CHP hareketlenince Ak Parti güçleniyor
- GİRİŞ27.03.2012 09:02
- GÜNCELLEME27.03.2012 09:02
CHP üç harften oluşuyor; açılımı Cumhuriyet Halk Partisi... ADD de üç harf; açılımı Atatürkçü Düşünce Derneği... ÇYDD da dört harfli bir kısaltma; onun açılımı ise Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği...
Harfler bugün önemli; ADD ve ÇYDD’yi yedeğine alan CHP Ankara Tandoğan Meydanı’nda sahneye çıkıyor çünkü... Her hafta salı günü Meclis çatısı altında düzenlenen grup toplantısını, bu hafta, orada yapmaya karar verdi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu...
İlk duyduğumda şiddetle itiraz etmiş, karşı çıkmıştım; üzerinde biraz düşününce görüşüm değişti. CHP’nin yeni liderinin partisini ‘yeni’ hale getirmekten vazgeçtiğini açıklamak için bundan daha iyi bir fırsat olamazdı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun başa gelmesini CHP açısından büyük bir fırsat olarak görenlerdenim. CHP’nin daha geniş kitlelerle buluşması yolunda atılması gereken adımları atma fırsatıydı o... CHP’nin tarihinden gelen halka ters bagajlarla ilintisi kurulamayacak Dersimli bir halk çocuğu Kılıçdaroğlu. Mavi kan değil. Siyasete atılırken liberal politikalara merak sardığı, alternatif parti oluşumlarına ilgi duyduğu biliniyor.
Sonradan aktifliğini kaybetse de TESEV yönetiminde bile yer almış birinden söz ediyoruz.
İşbaşına gelince partisinin paslanmış kapılarını geniş kitleler girebilsin diye açacak, tozlu raflardan bakan geçmişe ait yanlışlıkları bir gömlek gibi üzerinden sıyırıp atacak, küflenmiş fikirler yerine tazelerini fırına verecek...
Beklentim buydu Kılıçdaroğlu’ndan...
Yerine getirilmesi hayli zor bir misyonu kendisine yüklediğimin farkındayım, ancak yine de zora tâlip ve üstesinden gelebilecek biri gibi görünmüştü gözüme. Bir çırpıda olmasa bile, zaman içerisinde, her seçimde birazı daha Ak Parti’ye kaymakta olan ‘sol’ tabana hoş gelecek mesajlar verebilecek, bu arada bağnaz olmayan ‘sağ’ (siz bunu ‘milliyetçi’ ve ‘dindar’ olarak anlayabilirsiniz) kesimi de kapıdan döndürmeyecek birine benziyordu Kılıçdaroğlu...
Zorun adamı çıkmadı, kendisinden öncekiler gibi kolaya kaçıp varolanı elde tutmayı tercih etti. Yani, maksimum yüzde 30’luk bir kitleyi... Eşi Sevinç Hanım’ın “Ne olacaktı yani, zaten alınabilecek oyumuz en fazla yüzde 35” dediği kesimi...
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Fehmi Koru / Star
Yorumlar1