'Umut Kuşu'nun şairi de rektör adayı!

  • GİRİŞ13.06.2012 09:39
  • GÜNCELLEME13.06.2012 12:11

 Umut kuşum yükselmenin vaktidir

Çağların doğacak şafağısın gel

 

Sen gökleri saran ebem kuşağının

Kurtuluş neslinin toprağısın gel

 

Gecenin böğründe hasretin türküsü

Hilalin boy süren başağısın gel

 

Hicret ülkesinin berrak ırmağı

Fetih ordusunun sancağısın gel

 

Devasa kaygılar bürür yüreğimi

Gönüllere şifa kaynağısın gel

 

Sen dağıt sen damıt baharı bizlere

Müjdeci kardelen yaprağısın gel

 

Özlem ülkesinin sen mücahidi

Sabır surlarının bayrağısın gel

 

Kirli uykularda boğulurken çağ

Sen fethin garibin çerarısın gel

Alim Yıldız’ın kendisinden daha çok tanınan şiiridir bu “devasa kaygılar”. Mustafa Demirci ve Mehmet Emin Ay’ın bestesiyle 90’lı yılların başında dinlediğimiz bu şiir, aslında sevgili dostum şair Talip Işık’a ithafen yazılmış bir şiirdir. Ancak ne ithaf edilen, ne de şiirin yazarı bu şiir bestelendikten sonra maalesef şiir kadar anılmadı. Şiir, bizim kesimin klasikleri arasındaki yerini aldı. Ama şairi nerede?

Elbette size şiir ve şair tahlili yapacak değilim. Ancak bu şiirin bizim dünyamızdaki umut ve coşkunluk veren enerjisini şairini anarken hatırlatmak istedim. Şiirin şairi Alim Yıldız, Sivas’ta yaşıyor, Sivas’ın yerel kültürüyle ilgili yürüttüğü o kadar önemli çalışmalar oldu ki, Anadolu’dan merkeze taşınan şairlere, yazarlara yol olan bir çok yayına imza attı. Kendisiyle en son Sivas’ta Belediye’nin düzenlediği Buruciye şiir akşamları programında bir araya gelmiştik. Bir şiir programı için oldukça yüksek sayabileceğim dinleyicileri salonu doldurmuş gördüğümde, Sivas’ta, dahası bir Anadolu şehrinde bulunduğunuzu anlıyorsunuz.

Sevgili dostumuz şair Alim Yıldız, enerjisinden hiçbir şey kaybetmeden akademik alanda yürüttüğü özenli çalışmalar sayesinde Profesörlük payesini almış. Doğrusu, ona genç yaşında bu unvan oldukça yakışıyor. Ama öğreniyorum ki Sivas için enerji dolu Alim Yıldız, şimdide Sivas Cumhuriyet Üniversitesine rektör adayı. Demek ki şairler, artık yalnızca şiir yazmıyor, şiirlerine yükledikleri umutları, şimdi bir kentin kaderine etki ederek göstermek istiyor. Bu en başta şairler adına sevindirici bir gelişmedir.

Yıldız, 14 Mayısta rektör adaylığını açıkladı, Cumhuriyet Üniversitesi'nin daha da gelişmiş ve şehirle bütünleşmiş bir yapı oluşturma arzusuyla aday olduğunu ifade ediyor. Alim gibilerin Anadolu şehirlerinde kentin vizyonunu etkileyen noktalarda rol alması, o kent adına büyük kazanımlar sağlayacaktır.Yetkin insanların ısrarla İstanbul, Ankara, Bursa gibi büyükşehirlere göç ettiği bir dönemde, kişisel kariyerini Anadolu’da bir kentin bilim yuvasının yöneticisi olmaya talip olarak tayin eden prof. Alim Yıldız dostumu ve onun gibileri takdir etmek bize düşüyor. Alim’in sıra dışı bir rektör olacağı, daha adaylık kampanyasından kendisini belli ediyor. Kentin bilbordlarında fotoğrafıyla kendini Sivas’a anlatmaya çalışan bir Rektör adayı görüyoruz. Neden sadece Üniversiteye değil de, tüm Sivas’a? İşte Alim Yıldız’ı farklı kılan bu. Rektör sadece Üniversiteyi yönetmek için seçiliyor ama, onun yönettiği üniversite Sivas’ın talihini de etkiliyor. Bu nedenle Alim Yıldız’ın kendini yanı zamanda Sivas’a anlatmaya çalıştığını görüyoruz. Yıldız’ın “rektör olmam halinde yapacaklarına” ilişkin söyledikleri de işte bu savımı doğruluyor. Diyor ki Prof. Dr. Alim Yıldız, Rektör olması halinde;

*Esas amacının huzurlu bir üniversite oluşturmak olacağı,

*Adaletli ve insan haklarına saygılı olacağını, öğretim görevlilerinin unvan anlamında yükselmeleri için önündeki tüm engelleri kaldıracaklarını, zamanı geldiğinde herkesin çok rahat terfi edebileceğini,

*Araçlar için park sorunu olduğunu, bunu çözmek için yeni park alanları oluşturacaklarını,

*Hocalar ve öğrenciler için ortak alanların oluşturulması için çalışacaklarını,

*Şehir ve üniversite işbirliğine çok önem vereceklerini,

*Binaların fiziki durumlarının inceletilerek, gerekli bakımlarının yapılacağını,

*Ulaşım problemini gidermek için, hafif raylı bir sistemi oluşturmak için çalışacağını,

*Uygun olan bölümlerin (altyapı, öğretim elemanı vb.)  ihtiyaçları karşılanarak, bunları marka haline getireceklerini,

*Vakıfların kar amacı gütmemesi doğrudan öğrenciye hizmet etmesi gereğinden hareketle, vakıfla ilgili çalışma yapacaklarını,

*İdari personel ile ilgili olarak hak edenin hak ettiği yere getirileceğini,  

***

Açıkçası bu vaatlerin içeriği Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nin mevcut durumunu da gözler önüne seriyor. Eğer fiziki duruma ilişkin halen bir takım düzenlemeler yapılmamış, kentle barışamamış bir üniversite görünümü devam ediyor, akademik hizmet verenlerin huzuru sağlanamamış ve öğrencilerle eğitim verenler arasındaki iletişim kopuklukları yaşanıyorsa Anadolu’nun en önemli kentlerinden biri olan Sivas’ta beklenen hizmetin verilmediğini söylemek haksızlık olmayacaktır.

Ak Parti hükümetin en önemli icraatlarından sayılan her ile bir üniversite adımı, Anadolu’daki eğitimli insan sayısına etki edeceği gibi, kentlerdeki bilgi ve bilgiye dayalı paylaşımı da artıracak, yerel kalkınmaya öncülük edecektir. Bu nedenle kentlerin üniversitelerle yürütecekleri işbirlikleri, yeni dönemde beklenen yerel kalkınmanın ana unsuru olacaktır.  

Sivas için henüz geç değil. Sivas’ın yerel dinamiklerini iyi bilen bir rektör, herhalde yeni dönemde hem Sivas’a hem Türkiye’ye önemli katkılar sağlayacaktır. Şimdiden Prof. Dr. Alim Yıldız’a başarılar diliyorum. Ve “Devasa Kaygılar” şiirinin ilk dizesiyle sesleniyorum;

“Umut kuşum yükselmenin vaktidir

Çağların doğacak şafağısın gel!

Fatih Bayhan - haber7

Bayhan.f@gmail.com

www.fatihbayhan.com.tr

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat