İstanbul'un su ile imtihanı!

  • GİRİŞ09.09.2009 22:59
  • GÜNCELLEME09.09.2009 22:59

Yıl; 2007 Eylül…

“İstanbul Barajlarında 40 günlük su kaldı. Yerel yetkililer halkı su kullanımıyla ilgili uyardı. Gereksiz su kullanımından kaçınılması istendi…”

Su kıymetlendi…

Su dualarına çıkıldı. Bir damla suyun ne kadar hayati bir kıymet taşıdığı anlatıldı…

Araba yıkarken, ev temizlerken, çamaşır yıkarken….

Suya dikkat…

Bulaşık makinesi bile imal edildi, “Az su kullanıyor” diye…

Tarıma tavsiyeler çoğaldı; “Damlama sulama kullanın” diye…

Fiskiyeler kısıldı, çeşmelerden tazyik düşürüldü…

“Su, hayattı” nitekim…

***

Yıl: 2008 Eylül…

“İstanbul Barajlarında yıl sonuna kadar su sorunu görünmüyor” diye açıklamalar yapıldı…

“Halkın su kullanımı konusundaki titizliğine devam etmesi istenildi” ama bu kez daha vurgun bir dil yoktu…
“Su sorunu yok nasılsa” diye hava esiyordu…

“Yırttık nasılsa” diye hava esiyordu bu sefer…

Hortumlanıyordu su, arabalar ulu orta bol su ile yıkanmaya, çarşı Pazar su ile temizlenmeye devam edildi…
Tarımda “damlama sulama” yine gündemden düştü…

Fiskiyeler açıldı, çeşmeler bol bol akmaya başladı…

“Su sorunu bitmişti nitekim”…

***

Yıl; 2009 Eylül…

İstanbul bu seferde 3 aylık suyun bir günde yağması dolayısıyla seller altında…

Evleri, iş yerlerini sular basmış durumda…

Arabalar kayık olmuş, suda yüzüyor…

Tarla, takım susuzluk değil, sel altında, hasad suya karışmış durumda….

Koyun, İnek, tavuk, keçi suda yüzüyor…

Bir yıl önce kesilen sulara inat her yerden sular fışkırıyor…

Bu yazıya kadar yetkililer 31 ölüden bahsediyordu…

Fazla su sel, selde ölüm getiriyor…

Su kıtlığı kuraklık, kuraklık ölüm getiriyor…

Yani İstanbul “ifrat-tefrit” arasında duruyor…

Yukarı baksan yağmur, aşağı insen kuraklık…

“Sana dün bir tepeden baktım Aziz İstanbul” şiirini okumak fayda etmiyor. Ne İstanbul’a bakılacak tepe kaldı, ne de şimdi o tepeden bakılacak bir yer…

***

İstanbul, su ile imtihan ediliyor…

Azı karar, çoğu zarar…

Ama yine de “Görelim mevlam neyler, neylerse de güzel eyler…”

Ne verirse “kararında“ versin…

Kulların yüzü ancak böyle güler…

Çoğu geldi mi azar, azı kaldı mı korkar…

Fatih Bayhan – Haber7
bayhanfatih@mynet.com 

Yorumlar4

  • cihan tekin 16 yıl önce Şikayet Et
    öyle değil?. "internet gazeteciliğinin fatih bayhan'la imtihanı" olmalı...
    Cevapla
  • M.Borahan Bilen 16 yıl önce Şikayet Et
    ne demek?. Damat Ferid in Farsça sevdası gibi siz de de Türkçe olmayan kelimeleri kullanma saplantısı var galiba.Evet gündelik Türkçede lugata girmiş yüzlerce Arapça-Farsça kelimeler var ama daha fazlasını Türkçeye sokmanın ne anlamı var.Ben 32 yaşındayım ama ''ifrat''ve ''tefrit''kelimelirini ilk kez duyuyorum..Biraz halkın anlayacağı kelimeler kullansanız..Ha bi de batı dillerine özenenlere de aynı ricada bulunuyorum.Türkçesi varken neden kimsenin anlayamadığı kelimeler kullanıyorsunuz?bu mu aydın(!) olmak?
    Cevapla
  • ayhan birol 16 yıl önce Şikayet Et
    Su medeniyeti. sevgili R.Tayyip erdoğan belediye bşk.nı seçilmeden önce programını açıklarken istanbulu bir su medeniyeti yapacağım demişti.Hatırlayın istanbul susuzluktan kırılıyordu..Neymişsin be Tayyip başkan su medeniyetini bilmem ama resmen su dünyası filmi gibi oluyoruz..ama şu bir gerçek istanbul doymuş ve patlamak üzere resmen kusuyor çarpıklığı.
    Cevapla
  • sercan gün 16 yıl önce Şikayet Et
    ahir zaman. bütün bu felaketler ahir zamana işaret ediyor.devlet istediği önlemi alsın yine bu felaket yaşanacak.Allah bir gecede batırdı herşeyi.işte Allahın gazabı böyle birşey.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat