Evlere şenlik sorumuz var!

  • GİRİŞ07.11.2022 08:35
  • GÜNCELLEME07.11.2022 08:35

Kemal Kılıçdaroğlu, soru işaretleriyle dolu ABD ziyaretinden sonra Londra'ya uçtu.
 
İktidara gelirse kendisini fonlayacak kaynak bulmak için!
 
Dedikleri bu...
 
Oysa geçmişte defalarca "Türkiye'nin kaynakları Londra'daki bir avuç tefeciye aktarılıyor" diyen de bizzat kendileriydi.
 
Nitekim mahallesindekiler bu çelişkiye kayıtsız kalamadı.
 
Neyse...
 
İşin orasında değilim.
 
Ben yanında götürdüğü gazetecileri merak ettim.
 
Meğer ABD'deki kayıp 8 saati ifşa ettikleri için bu sefer gazetecileri davet etmemiş.
 
Bunun yerine Londra'dan KRT'ye bağlandı. Orada da sunucunun kayıp saatlerle ilgili sorusunu beğenmeyip yayını terk etti.
 
Kılıçdaroğlu'nu dört gün boyunca takip eden tek gazeteci Yeniçağ'ın Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu olmuş.
 
Uğuroğlu'nu CHP mi götürmüş yoksa kendi gazetesi mi göndermiş bilemiyorum.
 
Tasarruf için bölgesel yayına geçen ve sayfalarını siyah-beyaz basmaya başlayan bir gazete için böylesi bir hareket zannımca lüks kaçar. Birinci ihtimal daha ağır basıyor.
 
Uğuroğlu dünkü köşesinde "Londra'da Bay Kemal'e neler sordular neler?" başlıklı bir yazı yazdı.
 
Kemal Bey'e yöneltilen 31 soruyu sıraladı Uğuroğlu...
 
Peki cevapları? İşte o yok! Muamma.
 
Uğuroğlu, "Kılıçdaroğlu toplantı ve görüşmelerde yöneltilen bu sorulara tutarlı ve kararlı yanıtlar verdi" diye yazdı.
 
Tutarlı ve kararlı...
 
Yazsaydın da biz de ne kadar tutarlı olduğunu görseydik.
 
Kendisi soramıyor, sorsa yayınlamıyor, başkasının sorusunu sıralıyor onun da cevabını yazmıyor.
 
CHP de gazetecileri de evlere şenlik!..

 

Yılmaz’ın Yılmaz'a zulmü!

 
İktidar muhalifi medyada bu ara deprem haberleri peş peşe geliyor.
 
Sözcü gazetesi çok sayıda köşe yazarıyla yollarını ayırdı.
 
Mahallede büyük kavgalar yaşanıyormuş.
 
İnternethaber'den Hadi Özışık sosyal medya hesabında anlattı geçen gün.
 
Halk TV'nin patronu bir gazete çıkaracağını duyurmuş, hazırlıkların sürdüğünü söylemişti. Ben de bu sütunlarda kritiğini yapmıştım.
 
Sözcü 'reklamımızı ve okurumuzu bölecek' diye gazeteyi fonladığını düşündüğü ‘siyasetçi'ye tavır almış. Gazetede o kişiye yakın duran kim varsa üstü çizilmiş.
 
Gazetenin yayın yönetmeni Metin Yılmaz"Ne yaptığını duysanız gazeteciler olarak sizin de çok ağırınıza gider, bize hak verirsiniz. Bir haberciden intikam almak için gazeteye yapılan bir hareket var" diye o siyasetçiden dert yandı.
 
Yalnız ekonomi yazarı Serpil Yılmaz'ın gönderilmesinin altında enteresan bir şey varmış. Yılmaz, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ile röportaj yapıp, gazeteye göndermiş. Yayınlamamışlar. Aras, Yılmaz Özdil’in kaçak villasını yıktırmıştı.
 
Yozdil, "Siz nasıl olur da haberini yayınlamaya kalkarsınız" diye rest çekmiş. Onunla da kalmamış, Serpil Yılmaz'ı göndertmiş.
 
Bakmayın yazısında gazetecilik, emek, namus edebiyatı filan yaptığına.
 
Gerçek Yılmaz Özdil budur.

Muhalifin KDV'si

Brand Week Istanbul diye bir zirve var. İstanbul'da on yıldır düzenleniyor.
 
Organizasyonun arkasında CHP'nin iletişim danışmanı Necati Özkan ve eşi MediaCat'in yayın yönetmeni Pelin Özkan bulunuyor.
 
Zirvenin sponsorları arasında yok yok. Togg bile wi-fi sponsoru olmuş!
 
Destekçi listesi renkli ama konuşmacılar için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Altılı masadan bir iki isim, bazı oyuncu, sporcu, akademisyenler dikkatimi çekti. Gerisi CHP'nin kır bahçesi.
 
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, CHP Milletvekili Tuncay Özkan konuşmacılar arasında.
 
Ruşen Çakır, Fatih Altaylı, İsmail Saymaz, Nevşin Mengü, Nihal Bengisu Karaca, Levent Gültekin de konuşmacı listesinde.
 
Bilet alayım derseniz ödeyeceğiniz bedel 6490 lira. Tek günlük 2950 lira. Her gün ekranda gördüğümüz muhalifleri dinlemenin ederi 2950 lira. KDV dâhil!..
 

TDK'ya çağrı

Türk Dil Kurumu'na bir sorum var:
 
-Haberlerimizde sıklıkla kullandığımız "scooter" ve "drone" kelimeleri nasıl yazılır ya da yazılmalıdır?
 
Anadolu Ajansı "scooter" diye de yazıyor "skuter" diye de... "Drone" şeklinde de yazıyor, "dron" şeklinde de...
 
Artık yerleşmiş olan "vegan" kelimesi Türk Dil Kurumu sözlüğünde niye yok mesela?
 
Dilimize giren kelimelere el atmak için ne bekliyorsunuz?!.
 

Harbi harbi

Rusya Devlet Başkanı Putin'in, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ikidir övmesi candaşları çıldırtıyor.
 
Nevşin Mengü "Putin AK Parti İl Başkanı gibi” diye benzetme yapmıştı. Güldük eğlendik, gırgırını yaptık.
 
Lakin, harbi harbi Putin'in seçim için Erdoğan'a destek attığını düşünenler varmış.
 
Deniz Zeyrek, muhalefetin rakipleri arasında Rusya'nın da yer aldığını, Putin'in Erdoğan için elinden geleni yapacağını yazdı geçen.
 
Hatta görüşünü "Trump 2016 seçim zaferini biraz da Putin'e borçlu" diye temellendirmeye çalıştı.
 
Trump da birkaç yıl evvel Erdoğan'ı "Çetin bir adam, harika bir lider" diye övmüştü.
 
AB liderleri tarafından teşekkür ediliyor, Amerikan, Alman, Fransız basınında her gün "Kriz çözen Erdoğan" yorumları yapılıyor.
 
Onlar da mı muhalefetin karşısında? Eleştirirken biraz hakkaniyetli olmak gerekiyor.

TÜRKİYE GAZETESİ

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat