Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanlığı sırasında dile getirdiği komşularla sıfır sorun politikasının bugün geldiğimiz noktada tüm komşularla sorun anlamına gelmiş olması bazılarının dilinden düşürmediği ana madde. Siyasi iktidarı ve onun yönetim kadrosuna dönük eleştiri konusu yapmaktan çekinilmeyen ana başlık.    
 
Madem buradan girdik, baştan yazalım sonda söyleyeceğimizi.  
Ağzımızdaki baklayı baştan çıkartalım.  
 
Türkiye’nin   
Suriye politikası da,   
İran politikası da,   
Rusya politikası da,   
ABD politikası da, NATO politikası da,   
AB politikası da,   
IMF politikası da,   
Dünya Bankası politikası da,  
Mısır politikası da,   
İsrail politikası da doğru.  
Tekrar ediyorum dış politikamız doğru.  
İç politikamız da tıpkı dış politikamız gibi doğru.  
 
Kısaca küçük aksaklıklara, planlanan gelişmelerin gecikmesine, beklentilerimizin kısa sürede gerçekleşmemesine rağmen dış politikamız da, iç politikamız gibi sorunsuz devam ediyor.  
 
Düzgün iç ve dış politika demek hiçbir hasarın olmaması demek değildir. Hasar olacak ki, aksaklıklar telafi edilip düzeltilecek.  
 
Bazı aşağılık kompleksi sahibi olanlara göre ise Türkiye ne yaparsa problemli.  
 
Aynı kişilere göre dış politikamız da sorunlu, iç politikamız da sorunlu. İyi giden bir şeyimiz yok. Her şey kötü, her şey berbat, her şey daha da kötü olacak.   
 
Niye AK Parti iktidarda, Erdoğan Cumhurbaşkanı, Davutoğlu Başbakan olduğu için.  
 
Niye ABD’ye Rusya’ya kafa tuttuğumuz için.  
 
Obama gibi düşünmeyip, Putin’e boyun eğmediğimiz için.  
 
Washington ve Moskova’nın istek ve beklentilerini karşılamadığımız için.   

Yazının tamamı için tıklayınız...