43 kilometre
- GİRİŞ17.08.2025 09:21
- GÜNCELLEME19.08.2025 09:34
Sadece 43 kilometre…
Ama bu kısa mesafe, Güney Kafkasya’da güç dengelerini altüst edebilecek kadar büyük bir anlam taşıyor…
Zengezur Koridoru, haritada ince bir çizgi gibi görünse de gerçekte Moskova’nın nüfuzunu, Tahran’ın nefes borusunu ve Ankara’nın bölgesel oyun planını aynı anda etkileyen bir jeopolitik fay hattına dönüşmüş durumda…
*
Rusya'nın bölgedeki nüfuzunun en önemli kaldıraçlarından biri Ermenistan-Azerbaycan ihtilafında arabuluculuk yapmasıydı.
2020 yılında ateşkes anlaşmasına aracılık eden ve Karabağ'a barış gücü konuşlandıran Moskova, bölgede kendini baskın güç olarak konumlandırabilmişti.
Ancak 2022'de Ukrayna'ya yönelik tam ölçekli işgalinin ardından Moskova'nın Güney Kafkasya üzerindeki odağını kaybetti. Bu da boşluğu AB ve ABD diplomasisinin doldurmasına olanak sağladı.
Fakat bu hikâyenin kaybedeni elbette sadece Rusya olmadı…
Beyaz Saray’ın Azerbaycan ile Ermenistan üzerinden Nahçıvan toprakları arasında kritik bir bağlantı olan Zengezur Koridoru hamlesi İran'da da huzursuzluğa yol açtı.
*
Analizlerde koridor hamlesi "tabuta çakılan son çivi" olarak değerlendirilirken bazı gözlemcilerin deyimiyle İran'ı "jeopolitik boğulmaya" götüren bir adım olarak nitelendirildi.
Nitekim Bakü'nün bölgede kontrolü ele geçirmesi veya ABD’nin bölgede devreye girmesi durumunda İran’ın, kuzeye doğru ticaretindeki nüfuzunu kaybetmesi oldukça muhtemel…
Öte yandan İran, yalnızca Güney Kafkasya ile değil, aynı zamanda Rusya ve Avrupa ile ticarette de neredeyse tamamen Azerbaycan'a bağımlı olacak.
Dolayısıyla yaşanan gelişme İran'ın jeoekonomik konumuna ciddi bir darbe vurdu.
Ayrıca İran'ın Ermenistan üzerinden geçen güzergâhının devre dışı bırakılması Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi'ndeki rolünü de azaltabilir.
Bu durum Pekin için stratejik bir ortak olarak görülen Tahran’ın değerini zayıflatacaktır…
*
Tahran'ın asıl kaygısı açık;
Koridor, Türkiye'nin nüfuzunu artırabilir,
Dahası son anlaşmayla bölgeye doğrudan ABD varlığı gelebilir…
ABD agresif politika takip etmediği sürece Ankara açısından Rusya’nın dengelenmesinde önemli bir faktör olabilir…
Tansiyon yükselten politika yahut bölge ülkelerinin ulusal çıkarlarını ikinci plana atan bir strateji ABD’nin de kendi topuğuna sıkması anlamına geliyor.
Ki Beyaz Saray da bunun farkında…
Zira Koridor tartışması, Washington’u bölgede en çok zorlayan iki ülkeden biri olan Tahran açısından kuşatılma, tecrit ve nüfuz kaybı anlamına gelirken;
Bir diğer ülke olan Moskova yönetimince güç boşluğu anlamına geliyor…
Hülasa 43 kilometre, bir geçiş güzergahından ziyade, egemenlik, nüfuz ve bölgesel düzene ilişkin rekabet eden vizyonların çarpıştığı bir çatışma noktasına dönüşmüş vaziyette…
Fatih Yoncalık / Haber7
Yorumlar15