Zorla Çingene olmak...

  • GİRİŞ18.09.2010 09:06
  • GÜNCELLEME18.09.2010 09:06

Gittikleri her toplumda; horlanan, dışlanan, küçümsenen bir kavimdir Çingeneler. En çok da hırsızlıklarıyla tanınırlar. Nereli oldukları konusunda rivayetler değişiktir... 

Genel kanıysa Hindistan kökenli oldukları yönündedir. Gittikleri hemen her yerde zulüm gördüklerinden, göç etmeye devam etmişler, pek azı yerleşik düzene geçmiştir.

17. yüzyılda Almanya ve Fransa’da görülen Çingenelerin aslında Mısırlı oldukları, zalim bir hükümdar tarafından “dinlerini değiştirmeye zorlandıkları” söylenir. İddiaya göre, günahlarını affettirmek için Roma’ya gitmiş ve sürdürecekleri bu hayat karşılığı Papa’nın onları günahlarından arındıracağına inanmışlardı. İngilizce de “Gypsy” denmesinin nedeni de Mısır’ın Amgyptos kentinden geldiklerine inanılmasındandır. Müslüman Çingenelere Türkçede “Kıpti” denilmiştir. Bir varsayıma göre ise Mısır ahalisinden “Kopt” kavmine ait olduklarından “Kıpti” ismini aldıkları yönünde... (ALBÜM, C:1, 7. 37).

***

Çingeneler yerleşik bir hayat yaşamadıklarından “kural tanımaz” olarak adlandırılmışlardır. Onların tabi oldukları kanun bir nevi kanunsuzluktur. Çünkü Çingeneler “özgür” yaşamaya alışmış, her iklimin sıcağında nefes almış, her toprağın bitkisinden tatmıştır. Onların bu gezginciliği yerleşik bir ticari anlayışı da geliştirmemiş, dolayısıyla; müzik, dans, gösteri ve kehanet zanaatlarında ustalaşmışlardır.

Türklerden çok önceleri Anadolu’ya gelen Çingenelerle ilgili Bizans kayıtları bugün bizim sahip olduğumuz Çingene tanımını doğrular mahiyettedir. Buna göre bazı yazmalarda Çingenelerden; sihirbaz, falcı, yılan oynatıcı olarak bahsediliyor. Ancak “asıl meslekleri” olarak “hırsızlık, dolandırıcılık ve kara büyücülük” de yazılı.

***

Kurbanın ruhu duymadan iç çamaşırlarını götürebileceklerini iddia edecek” kadar hırsızlıkta ileri giden Çingeneler, bugün dünyanın her tarafında bu işlerdeki hünerleriyle tanınırlar.

Çingenelerin “seyyah” oluşu onlarda “imparatorluk kültürü” yani “çok değişik küldürler” oluşturmuştur. Her yeni belde de yeni iklim, yeni hava, yeni kültür gören Çingeneler seyahat ettikçe de ruhlarındaki “kanun tanımazlık” ve “özgürlük” meşalesini ateşlemişlerdir.

Ancak onların bu özellikleri hiç kimse tarafından gündeme getirilmemiş ve onlar tarihe “hırsız, sihirbaz ve dolandırıcı” olarak geçmiştir. Bu fiilleri işledikleri doğrudur, ama onları bu fiillere götüren sebepler göz ardı edilmemelidir.

Bugün, Kuzey Irak’ta zorla göç eden insanlar eşcinsleri tarafından korunmaz ve doyurulmazsa yeni bir “Çingene” oluşmayacağını kim iddia edebilir?

Veya bugün Kosova’da toprakları zorla ellerinden alınan Müslümanların Sırpların “seçime gidilmeyecek” kararına rağmen “seçime gitmeleri” onların “kanun tanımazlığı” olarak değerlendirilip, bir nevi “Çingene”mi sayılacaktır?

Filistin’de, Çeçenistan’da, Azerbaycan’da, Kıbrıs’ta hakları zorla ellerinden alınan insanların ne yapmaları bekleniyor?

***

Ünlü Seyyahımız Evliya Çelebi’nin Çingeneleri yorumlarken kullandığı şu tabir çok önemlidir. “Çingeneler; kâfirler ile kızıl yumurta, Müslümanlar ile Kurban Bayramı, Yahudiler ile Kamış Bayramı kutlayan bir kavimdir” der.

***

Baskının ve zorbalığın sonu, insanların kendi içlerinde “münafık” (iki yüzlü) olmasını doğurur.

Nerden çıktı bu Çingene yazısı demeyin...

Bugün hala dünyanın bir çok bölgesinde insanlar farklı düşündükleri ve inandıkları için zorlanmaktadır. Bu da haliyle yeni göçleri beraberinde getirmeyecek mi?

Bu kaçınılmaz bir zorunluluktur.

Ancak hiç kimse baskıyla kendine taraftar toplamaya kalkışmasın.

Çünkü insanlar “özgür” olma yönünde ciddi adımlar atmış, bunu da “Çingene” olmayı düşünmeden yapmışlardır.

Müslüman’ın yanında Yahudi, Yahudi’nin yanında Hıristiyan, onun yanında o’cu, kendini ifade edebilmekten çekinmiyorsa, eminim “Çingeneler” de yerleşik hayata geçecek ve “özgür ve kişilikli insanların” sayısı artacaktır.

Yani “insanca” yaşayanların…

FATİH BAYHAN – haber7
bayhanfatih@mynet.com

Yorumlar3

  • baybars can 15 yıl önce Şikayet Et
    batı iğrenç yüzünü çingenelerle bir defa daha göstermiştir.. batı iğrenç yüzünü çingenelerle bir defa daha göstermiştir.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • noter tasdikli yorumcu 15 yıl önce Şikayet Et
    şu çingene konusu irdelenmeli. kadıköyü bilenler çingenelerini de bilir. çiçekçilik yapmayanlar, ailece dileniyorlar. hepsi akraba. o güzelim genç kızlaraileleri tarafından dilenmeye mecbur ediliyorlar. Pazartesileri tatil yapıyorlar. dilenirken başlarına bir tehlike gelmesin diye birbirlerinden ayrılmıyorlar. tam organizeler. onlardan birisinin yerinde olsaydım ben de yoldan geçenleri çevirip para isteyecektim. ya da aileme isyan edip kaçacaktım ama nereye? onlara başka hayat yok.
    Cevapla
  • yakup şimşek 15 yıl önce Şikayet Et
    "Çingene yüreğim...". Fazla yerleşik yaşamak iyi olmadığı gibi, fazla gezgin olmak da iyi değil. bence ikisinin ortası olmalı. Yerleşik düzene alışanlar çok suratsız ve sanattan bÎhaber olacaklarına azıcık seyahat etsinler, azıcık çingeneliği yüreklerinde hissetsinler de suratlarını kan gelsin biraz. Hırsızlığa, dolandırıcığa bulaşmadan çingene olmak iyidir iyi.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat