Deniz Gezmiş Ateist olsa ne olur?

  • GİRİŞ07.05.2012 10:11
  • GÜNCELLEME07.05.2012 10:11

Habere göre önceki gün idamlarının 40. yılı olan Deniz, Yusuf ve Hüseyin "İdama giderken abdest almışlar, ancak biri hariç"miş... Haberi okuyunca o birisinin Deniz Gezmiş olduğunu zaten anlıyorsunuz.

Ankara Belediyesi Mezarlıklar Başimamı Seyit Çiftçi'nin ağzından verilen haber, "muhafazakar Türkiye" için haber değeri taşıdığına inanılan bir başlıkta da verilmiş. Buraya kadar her şey normal. Ancak haberin sunuluş tarzı ve öne çekilen bölümlerine bakarsanız haberde "zımnen" Deniz Gezmiş'in ateistliğine vurgu yapılıyor. Daha ötesine gidelim... Deniz Gezmiş'in "ateist" kimliği üzerinden yaşadıkları "mağduriyet" neredeyse "önemsiz" ve "anlamsızlaştırılıyor"...

Gezmiş'e neler yapıldığını anlatacak değilim.

Askeri darbeyle ülkeye el koyan zihniyetin "bir sağ'dan bir sol'dan asın" talimatının gereği yüzlerce İslamcı, ülkücü, solcu, Marksist, Leninist, ateist gencin hayatı karardı.

Hepsi bu ülkenin genciydi...

Hepsi bu ülke insanının kurtuluşuna inandığı bir dava için öldürüldü, öldü, işkenceye tabi tutuldu...

Bir gece ansızın gelen darbe; ülkedeki her şeyi alt üst ettiği gibi, ayrışmayı da, sokak olaylarını da bıçak gibi kesiverdi. Şimdi aradan geçen bunca zamandan sonra her kesimin öncüleri "nasıl bir merkezden kullanıldıklarını" görüp itiraf ediyor...

Öldüren, zulmeden, işkence yapan için muhatabın kim olduğu önemsiz...

Söndürülen hayatların hangi kimliğe ait olduğunun ne önemi var...

Askeri zihniyet "farkınız yok" der gibi zifiri koğuşlarda dahi ayrım yapmamış, sağ-sol ne kadar genç, önder varsa hepsini karma bir şekilde tutuklamıştı...

Askeri vesayetin verdiği bu çarpık mesaj, sokakta, üniversitede, meydanda çatışan bu ülkenin gençlerini koğuşta birbiriyle konuşmaya, anlamaya hatta kucaklamaya zemin hazırlamıştı...

***

Deniz Gezmiş'in ateist olduğuna vurgu yapan haberi okuyunca açıkçası üzüldüm ve hislerimi yazmak istedim...Çünkü o haber şunu bağırıyordu; "Darbeyi kötülüyorsunuz ama, bakın bu darbe sayesinde idam edilen deniz Gezmiş bir dinsizdi"... Yani askeri irade iyiki asmış, demeye gelen bir haberdi...

Benim, Gezmiş'in zihin dünyasına dair bir kurtuluş ümidim hiç olmadı. Onun fikirlerine yakınlıkta duymadım. Ancak her darbeye lanet okumalarımda adlarını üzüntüyle andım; tıpkı Metin Yüksel gibi... Adını bilmediğim ama dualar gönderdiğim milliyetçi, ülkücü, İslamcı daha bilmem hangi görüşe sahip Anadolu çocukları gibi...

Hepsi bu ülkenin saf ve berrak toprağından geliyordu çünkü...

Hepsi Anadolu'nun bağrından yetişmiş; bu ülkenin ve insanlarının kendi düşünceleri doğrultusunda kurtuluş hikayesine inanmış insanlarıydı...

Benim inancım, zulum kimden gelirse gelsin karşı koymayı emrediyor...

Ve benim inancım "mazluma dinin sormayı" abesle iştigal sayıyor...

Bu yüzden dünyanın neresinde bir yangın varsa önce bizim yüreğimiz yanıyor... O yangına ilk su'yu atıp söndürmek için biz gayret ediyoruz...

İşte bu yüzden Deniz Gezmiş'in hangi düşünceye ait olduğu önemli değil. Önemli olan zulme uğramış olmasıdır. Dini tercihi onun ve rabbinin arasında bir yerdedir... Herkesin dini herkese...

Yeni Fransa Avrupa'yı kurtarabilir!

Ve Fransa'da beklenen oldu. Aşırı sağ'a yakınlaşan Sarkozy, nihayet seçimi kaybetti. Çünkü Fransa, skolastik düşünceyle başlattığı mücadeleyi 1789'larda zaferle sonlandırmış ve "aşırılıkların zararlı bir yol olduğu gerçeğini idrak etmişti...

Sarkozy, izlediği saldırgan politikayla sadece Fransa'nın değil, siyasi ve ekonomik krize yönelmiş Avrupa'nın da kaderiyle oynuyordu. Şimdi açıklanan, ama resmi olmayan sonuçlara göre Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunu Sosyalist aday Francis Hollande kazandı. Hollande, oyların yüzde 52'sini kazanırken, Nicolas Sarkozy yüzde 48 oranında oy aldı.

Sosyalistler, Francois Mitterrand döneminden bu yana üç dönemdir Elysee Sarayı seçimini kazanamıyordu. 57 yaşındaki Hollande, siyasi kariyerine Mitterrand'ın danışmanı olarak başlamıştı.

Fransa, başta göçmenlere karşı yürüttüğü saldırgan politika nedeniyle Sarkozy'i siyasi sahneden indirdi ama, onun yaralarının sarılması da gerekiyor. Bu yüzden yeni Cumhurbaşkanına büyük iş düşüyor.

Yeni Haber7...

Daha dinamik, daha gösterişli ve hızlı bir haber7 görseliyle karşı karşıyayız... Beş yıldır yazar kadrosunda bulunduğum haber7'nin değişim dönemlerini iyi yakalayabiliyor olmasını takdirle karşılıyorum. Değişim her zaman güç ve renk katar. Bu yüzden bugüne kadar haber7'de emeği geçen tüm dostlarımıza, teknik ekibe ve tabiî ki kaptan köşkünde risk alan; Ünal Tanık, Yaşar İliksiz ve şimdiki kaptan İbrahim Erdoğan'a teşekkür etmemiz gerekiyor...

Haber7 iyi yolda olduğuna göre kaptanlar gemiyi doğru rotada ilerletiyor demektir...

Fatih Bayhan

Yorumlar1

  • turgut1 12 yıl önce Şikayet Et
    darbe,deniz ve iki arkadaşı için mi yapıldı?. idamdaki denizi yazıldığı gibi,denizin hayat hikayesi de yazılmalı...tırnakları çekilen ülkücülerde yazılmalı..muhsin yazıcıoğluda yazılmalı...sadece idam sehbasında ki deniz ön plana getirilerek bir tarih karartılıyor diye düşünüyorum...o gün darbelere izin veren darbeleri övenler onları göreve çağıranlar bu gün denize ağıt mı yakıyorlar...bu iki yüzlülük olmaz mı?
    Cevapla Toplam 6 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat