Son birkaç günde oluşan/oluşturulan gündemler yaklaşık 5 yıldır İstanbul’da Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda oturan Ekrem İmamoğlu’nun elinde seçim stratejilerine dair ne kadar az güçlü yönü olduğunu ortaya koyuyor.

Sadece polemikler ve önüne gelenle didişerek süreci götürme arzusunda…

Polemiklerden medet ummaktan başka bir çıkış yolu gözükmüyor.

5 yıldır oturduğunuz koltuğun hakkını verseydiniz, ortaya somut icraatler çıkarmış olsaydınız bugün polemiklerden medet ummak yerine hizmetlerinizle konuşabilirdiniz.

Katrilyonun üzerinde bir bütçeyi yönetip, bu sürede en öne çıkardığı hizmetler arasında 10 tane kent lokantasının ifade edilmesi, İstanbulluların yaşam konforuna dokunulamadığını da net bir biçimde gözler önüne seriyor.

16 milyon insanın yaşadığı bir şehirde günde en fazla 5 bin kişinin yararlanabildiği bir işin, en önemli hizmetlerin başında gösterilmesi vizyonsuzluğu da ortaya koyuyor.

İBB bütçesinin yüzde 1’ine sahip ilçe belediyeleri 5 sosyal tesis açmışken, diğer şehirlerdeki AK Partili büyükşehir belediyeleri bu tarz hizmetlerini reklam etmek için listelerinin en alt sıralarına bile koymuyor…

İsrafı bitirdik reklamlarına 175 milyon lira, 29 Ekim kutlamalarına 553 milyon lira harcayan İBB, bu harcamaları yapmak yerine fazladan 97 bin öğrenciye burs verebilirdi…

Yaklaşık 100 bin aileye dokunmuş olabilirdi…

Görev süresi boyunca trafiği rahatlatmak adına bir tane bile tünel açılmazsa, hatta projesi devam eden Levazım Tüneli’ne “Günde 20 bin araç kullanacak diye bu yatırımı yapmam” denirse, elle tutulan bir kentsel dönüşüm projesi gerçekleştirilmeydiyse, otobüsler yanıyorsa, metrobüsler her geçen gün daha kalabalıklaşmış ve insanlar kendisine bir metrekare yer bulabilmek için her sabah olimpiyat sporcusu performansı sergilemek zorunda kalmışsa, kar ederek aldığınız İSPARK şirketi milyonlarca lira zarar eder hale gelmişse, hasılı devasa bütçesinin paralelinde İstanbulluların yaşam konforu bırakın iyileşmeyi eskisinden daha kötü bir durumdaysa o belediyenin başındaki isim yeniden aday olduğunda ne anlatabilir ki?

Anlatacağı şeylerin içinde, gerçeklerin üzerini örtmek adına beceriksizliğini gündemden düşürecek polemikler yer alır…

Ve polemiklerden beslenmeye çalışılır…

Ekrem İmamoğlu’nun yapmaya çalıştığı da tam anlamıyla budur…

Metro açılışına davet edildim, edilmedim…

İstanbullular yaklaşık beş yıldır kendisini İstanbul’a ve hizmet etmeye davet ediyor zaten…

Keşke o davete icabet etseydi…

İmamoğlu, seçim kampanyasının sloganında, gelecek projeksiyonunu açıkça söylemiş zaten…

“Bu güne kadar ne yaptıysam tam yol ileri” demiş…

Yani tam yol polemik…

MURAT KURUM’A NEDEN SALDIRIYORLAR?

Murat Kurum, ortaya koyduğu ‘sadece İstanbul’ anlayışıyla sahada ciddi bir karşılık buldu.

Anketlerde de Ekrem İmamoğlu’nun üzerine çıkmaya başladıkça, saldırılar her geçen gün daha da arttı…

Yazıyı yazmadan önce medya takip raporlarını kontrol ettim.

Muhalefete yakın medya, iktidarı destekleyen medya kadar Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum’a süre vermiş.

Yalnız bir fark var…

Tabi karalama ve iftiralarla…

Ekrem İmamoğlu’nu ciddi korku sarmış.

İstanbul’un devasa bütçesini yöneteme ve muhalefet partilerini dizayn edememe korkusu…

Ve 2028’de Cumhurbaşkanı Adayı olamama korkusu…

Güzel bir söz var…

Korkunun ecele faydası yok!

Muhalefet medyası ve İBB’nin fonladığı troller bunu yapmaya devam etsin…

Murat Kurum’a ciddi bir güç veriyorlar.

En azından bir hayra vesile olacaklar.

Bu şehre gerçek hizmetin gelmesine katkı sunuyorlar.