500 liraya satılan camiyi kim aldı?

  • GİRİŞ30.04.2012 10:42
  • GÜNCELLEME30.04.2012 10:42

Sayın Başbakan, tarihi vak’aları bir siyasetçi olmasına karşın, tarihe tarihçilere de hizmet edercesine gün yüzüne çıkartıyor. Bugüne kadar bir çok tarihi vak’a bu sayede güncelleşince kamuoyuda meselenin gizlenen detaylarını yeniden hatırlama ve öğrenme fırsatı yakalıyor.

Sayın Başbakan’ın en son gündemimize taşıdığı tarihi vak’a ise malumunuzdur ki CHP’nin geçmiş dönemlerindeki cami ve mescitlere karşı yapılan uygulamaları oldu. Konu siyasi hale geldi ama, biz meselenin tarihi vak’ası üzerinde durmaya çalışacağız.

Türkiye’nin bir çok şehrine ait vakıf kaydından açıkça ortaya çıkacağı gibi maalesef 1928-1947 yılları arasında çokça cami, mescit, medrese ya satışa çıkartılmış, ya kapatılmış, yahut fiili olarak hizmetini ifa edememiştir. Türkiye’nin kimlik bunalımı içinde olduğu yıllar olarak özetleyebileceğimiz o yıllar, geri kalmanın sebebi gibi gösterilmeye çalışan din, tarikat, dini iş ve işlemler bir “suçlu” gibi muamele görmüş, dindarlık bir meziyet olmaktan öte, bir nakıslık, yahut suçluluk gibi algılatılmak istenilmiştir. Bu dönem, ülkenin siyasal çizgisinde topluma yeni din anlayışının, yeni vatan, millet ve kavramların dayatıldığı yıllar olarak tarihe geçti. Kur’an öğrenmenin, öğretmenin dahi suç sayıldığı bir dönem olarak anıldı. Süleyman Hilmi Tunahan’ın, Bediüzzaman’ın kur’an ve iman hizmetiyle öne çıkmasının ardında da dönemin yaptığı “derin tahrifatın” izlerini silme gayreti yatmıştır.

Bugün, yeni bir CHP söylemiyle siyaset yapmaya çalışan Sayın Kılıçdaroğlu, CHP’ye yapışan “din düşmanı” imajını silme gayretine girerken, parti içinde de CHP’yi “muhafazakarlaştırıyor” eleştirilerine muhatap oluyor. Bu ikilem, CHP’nin tarihsel hafızasıyla yeni dönemde kurulmak istenilen yeni konumlandırmayı da zora sokuyor. Bugün CHP, muhafazakar bir toplumda siyaset yapabilmenin gereğini idrak etmiş olmakla, geçmişte halka “yeni bir din anlayışı” dayatma döneminin acısını tashih etmek istemiş gibi görünüyor. Ancak bu tashih sürecini yaparken Kemal Beyin CHP’nin siyasal tarihinden kaynaklanan “dönemsel” hataları kabullenerek yapma mecburiyeti gelip partinin kapısına dayanmıştır.  

Yani Kemal beye düşen yeni CHP’yi geçmişin yanlışlıklarını bugüne tevil değil, onun “yanlışlığını” kabul ve özürdür.

Kemal beye düşen, yasaklanan dini kitapların içeriğine ilişkin açıklamalar yaparken, din konusundaki “eksikliğini” çarşaf çarşaf gün yüzüne çıkartmamaktır.

Sayın Başbakan’ın konuyu ele alış biçimiyle, Kemal Beyin konuya sahipleniş biçimi dil ve üslup olarakta farklılıklar arz ediyor.

Birisi konuya hakimken, diğeri konu hakkında bir inceleme  dahi yapmamış gibi görünüyor.

Birisi içi dolu cümleler kurarken, diğeri saldırgan bir üslup kullanıyor.

Birisi geçmişte olanları gündeme getirip bugünün CHP’sinin de aslında farkının olmadığını siyasi ustalıkla zihinlere çakarken, diğeri geçmişin hatalarının yükü altında ezilme yolunu seçiyor.

İnkar ve red politikası CHP’nin kurumsallığına da zarar veriyor. Ama tarihi veriler ortadayken bu inkar ve red politikasının içi boş bir politik sürece götüreceğini birisi Kemal beye ifade etmeli.

Elimde bir çok Vakıf kaydı var, ama en çok dikkat çekenlerden birini sizlerle paylaşmak istiyorum. Arzu ederse bu evrakları Kemal beye de gönderebilirim.

Zira bu evraklarda açık açık görülüyor ki maalesef CHP’nin “tek parti dayatması” döneminde bir çok  il’deki cami, mescit ve medrese gibi bugünkü Kilis’te bulunan cami ve mescitlerde nasibini almış. Kimi kapatılmış, kimi şahıslara satılmış, kimi imar değişiklikleriyle yol yapılarak yıkılmış… Pekmezhaneye çevrilenler bile var…

Elimdeki kayıtlar 1928 ile 1947 yıllarına ait.

Kilis’te hangi caminin kaç liraya satıldığı yazıyor. Vakıflar genel müdürlüğüne ait bu kayıta göre cami ve satış fiyatları şöyle sıralanıyor.

1551 tarihli Hacı Derviş cami 1947 yılında Abdurrahman Karadeniz isimli bir şahsa 550 liraya satılmış, 17. Yüzyılda kalma Hasan Atar Cami 1937 yılında 355 Liraya satılmış, Helvacıoğlu Cami 1937 yılında Mahmut Udku isimli şahsa 160 liraya satılmış, Körimam Camisi 1937 yıllında 505 liraya satılmış, Kürt Hüseyin Ağa’ya ait Kürtler Camii 1937’de 1000 liraya satılmış, Şeyh Ahmet Camii 1937’de 500,50 Liraya satılmış, Şeyh Hıdır Camii 1937 yılında 1500 liraya satılmış, Şeyh Süleyman Camii 1937’de 1500 liraya satılmış, Zeytinli Cami 1937’de 200,200 Liraya satılmış, Çirazoğlu Cami 1937’de 1501 liraya satılmış.

Bu liste Vakıflar’a ait. Satışı yapılan camileri gösteriyor. Ancak ilerleyen zamanlarda hayırsever insanlarımız bu camilerden; Şeyh Ahmet, Hacı Derviş, Helvacıoğlu camilerini  tekrar satın alınarak cami olarak hizmete açmış.

Yani iş sadece camileri kapatmakla kalmamış, ibadethaneler bir arsa, emlak mal gibi hemde bu yerleri korumakla görevli bir devlet kuruluşu olan Vakfılar Genel Müdürlüğü eliyle satışla çıkartılmış.

Ancak daha garip işlerde var.

Yine bugünkü Kilis’te, satılmış, sonrada yıkılmış ve sadece adı kalmış cami, medreselerinde bir listesi var.

Mesela İbrahim efendi Medresesi, 1937’de 175 liraya satlığa çıkartılmış, ihaleyi Milli eğitim müdürlüğü almış, camiyi lağvedip, medreseyi de okula çevirmişler. Halen caminin minaresi okulun bahçesinde duruyor.

Daha garip bir kayıt var…

Banisi Kütahoğlu olan bir cami var…1772’lerde inşa edilmiş… Hizmet vermiş…İnaplıkütah Cami olarak adlandırılmış. 1937’de 531 liraya Hannan yedili adlı bir şahsa satılmış, Peki sonra nemi olmuş? Beyefendi bu camiyi PEKMEZHANE’ye çevirmiş. Yıllarca Pekmezhane olarak kullanmış, zamanla eski yapı yıkılmış, şimdi yerinde üç katlı bina duruyor…

Maalesef aynı kaderi Kör Hüseyin Camide yaşamış, yıllarca Pekmezhane olarak kullanılmış.

Liste uzayıp gidiyor…

Maalesef hemen her şehrimizde buna benzer kayıtlar bulunuyor…

***

Bunlar tarihimizin acı kayıtları…

Ama nedense bu kayıtlar CHP’li idarecilere ulaşmıyor, ulaştırılmıyor… Yahut ulaşıyor ama okuyanı yok…

Sayın Kılıçdaroğlu, size tarihi çağrıda bulunuyorum!

Geçmiş yıllardaki CHP iktidarının faturalarını ödemek yerine, günahıyla sevabıyla o geçmişi kabullenin ve yeni CHP’yi biz bu hatalardan uzak tutarak kuruyoruz, deyin. Ve buyurun Kilis’e, döneminizde şahıslara satılan camilerden birini satın alıp yeniden ibadethane’ye çevirerek geçmişin ayıbına fiili olarak son verin.

Emin olun, red ve inkar size de, yeni CHP vizyonuna da bir şey kazandırmaz. Hele tarihi kayıtlar olanca çıplaklığıyla elimizde dururken, asla…

Fatih Bayhan – Haber7

bayhan.f@gmail.com

www.fatihbayhan.com.tr

https://twitter.com/fbayhan

Yorumlar7

  • hakan er 13 yıl önce Şikayet Et
    İnsan donup kaynıyor. Bu camiileri satın alıp restore edip tekrar ibadete açana ne mutlu para kazanmak için yapmışsa vay haline ve bu milletin diniyle hiç bir zaman barışamayan chp
    Cevapla
  • YaŞaM_ 13 yıl önce Şikayet Et
    chp yi. hangi enayi satın alırdı ki:)
    Cevapla
  • Muhammed Ali 13 yıl önce Şikayet Et
    CHP de satılsın. Rabbim o günleri gösterir inşallah...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • behlüldane 13 yıl önce Şikayet Et
    DOĞRU SÖYLEYENİ DOKUZ KÖYDEN KOVMUŞLAR.... Neden gerceklere CHP,den itiraz ediyor hala anlamış değiliz HATADA İSRAR ETMEK APTALLIKTIR,HATADAN DÖNMEK EREDEMLİLİKTİR..Eğerki vakıflardan camileri satın alan yaşıyorlarsa AMACLARI DOĞRULTUSUNA KULLANMIYORLARSA,Tarihimizdeki ilk vakıfın öncülerinden olan bir padişahımizın validesinin büyük bedduası var diyorki; İKİ CİHANDA YAKALARI BİR ARAYA GELMESİN, YÜZLERİ GÜLMESİN DİYE BEDDUA EDİYOR,Şimdi ben merak ediyorum,Bu camileri satın alan kimler??,Sn.Editör bu ,İsimleri acıklarsa cok menmun olacağım..
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Muhammed Ali 13 yıl önce Şikayet Et
    Düsmani CepHE. Evet üzerine iki ayagimla basarak yaziyorumki iz yapsin CepHE pudinle tarih boyunca savasti
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat