Herkes yanlış, bir onlar doğru
- GİRİŞ11.09.2008 06:28
- GÜNCELLEME11.09.2008 06:28
kavga, siyasi iktidarın 'basın özgürlüğüne saygısız' olmasından, tahammülsüzlüğünden ve demokrat olmayışından kaynaklanıyor.
Olabilir. Tarihte ve günümüzde özgür medyayı içine sindirememiş, tahammülsüz ve diktatörlük heveslisi (kimi düpedüz 'diktatör') politikacılarla karşılaşıldı. “Bugün bu olumsuz özelliklere sahip bir politikacı bizde çıkmaz” diye bir kuraldan herhalde söz edilemez. İtirazları ciddiye almalıyız.
Ciddiye almasına alalım da, bu durumda son 20 yılın bütün politikacılarını, basın özgürlüğüne karşı, tahammülsüz ve diktatör saymamız gerekecek.
Önce şu isimleri okuyun ve arkanıza yaslanıp herbirinin Aydın Doğan ile kavgalarını gözünüzün önünden geçirin: Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli, Tansu Çiller, Necmettin Erbakan, Turgut Özal, Süleyman Demirel... Hatta Erdal İnönü... Hatta Deniz Baykal...
İçinizden “Erdal İnönü de nereden çıktı?” şaşkınlığı yaşayanlar, hele şu sıralarda can ciğer kuzu sarması görüntüsü verdikleri için Deniz Baykal'ın isminin de “Aydın Doğan'la kavgalılar” arasında anılmasını anlamsız bulanlar mutlaka çıkabilir. Çıkmasın. Erdal İnönü Aydın Doğan'a küs öldü. Deniz Baykal ise son CHP kongresindeki saatler süren konuşmasının neredeyse bütününü Aydın Doğan medyasıyla hesaplaşmaya ayırmıştı.
Umur Talu hatırlayıp hatırlatmasaydı güme gidebilirdi: Vefatını “En nazik siyasetçiyi kaybettik” manşetiyle (1 Kasım 2007) duyuran Hürriyet'in 21 Ekim 2001 tarihli “Hacizden vakıf kurtardı” manşet haberi Erdal İnönü'ye ayrılmıştı. Haberin içinde sık sık İnönü'nün yeni bir parti kurarak politikaya dönme niyetine atıfta bulunulmasından hareketle, Umur Talu, o manşeti, Aydın Doğan'ın o tarihte Petrol Ofisi için ortaklık kurduğu İş Bankası'nda üyeleri bulunan CHP'yi mutlu etme gayretine bağlıyor.
İnönü'nün parti kurmasını istemeyen CHP'nin yönetiminden biri mayıs ayında olup bitmiş bir haciz girişimini ekim ayında Hürriyet'te manşetleştirmiş...
Aydın Doğan'ın bu yoruma tepkisini de öğrenmek hakkınız. İki gün sonra aynı sütunda yer verilen 'tekzip' metninde, “Böyle bir haberin verilmesi değil, ancak verilmemesi bir gazetecilik suçu olabilir” deniliyor ve Umur Talu hakkında şu ağır sözler kullanılıyor: “Şahsi düşmanlığını, akıl almaz iftiralar atacak kadar ağır takıntı haline getiren bir kişinin gazetecilik yapmaya devam etme hakkı var mıdır?”
Tayyip Erdoğan'ın çıkışına verilen tepkiye ne kadar benziyor, değil mi?
Deniz Baykal'ı koruma ve kollama adına, Erdal İnönü'nün kalbini bir manşetle kıranlar, devran değiştiğinde Deniz Baykal'a mı acıyacaklar?
Tarih 29 Ocak 2005... CHP Kurultayı yapılıyor... Aydın Doğan medyası büyük bir kampanya eşliğinde CHP'de Deniz Baykal dönemini sona erdirmeye çalışıyor. İstedikleri, Mustafa Sarıgül'ün CHP genel başkanlığına gelmesi... Baykal kürsüye çıkıyor ve Aydın Doğan medyası hakkında şunları söylüyor:
“Kurultay günlerdir gazetelerin manşetlerinden, televizyonların gündeminden düşmüyor. Bayram değil, seyran değil eniştemiz bizi niye öpüyor acaba? Kurultay CHP'nin kendi iç işi olmaktan çıktı. Özellikle belli bir medya kuruluşu, günlerdir adeta CHP kurultayı ile yatıp kalkıyor. Neden böyle olmuştur? Bu ilgi tamamen görev gereği kamu sorumluluğu gereği midir, bunların beklentileri nedir? (..) Medyanın desteğiyle işbaşına gelen liderlerin iktidarları döneminde 80 milyar dolarlık banka hortumu gerçekleşti. (..) Medya tarafından CHP'ye karşı bir haçlı seferi başlatılmıştır. (..) Hiçbir siyasi parti yönetimine karşı medyanın böyle bir hummalı kampanya içine girdiklerini görmedim. 1 Mart 2003 tezkeresinden sonra CHP'nin bugünkü yönetimine bir büyük haçlı yani, ehlisalip ordusu harekete geçmiştir.”
Baykal Şişli belediye başkanına Doğan Grubu tarafından verilen muazzam medya desteğini 1 Mart tezkeresine bağlıyor, ama bugünden baktığımızda, o tavrın ileriye dönük bir yatırım olduğunu daha iyi görebiliyoruz.
“Basın özgürlüğü zedeleniyor” diye yeri göğü inletenler, öncelikle “Deniz Baykal ve Bülent Ecevit de mi diktatörlük peşindeydi?” sorusuna cevap vermeliler.
FEHMİ KORU - YENİ ŞAFAK
Yorumlar14
-
A.Kadir YAZICI
17 yıl önce
Şikayet Et
Eeee Fehmi bey bunları siz bilmeyeceksinizde benmi bileceğim.. Fehmi bey ben bir kaçgün önce aynı konuda yorum yazmıştımda bukadar isim yoktu sayın doğanı kuzu sarması olduğu liderleri.Ama Sayın Erdoğanda listenizde olmalıydı noksan.Yoksa onu kayırıyormusunuz ne.Sahi Tayip bey başbakan olmadan önce Hapisten çıktıktan sonra Evinde bir toplantı yapmıştınız Syn Nazlı hanımda vardı Orada birkaç yazar ve C.Z.danışman bet orada sözmü vermiştiniz eleştirmemek için.Neydi sizden i,stenen açıklarmısınız.Herkes Süt den çıkmış Akkaşık mÜbarekler.
Beğen
Cevapla
-
Metin Yazar
17 yıl önce
Şikayet Et
Dong (2). Belki bütün diyebileceğiniz sadece "neden o zaman bunu söylemedi?" demekten ibaret olur.O zaman söylese yine ortalık karışacaktı.Zaten Başbakan'ın başı kapatma davasıyla,muhtırayla belaya sokulmuştu? Sanırım Allahından bulsun,bir de başıma bu belayı açmayayım diye düşünmüş olabilir? Kimbilir ona daha ne kadar ahlaksız teklifler gelmiştir.Burada dikkat edilecek konu Başbakan'ın bu ahlaksız teklifleri kabul edip etmemesi.
Beğen
Cevapla
-
Metin Yazar
17 yıl önce
Şikayet Et
Vatandaşın biri başbakana giderek bir şeyler istemiş.. Başbakan da senin buna hakkın yok diyerek geri göndermiş.Başbakan istese de Doğan'a dava açamazdı.Çünkü ortada etik dışı bir teklif dışında bir suç yok.Başbakan ahlaksız teklif sahibini geri çevirerek görevini yapmış.Ahlaksız teklif sahibi bu sefer belediye başkanına aynı teklifte bulunmuş aynı cevabı almış.Sonra bunları not etmiş.Bir süre daha umutla beklemiş ama bir sonuç çıkmayınca 14 ay önceki bir davaya ve o davanın işbirlikçi sanığına sığınarak başbakana savaş açmış.Siz olsaydınız ne yapardınız?
Beğen
Cevapla
-
mehmet zeybek
17 yıl önce
Şikayet Et
fehmi bey. benim din anlayışım din insanın ruh yapısının ahlaki tabanıdır burda dini en ciddi bir şekilde kullanan bir yönetim var ve onun muhalif kesimleri olabilir burda dini profili halkın önünde kullanmak etikmi .din siyasete alet olmamalıdır yani erdoğan ve ekibinin kusurlarını bununla bastırmaları ahlakimi. çıkarsın evet kusurumuz oldu özür diler ve çekiliyoruz der etik ahlaki olan bu dine sarılmak değil
Beğen
Cevapla
-
ömer inan
17 yıl önce
Şikayet Et
emsal. bu zihniyet evvelden beridir süre gelir bunlar asla değişmezler ancak kendi bildiklerini doğru inanıp yaparlar )misal adamın birine allah var denilmiş adam yok varsa ispatlayın keramet gösterin inanim demiş adama 1 keramet 2 keamet 3 keramet ve adam inanmamış bidaha göster inanacam demiş ve son olarakda eceli geldiğinden kendi ölümü ile cesedini göstermişler tamam tamam şimdi inandım demiş ama aldığı cevap artık iş işten geçti geriye gidemessin gel bakalım demişler allah kör ettimi ediyor uyanmayı nasib ets
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle