Bir soykırımın anatomisi: Srebrenitsa’dan Gazze’ye
- GİRİŞ06.07.2025 09:16
- GÜNCELLEME06.07.2025 09:16
“İşte 11 Temmuz 1995'te Sırp şehri Srebrenitsa'dayız. Büyük bir Sırp bayramı arifesinde iken bu şehri Sırp milletine armağan ediyoruz. Nihayet, yeniçerilere karşı ayaklanmasından sonra bu toprakta "Türkler"den intikam almamızın vakti geldi”
Dünya bu sözlerle uyanmıştı kan ve barut kokan bir sabaha…
Bu sözler Bosna Kasabı Mladiç'den başkasına ait değildi…
Ratko Mladic; Sekiz binden fazla Bosnalı Müslüman delikanlının kanını eline bulayan azılı bir katil…
Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana yaşanan en büyük toplu katliamı olarak bilinen bu vakada binlercesinin naaşı ise hala kayıp…
Ve bugün Srebrenitsa'da acılar hala taze…
Toplu mezarlara gömülen binlerce Müslüman Boşnak'ın kimlik tespit çalışmaları halen devam ederken tespit edilen naaşlar her yıl 8-10 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşen ‘Marş Mira’dan hemen sonra 11 Temmuz’da Potoçari Anıt Mezarlığı'nda düzenlenen törenle sonra defnediliyor.
Marş Mira, bir diğer adıyla barış yürüyüşü…
ÖLÜM YOLU AYNI, SADECE COĞRAFYA DEĞİŞTİ
O zamanlar henüz genç ve tecrübesiz bir doktor olan Prof. Dr. Pilav o günleri büyük bir hüzünle anlatıyor.
Soykırım döneminde bölgede gönüllü olarak kalmaya karar verdiğini anlatan Srebrenitsalı doktor konuşmasında bir yoldan bahsediyor şu sözlerle;
"Güvenli bölgeye ulaşmak için oldukça zorlu geçen bir 100 kilometreden bahsediyoruz. Birleşmiş Milletler'e (BM) güvenmeyen 15 bin kişi o yoldan gitmeye karar verdik. 6 gün 6 gece kelimelerin anlatamadığı bir cehennemi yaşadım ve en sonunda mucize eseri hayatta kaldım."
Adına ölüm yolu denen bu rota esasen Marş Mira rotasının ta kendisi…
Katılımcıların 3 gün boyunca toplam 85 km yol yürüdüğü ‘Marş Mira’ bugün önemli bir mesaj veriyor dünyaya…
Bilge Kral’ın da söylediği gibi “Geleceğimizi geçmişimizde aramayacağız. Kin ve intikam peşinde koşmayacağız…” diyor savaşın en zorlu şartlarında bile tüm nefsani arzularından arınarak… Büyük bir teslimiyetle!
Ancak en önemli mesajı daha sonra veriyor, âlem-i İslam’a tokat gibi sözleriyle…
“Herşey bittiğinde hatırlayacağımız şey, düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.” diyerek…
İNSANLIK SINAVI: SREBRENİTSA'DA KALDIĞIMIZ YERDEN GAZZE’DE DEVAM
Dün Srebrenica, bugün Gazze…
Dün kasap Ratko Mladic’ti; Bugün İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu…
57 binden fazla kişi…
Srebrenista soykırımında şehit olan nüfusun 8 katından daha fazla…
Gel gelelim uluslararası kamuoyu ısrarla vahşete gözünü kapatmaya, çağrılara kulağını tıkamaya, soykırıma ‘soykırım’ dememeye direniyor…
Katliama operasyon deniyor…
İşgale harekât…
Konu Müslüman olunca lügatler değişiyor bir bir…
Adalet kavramı konu Gazze’ye gelince işlevini yitiriyor…
O yüzden en çok adaletten yakınıyor Malcolm X "Ben gerçeğin peşindeyim, kimin söylediği önemli değil. Ben adaletin peşindeyim, kim için veya kime karşı olduğu önemli değil." sözleriyle..
Ve ekliyor: "Özgürlüğü savunanların direnme gücü, zulmedenlerin gücünden daha fazladır" diye…
Fatih Yoncalık / Haber7
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol