Kara Davut’tan Davutoğlu’na!

  • GİRİŞ06.08.2012 09:50
  • GÜNCELLEME06.08.2012 09:50

Adı var, kahramanlıklarıysa hikayelerden ibaret.

Kara Murat diye bir kahramanımız var, elinde kılıç, altında ışık hızından süratli süvari yedi düvele meydan okuyor. Padişah’ın fermanıyla özel operasyonlar çekiyor…

Var mı böyle bir kayıt, yok…

Kara Davut desen tam bir efsane…

Bizim millet Kara Davut’u Osmanlı Akıncısı zannediyor, oysa O, Osmanlı döneminin en parlak bilim adamı…

Bursa'da vefat etmiş… En meşhur eseri Muvafık'ul Hayrat Li Neyl'il Berekat Fi Hizmet-i Saadat

Asıl adı Muhammed. İzmit’te doğduğu için, kendisine İzmiti ünvanı verilmiş. Kanuni zamanında yaşamış. Bursa’da Yıldırım ilçesinde yaptırdığı camide yatıyor… Altı tane müthiş eseri var…

Askerlik vatan hizmeti ama ilim erbabı bundan muaf…

Belkide Kara Davut eline kılıç bile almadı…

Böylesi kahramanda bize yakışır. Eline kılıç almayan ama kılıçla dünyayı dize getiren kahramanlarımız var…

***

Malkaçoğlu’nun efsane olduğunu yeni anladık…

Cüneyt Arkın çıkıp kalelerden, surlardan atlar, Hıristiyan alemine meydan okur bizde tarihimizle galeyana gelir, mehteranla coşardık…

Oysa Cüneyt Arkın’ın canlandırdığı Malkaçoğlu karakterinin uzaktan yakından ilgisi yoktur o sahnelerle…

Şimdi yaz google Malkaçoğlu diye iki şey çıkıverir karşına: Biri; Cüneyt Arkın, diğeri Muhteşem Yüzyıldaki Malkaçoğlu karakterini canlandıran Burak Özçivit

Asıl Malkaçoğlu nerde? Yok…

Burak Özçivit’te çıkmasa halkımız Malkaçoğlu diye Cüneyt Arkın’ı tanıyor…J)

Oysa Cüneyt Arkın diye de biri yok…

Asıl adı; Fahrettin Cüreklibatır

Bize kahraman lazım, devletimiz tarihçilere kahraman siparişi verir, onlarda türetir…

Oysa düşünmezler ki Türk tarihi zaferleriyle zaten kahramanlarını üretmiştir.

Yani Fatih varken Ulubatlı Hasan diye bir sanal kahraman türetmeye kalkışmak kime ne fayda sağlar?

***

Tarihi kahramanlıklar ve kahramanlar üzerinden anlatmaya alışkınız. Bu yüzden tarihimiz efsanelerle de doludur…

Yeni Kapı Efsanesi, Süleymaniye Efsanesi, Çemberlitaş’ın Sırrı, Durmuş dede ve Onbir Derviş efsanesi, Terler Direk Efsanesi, Sarı Sadıka Sultan efsanesi, Topkapı ve Fatih’in Toplarının Sırrı bir yığın efsaneler

Faydası nedir?

Tarihi sevdirir, gizem yaratır, ilgi çeker… Başka…

Başka yok…

Gariptir yeni Cumhuriyet’te efsanelerle başladı…

Gazi Mustafa Kemal Cuma’ya gitmiyordu ama Cuma günleri Ankara’nın her camisinde görülüyor diye efsane türettiler…

Gazi’de duyduğunda şaşırdı ama, efsaneye saygı duydu…

Asıl efsaneyi vefat ettiğinde türettiler… “aleykümselam” diyerek Gazi’nin öldüğünü yazdılar…

Kahramanları efsanelerle besler, onları ölümsüz varlıklar haline getiririz…

Oysa kahramanlar aramızda yaşar, onların kıymetini dahi bilmeyiz…

***

Rahmetli Menderes idam edildiğinde bir Allahın kulu sokağa çıkıp “ne oluyor beyler” diyemedi. Onu idam edenlerin idare ettiği bir ülkede hiçbir isyan çıkmadı, bırak isyanı bir nümayiş bile olmadı…

Aradan 40 yıl geçti, Menderes’i kahraman ilan ettik, efsane Başvekil diye anıtmezar yaptık…

Bundan ders almadık…

Rahmetli Özal hayattayken demediğimizi bırakmadık, bu memlekette en ağır yazılar onun hakkında yazıldı…

Köşk’te vefat ettiğinde “halk adamıydı” diye uğurladık, yaptığı icraatların Türkiye’ye çağ atlattığını yazıp çizdik…

Bizim millet kahramanları ölünce seviyor…

Yahut kahramanlar öldüğünde kahraman oldukları anlaşılıyor…

Eee bizim kültürümüzde ölülerin arkasından kötü söz söylemekte olmayınca başlıyoruz ne kadar iyilik varsa anlatmaya…

Şimdi her yıl nisan ayında Anıt Mezar’da Menderes’le beraber Özal’ı da anıyor, ağlaşıyoruz…

***

İzliyorum…

Aynı tepkiyi şimdi Başbakan Erdoğan için yapıyoruz…

20 bin kilometre duble yolları kullanıyoruz, asırlardır yol var sanıyoruz… Sağlık bakanlığı hava ambulansıyla en ücra köşedeki hastayı bile özel uçakla Türkiye’ye getiriyor tedavi ettiriyor, sanki yıllardır bu hizmet var sanıyoruz…

