Askerin beyin fırtınası!
- GİRİŞ03.08.2012 09:34
- GÜNCELLEME03.08.2012 09:34
Askerimizin devlet millet meselesini görüşüp konuşmasından daha doğal ne olabilir…
Askerde konuşsun, köylü Ahmet ağada…
Devlet nihayetinde herkesin devleti…
Lakin köylü Ahmet ağa devlet iyi yönetilmediğinde sandığı bekler, komşusuna da çaktırmadan beyaz perdenin arkasına girip mührünü basıp oyunu atar…
Kime verdiğini ancak akşam sandık açıldığında anlarsınız…
Asker beyin fırtınası yapıp, devletin iyi yönetilmediğine kanaat getirirse sandığı beklemek yerine, sandığı ortadan kaldırıyor…
Sandığın sonuçlarını da tutuklayıp içeri tıkıyor…
Diyeceksiniz ki; eee köylü Ahmet ağa gibimi davransın asker, oy atarak devletin iyi yönetilmesini mi beklesin?
Elbet bu sorunun cevabı var…
Evet, askerde devletin iyi yönetilmediğini düşünebilir, tartışabilir, beyin fırtınası yapabilir…
Ama beyin fırtınası sonucunda kalkıp devleti yönetenleri fişlemez, kimler içeri alınmalı, kimler hangi tarikata bağlı, kimler mason, kimler rum diye ayrım yapmaz…
Evet, askerde beyin fırtınası yapabilir…
Ama düşman üstüne…
Kalkıp bu milletin beşyüz yıllık Fatih camisinde hangi vakit tedhiş hareketi yaparsak toplumsal kaosa yol açar, idareye el koyarız diye plan yapmaz…
Plandan da öte, tedhiş hareketini düşünmez…
Evet, askerde beyin fırtınası yapabilir, ama Eyüp Sultan camiinde tedhiş (terör) eylemi yapamayız, her köşede polis nöbet tutuyor diye bir gözlem raporu hazırlamak için Mehmetçiği görevlendirmez…
Biz beyin fırtınası severiz…
Çocukken oyunlar kurar, saklambaç oynar, gördüğümüzü sobeleriz… En yeni bilye oyunlarını biz çıkartır, kim vurdu? Oynar, tokatı gözleri bağlı arkadaşımıza sallarız…
Satrançtı, damaydı, isim şehir’di derken müthiş beyin fırtınaları yapar, geleceğe hazırlanırız…
Beyin fırtınasıyla devlet kurup yıkmayı ise üniversitede öğreniriz…
Gece sabahlara kadar süren ateşli tartışmalar, bitmek bilmeyen çay muhabbetiyle sabah ezanıyla son bulur…
Gün ağarırken devlet kuranların hepsi ya derse geç kalır, yahu güne geç başlar…
Devlet kurmak, yıkmak kolay değil…
Her gece başka başka konular ortaya çıakr, sağcısı, solcusu İslamcısı alev alev beyin fırtınası yapar…
Yine sabah aynı manzara kaçınılmazdır…
İslamcı sabah namazını kaçırır, sağcı derse geç kalır, solcu öğlen vakti gözlerini öfeleyerek kalkar…
Bizim devlet kurup yıkma geleneğimiz asker olunca şekil değiştirir…
Önce devletin iyi yönetilmediğine kendimizi inandırırız…
Ancak hiçbir dönem devletin iyi yönetildiğine inanmayız…
Bakın tarihe, asker hangi dönem devletin iyi yönetildiğine inanmış?
Yeniçeriler Osmanlı’nın muhteşem yüzyılında bile ayaklanmış…
Gerekçe ne? Devlet iyi yönetilmiyor…
Gel yakın tarihe; 60 darbesine bak, 71 muhtırasına, 12 eylül 80’e…
Gerekçe ne? Devlet iyi yönetilmiyor… İrtica etrafı sarıyor…
28 Şubat’ta yürüyen tanklar, pikniğe gitmedi…
Bu ülkenin Başbakanının önüne bir rapor koydular, raporda kendi adının da geçtiği “iç tehdit” listesiyle gözdağı verdiler…
Gerekçe ne? Devlet iyi yönetilmiyor, irtica etrafı sarıyor…
Nasıl irticaaysa 60’dan beridir her darbenin gerekçesi oldu, her darbeden sonra irtica bitmek yerine artarak çoğaldı…
Demek ki darbeler irtica’yı çoğaltıyor…
Şaka bir yana, Özkök paşa’nın “beyin fırtınası” yapıyoruz, “muhtırayı gayrı resmi dillendirdiler” sözü tarihi gerçekliğimizle uyuşmuyor…
Asker önce gayrı resmi dillendirir, sonra birde bakmışsınız o resmileşmiş…
Ama 2003’te deşifre olan olası darbe hiçte gayrı resmi bir darbeye benzemiyor…
Bayağı bir darbe hazırlığı yapılmış, tutuklanacak medya mensubu, bürokrat ve siyasetçi için Yassıada’nın hazırlanması talimatı bile geçilmiş…
İl il görevlendirmeleri yapılmış… daha ne olsun… beyin fırtınası yapmak asker olunca üniversitedeki kadar masum sonuçlanmıyor. Biz okul çağında gece sabahlara kadar süren beyin fırtınası sonunda uyuya kalır namazı kaçırırdık, asker beyin fırtınası yapıp sabaha doğru radyo istasyonunda muhtıra metnini okuyor…
İşte aradaki küçük fark bu Paşam!
Yorumlar2