eşsiz bir yeri vardır. Lakin, ölüm’de Allah’ın emridir. “Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber,
Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber” şiiri, “ölümü bile Rasulullah (sav)’le güzelleştiğini anlatıyor…
Peki nerden çıktı bu “hasret” toplantıları…
Amacı nedir?
Muhsin Başkanı unutturmamak mı? Yoksa kutsamak mı?
Peki bu toplantıların bir süre sonra “Muhsin Başkan’ın kaza yaptığı yere birde anıt dikmeye götürmeyeceğini kim garanti edebilir?
BBP’nin yeni genel başkanı ve yeni ekibin Muhsin Başkana karşı göstereceği en büyük vefa Göksun’da “hasret buluşması” yapmak değil, onun millete hizmet için verdiği mücadeleyi sürdürmektir.
Hem neden Göksun’da?
Kaza orada olduğu için mi?
Ama mezarı Ankara’da…
Ve hem inancımıza göre ölüm yeri kutsanır mı? Ölen kişi nerede ölürse ölsün ruhunun gideceği yer bellidir. O halde Göksun nereden çıktı Allah aşkına? Hangi aklı evvelin “vefa” gösterisidir bu program…
 
***
 
sevgide aşırı gitmemek, nefrette aşırı gitmemek…” bu bir inanç ilkesidir. O halde bu kutsanmaya varacak adımı BBP Camiasına neden attırıyorsunuz sayın Topçu? Kamuoyunun Taceddin dergahına defnedilen Muhsin Başkan’ın mezarı konusunda yaşadığı endişeyi haklı çıkartacaksınız diye korkuyorum. O endişe “Muhsin Başkan’a birde anıt yapmak” talebidir. Umarım mezarda Muhsin Başkanı bile üzecek, gerecek böyle bir talepte bulunmazsınız..
Peki Muhsin Başkan yaşasaydı ne derdi böyle bir programa? Onu bilmek zor ama, yaşadığı dönemde bu “kutsanma” işlerini tasvip etmediğini biliyoruz.  Mesela diyor ki Muhsin Başkan Yeni Şafak gazetesine yaptığı bir ziyarette; “"Milliyetçilik nedir? diye sorduğunuzda, sanatta edebiyatta, ekonomide bilimde, ülkenin çıkarlarına bir gram katma değer kim oluşturuyorsa o milliyetçidir diyoruz. Milliyetçiliği geçmişi kutsamak ve geçmişe özgü olarak almamak lazım…” Bu sözler Muhsin Başkana ait…
Peki bu “kutsamaya” dönüşecek program kimin?
 
***
 
Sayın Yalçın Topçu, toplumda Muhsin Başkan’a karşı oluşan “mahsun sevgiyi” ne olur lekelemeyin. O masumiyeti, o vicdanları eriten ölümün üzerinden siyasi prime kalkışmayın. BBP Camiasını “diri tutmak” istiyorsanız başka formüller bulun. Ama ne olur bu Göksun işini ortadan kaldırın…
 
Mesela Muhsin Yazıcıoğlu Vakfı’nı kurun, burada Yazıcıoğlu’nun fikirlerine hayat verin. Ama sakın her yıl Göksun’da mumlar yakıp, bizi de eritmeyin…
 
Fatih Bayhan – Haber 7

Yorumlar33

  • programlayan 16 yıl önce Şikayet Et
    Oluye saygi. bizler ölülerimizi unutmaz, arkalarından fatihalarımızı, yasinlerimizi gönderir, bayramlarda vs. onları ziyaret eder, arkalarından onlar için hayır çıkartır ve bütün bunların onlara faydası olacağına inanırız. Sayin yazar acaba vehhabi inanışını mı benimsediniz -ki, belirtilen fillerin "kutsamak" olduğunu düşünüyorsunuz, nerdeyse işl rast gitmeyen Sn. Rahmetli Yazıcıoğlu üzerinden pirim yapmak için ona çamur atacak. El insaf
    Cevapla
  • tosun paşa 16 yıl önce Şikayet Et
    olurdu. hz muhammed den sonra peygamber gelecek olsaydı o kesin hz muhsin yazıcıoğlu olurdu.
    Cevapla
  • kemal yılmaz 16 yıl önce Şikayet Et
    bülent bozkurt kardeşime,. muhsin başkanın mezarı göksuna mı taşındıki eyüp sultanla benzerlik kuruyorsunuz?fatih bey muhsin başkanın islami hassasiyetlerinin devre dışı bırakılması tehlikesine dikkat çekiyor.bu endişe türkün ruh köküne olan sayğımızdan.muhsin başkana sayğısı olan bizlerde böyle düşünmeliyiz.rehberimiz başkanın düşünceleri olmalı,heykeli değil.saygı ve sevgiyle..
    Cevapla
  • Ismail Abdal 16 yıl önce Şikayet Et
    HADI CANIM SENDE. yazar anlasilan Sn.yalcin Topcu,nun Basbakani elestirmesini hazmedememis ve konuyu baska yöne cekerek tabiricaizse kivirmis.
    Cevapla
  • Gazi GÜLTEKİN 16 yıl önce Şikayet Et
    Saçmalama Fatih Birader. Ha velevki dikti, ne olacak? Rahmetliye yönelen sevgiden naşi oy kaygusuna düşüldü de seni mi aradılar;şunların halk nazarında itibarını zedeleyin diye?Mukavemet olunacak bir sürü mesele geliyor da seni mi görevlendirdiler alt yapısını hazırla da mukavemetleri itibar görmesin diye?Akp nin görüşme yaptığı şahıslar başarılı olamadı da iş sana mı düştü?Gündemde çokca bulunuyorlar, ben de ucundan dokunayım da adımı duysunlar mı dedin?
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat