O gün!
- GİRİŞ07.12.2025 09:29
- GÜNCELLEME07.12.2025 09:29
Bazı tarihler vardır; takvimin üzerinde sıradan bir sayı gibi durur ama halkların hafızasında çınlayan bir zil sesi gibidir. ,
Aralık böyle bir aydır Suriye için…,
Devrimin içindeki o uzun, o karanlık, o inatçı yolun bir kesiti…
O gece Şam’da saatler 03.00’ü gösterdiğinde, kimse tarihin en sessiz devrimlerinden birine tanıklık edeceğini bilmiyordu…
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Humus-Şam otoyolunda tozu dumana katan konvoylar, başkent kapılarına dayandı...
Mezzeh’te, Daraya’da, Kfar Susa’da direniş sıfırdı; Çünkü direnecek kimse kalmamışt..
İranlı milisler çoktan Lübnan’a kaçmış, Rus danışmanlar havaalanında uçağa binmiş, Hizbullah unsurları Bekaa’ya çekilmişti…
Geriye sadece Esad ailesinin sarayında yankılanan ayak sesleri kalmıştı…
Akşamüstü, Şam halkı ihtiyat perdesini nihayet araladı…
Önce küçük gruplar, sonra binler, Emeviye Meydanı'na akın etti…
O meydan ki, yıllardır sadece rejim mitinglerine ve askeri geçitlere ev sahipliği yapmıştı…
Artık, üzerindeki devasa posterler yırtılıyor, rejim sembolleri yakılıyordu...
Bu, politik bir eylemden çok, ruhani bir rahatlama idi. Yüzlerde hem yılların acısının izi hem de inanmakta zorlanılan bir özgürlük hissi vardı.
O gece, Suriye'nin gökyüzü daha önce hiç olmadığı kadar yıldızlarla doluydu..
Çünkü üzerindeki uzun, kalın ve karanlık gölge nihayet çekilmişti. Geriye, onarılması gereken bir vatan ve yeniden yazılması gereken bir gelecek kalmıştı.
Evet, Suriye, o gün bir diktatörlüğü yendi…
Şimdi sıra, savaşın küllerinden adil ve onurlu bir devlet inşa etme sınavında…
Ki bu, 8 Aralık'ın en büyük ve en çetin mirasıdır…
Yorumlar1