Özgür Özel’i CHP programına uymaya davet ediyorum
- GİRİŞ08.07.2025 08:36
- GÜNCELLEME08.07.2025 08:36
Devlet Sırtından Zenginleşme Dönemine Son Verilecektir.
Siyaset, Medya ve Ticaret arasındaki ilişkilerin saydamlaşması, etik kurallara uygun hale gelmesi, tarikat ve çıkar bağlarından arındırılması sağlanacaktır.
‘Tüccar Siyaset’ anlayışına son verilecek, ticaret ile siyasetin bağları kesilecektir.
Siyasi Partilerin ve Adayların Seçim Harcamalarına Etkin Denetim Sağlanacaktır.
Siyasi partiler ile genel ve yerel seçimlerde aday olanların seçim harcamalarının, partilere veya adaylara yapılan bağışların batı demokrasileri normlarına göre sınırlanması ve denetlenmesi sağlanacak, parti gelir ve giderlerine ilişkin veriler periyodik olarak kamuoyuna açıklanacaktır.
Kamu Yönetiminde Saydamlık ve Dürüstlük Egemen Kılınacaktır.
“Kamu görevlilerinin kendileri ve yakınlarına her türlü çıkar sağlayabilecek görev ilişkisine girmeleri engellenecektir.”
“Yerel yönetimlerin ihale, imar değisikliği veya rant oluşumuna neden olacak işlem ve kararları ancak, meslek odaları, muhtarlar ve yöre temsilcilerinin katılımı ile kamuoyunun gözetiminde, yerel meclisler düzeyinde ele alınabilecek; gerektiğinde referanduma başvurulacaktır.
Kamu kuruluşlarının ve belediyelerin, kendileri ile doğrudan ve dolaylı çıkar ilişkisi olan özel ve tüzel kişilerden bağış almaları önlenecektir.
Devlet ve ülke yönetiminde ahlakın ve dürüstlüğün geleneğini simgeleyen Cumhuriyet Halk Partisi, çıkaracağı ‘Siyasi Ahlak Yasası’ ve diğer önlemlerle, siyasette ve kamu yönetiminde erdem ve saydamlığı temel ilke haline getirecek; her türlü kirliliğe son verecektir.
YOLSUZLUKLAR ÖNLENECEKTİR
Etik değerlerdeki erozyonu hızlandıran ekonomik sistemlerin küreselleşmesi ile yaygınlaşan ve gelişen ülkelerde yoksulluğu arttırıcı bir etken konumuna gelen yolsuzluk, siyaset-ticaret-bürokrasi ilişkileri ile büyümektedir.
Rüşvet, yolsuzluk, adam kayırma, siyasal yozlaşma yalnızca ahlaki bir sorun olmayıp, ekonomik kalkınmayı da olumsuz etkilemektedir. Yolsuzluk, ekonomik krizlerin hazırlayıcısı ve hızlandırıcısıdır.
CHP’nin parti programında yapmayı vaad ettiklerinden bir parça paylaştım sizlerle…
Daha fazla detay görmek isteyen CHP’nin internet sitesinden bakabilir.
Ne güzel yazmışlar öyle değil mi?
Peki uygulamaya baktığımızda; bu programın yanından geçebilen bir CHP ve genel başkanını görebilmek mümkün mü?
Asla…
Aksine CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ‘kabadayı’ gibi günde üç öğün Cumhurbaşkanı’na, savcılara ve yargı mensuplarına yani CHP’nin programında yazılanları gerçeğe dönüştürmek isteyenlere yönelik tehditler, hakaretler ve şiddet eğilimli açıklamalar yapıyor.
Özgür Özel, 5 Temmuz 2025’te yaptığı basın açıklamasında; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben, “Sandık kurulana kadar ne mücadele verildiyse, sandık korunsun diye de o mücadele verilir. Ondan sonra Mısır’daki meydanı izlediğiniz gibi TV’den izlersiniz Türkiye’deki demokrasi meydanlarını” dedi.
Özel, devamında ise; “Kimseyi darbeyle, kaba kuvvetle tehdit etmiyoruz. Ama birisi darbeye kalkarsa, sandığı almaya kalkarsa bu millet kendi elleriyle sandığı geri getirir. Bana bu milleti sokağa davet ettirme. Aklını başına topla” diyerek sokağa çıkma çağrısı yapabileceğini belirtti.
Özgür Özel, aynı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Allah’ın korkağı, sen birinci parti olsan parende atarak sandığa gidersin” gibi alaycı ve tahrik edici ifadeler de kullandı.
Özgür Özel, CHP’li Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe’nin de aralarında bulunduğu beş belediye başkanının İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik soruşturma kapsamında tutuklanmasının ardından, Gaziosmanpaşa’da düzenlenen mitingde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e hitaben, “Akın, sert kayaya çarptın oğlum! Sabrımızın sonundayız. Gelirim, darmadağın ederim, aklını başına topla. Efendi gibi geliyoruz, eylemimizi yapıyoruz, dağılıyoruz ama tepemin tasını attırma, dağılmamak üzere toplanırız” dedi.
Daha birçok şey sayabilirim…
“Lan” ifadesinin de yer aldığı argo ifadeler havada uçuşuyor.
Bu sıraladıklarımın partinin programıyla bir ilgisi olabilir mi?
Dokunulmazlık zırhının arkasına saklanarak sokaklardaki serserilerin yapmayacağı şeyleri yapmakta bir beis görmüyorlar…
Dokunulmazlıkların çerçevesini yeniden çizmek ya da tamamen kaldırmak şart olmak üzere…
Özgür Özel, kontrolü iyiden iyiye kaybetti…
Freni boşalmış kamyon gibi hareket ediyor.
Türkiye’yi germeye çalışıyor.
Özgür Özel ya partisinin programını yaptıklarıyla değiştirsin ya da CHP’nin programına uysun…
Uymuyorsa da programda yazanların gerçekleşmesi için çaba sarfeden yargı mensuplarına yardımcı olsun…
Yoksa daha çok baklava kutusundan çıkan Euro’lara şaşıran partilileriyle yüzleşmeye devam eder…
İÇİMİZ YANDI
Haberi ilk aldığımdan bu yana içimdeki kor dinmiyor.
Gerçekten çok üzgünüm…
Hafta sonu Osmaniye, Kahramanmaraş, Şanlıurfa ve Adıyaman’da konferanslarım vardı.
İlk olarak beş şehidimizin olduğu bilgisini Adıyaman’daki konferansımın sonrasında öğrendim.
Hatta Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın Bölge Müdürlüğü’nün bazı yetkilileri ile aynı ortamda idik.
Jeoloji mühendisleri, petrol mühendisleri ile beraberdik.
Metan gazının herhangi bir kokusunun olmadığını, mağaranın havalandırılmaması nedeniyle gazın birikebileceğini ve petrol yataklarının da civarda olması ile kayaların arasından ‘fay oluşturarak’ gaz salınımı olabileceği üzerine de konuştuk.
Aslında bu bilgileri tekrar anımsayınca boş mağara olsa bile kahraman askerlerimizin ne kadar büyük tehlikeler ile karşı karşıya olduğunu bir kez daha hissettik.
Millî Savunma Bakanlığı, ilk andan itibaren soruşturmayı başlattı.
Bu konuda bir ihmal olmamasını diliyorum.
İhmal söz konusu ise; buna neden olanlara da gereğinin yapılması gerekiyor.
Pırlanta gibi çocuklar…
Maaşa bağlandığı ilk günden itibaren maaşının 2 bin lirası ile yetim bir çocuğa burs veren yetim Özkan, şehit olursam “Kur’an okuduğum bu videoyu paylaş” diyen ve gönüllü olarak mağaraya girdiğini ifade eden Celalettin…
İçimizi yaktınız…
Kahraman şehitlerimiz Abdurrahman Akdoğan, Ahmet Kuşak, Ahmet Gültekin, Celalettin Uyanık, Ege Akar, Enver Yaman, Fikret Mangura, Furkan Sert, Kani Obi, Ümit Üzüm, Mahsun Yeşildemir ve Özkan Özkanlı…
Bize bir kez daha kahraman Türk askerinin ne pahasına olursa olsun silah arkadaşını bırakmayacağını gösterdiğiniz için, Türk askerinin onurunu korumak için düşünmeden koşa koşa şehadete yürüdüğünüz için, bu şerefli ordunun şerefini her daim yukarıda tuttuğunuz için…
Vatan da millet de size minnettardır…
Size layık olma duasıyla, menziliniz mübarek olsun…
Ferhat Murat / Haber7
Yorumlar6