IMF’e borç veren bir ülke haline gelmişiz… Merkez bankamızdaki rezervimiz 27 milyar dolardan son on yılda 100 milyar dolara ulaşmış… Avrupa krizle bırakın ilerlemeyi, gerileme yaşıyor, tarihinin en büyük ekonomik daralmasıyla boğuluyor, Türkiye’ye özeniyor, farkında değiliz…

Dünyanın her noktasında Türkiye’den bahsediliyor, umurumuzda değil…

Oysa elin gavuru İngiltere’nin en etkili gazetesi London School of Economis’te Dr. Joshua walker imzasıyla yazmış; “AK Parti’nin güçlü bir siyasi kadro ile ülke içinde yükselişiyle, Türkiye’nin bölgede ve dünyadaki rolünün artması arasında paralellik var”… diye…

Şimdi Suriye için ağır sözler sarf ediliyor…Nerede? Yurt içinde. Peki dışarıdakiler ne diyor?

Ortadoğu uzmanı Dr. Christopher Phillips yazmış; “Esad Erdoğan’a, Erdoğan’ın Esad’a duyduğundan daha fazla ihtiyaç duyuyor. Suriye, ekonomik ve diplomatik açıdan Türkiye’ye bel bağlarken, Türkiye için Suriye’nin önemi azalıyor”… demiş…

Yani elin İngilizi Türkiye’nin Suriye politikasını içerdeki muhaliflerden daha iyi okuyor ve Türkiye’nin orta doğudaki etkinliğinin İngiltere için kaygı verici olduğunu yazıp, bunun önüne geçilmesi gerektiğini belirtiyor, bizim muhalifler “Suriye’de ne işimiz var” diyerek hem Başbakan’a hem Davutoğlu’na vuruyor…

İzliyorum…

Şimdi beni de “yandaş” “yalaka” diye fişleyecekler…

Fişlesinler…

Yarın Tayyip Erdoğan öldüğünde arkasından vakıf kurup, ölüm yıldönümlerinde Kocatepe’de mevlit okutarak yaptığı iyilikleri anlatmaktansa ona hayattayken iyilikleri için teşekkür edip yandaş olurum içim ferah olur…

***

İlim erbabı Kara Davut’u Osmanlı Akıncısı sanan millet, onun kara mizah hikayelerini okur, kahramanlıklarıyla coşarken, dış politika seyriyle Türkiye’ye tarihin idrakini hissettiren Davutoğlu’nu “hayalcilikle” suçlar…

Libya’da Kaddafi’ye karşı hayalciydi, muhalifleri destekledi, muhalifler Kaddafiyi devirdi, yönetimi aldı…

Mısır’da tahrire sahip çıktı, Mübarek’e yeter, dedi. Mısri işbaşına geçti…

Şimdi sıra Suriye’de…

Davutoğlu’nun diplomasi trafiği yine sonuca götürecek…

Kerkük ve Musul kartını yeniden canlandırarak nereye darbe vurduğunu bugün göremeyenler, yarın darbenin yankılarını duyduğunda bugünkü sözleri için üzülecekler…

Bu seferde Osmanlı Akıncısı Kara Davut’un kahramanlıkları değil, Davutoğlu’nun diplomasi başarısı anlatılacak…

Fatih Bayhan - Haber7

www.fatihbayhan.com.tr

bayhan.f@gmail.com

Yorumlar5

  • Ayse Demir 11 yıl önce Şikayet Et
    yilin en yandas yazisina aday bence.... bu yazi ak partinin politikalarinin elestirilecek bir tarafi olmadigi ve elestirilemeyecegi anlamina gelmiyordur umarim. cünki türk siyaset sahnesi hic bukadar elestiri ve muhalefet fakiri olmamisti ve bu aslinda cok tehlikeli bir durum. ayrica ayni cimbizi ak partiyi yerden yere vuracak malzeme toplamak icin kullansaniz cok daha capli bir yazi olur kanaatimce...
    Cevapla
  • Mustafa Karagoz 11 yıl önce Şikayet Et
    güzel bir bakış açısı. mükemmel bir tahlil olmuş, kaleminize sağlık.aydınlattığınız için teşekkürler.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Selim Can 11 yıl önce Şikayet Et
    allah cümlesinden razı olsun. hükümetimiz ve başta muhterem başbakanımız olmak üzere ülke ve milleti için çalışan herkesden allah razı olsun. yapılanları görüyoruz ve yaklaşan seçimlerde herkes de fiilen görecek inş.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • orhan güzel 11 yıl önce Şikayet Et
    davutoğlu'na söz söyleyenler iş yapamayanlardır.. sayın davutoğlu gecesini gündüzüne katarak bu ülke ve tüm insanlık için çalışıyor. rabbim gayretine gayret, aşk, şevk katsın. davutoğlu gibi devlet adamlarının sayısını artırsın. o'na söz sözleyeler de hep söz makamında kalsın. çünkü ellerinden bir iş gelmez.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • erkan demirci 11 yıl önce Şikayet Et
    inşallah. fatih bey inşallah dediğiniz gibi olur ancak şu ankii durum çok sıkıntılı allah ülkemizin yardımcısı olsun çok karanlık bir süreçten geçiyoruz.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat