IDEF 2025 17’nci Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı, 22-27 Temmuz 2025 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi'nde düzenleniyor.

Etkinlik, Türkiye Cumhuriyeti Millî Savunma Bakanlığı’nın ev sahipliğinde, Savunma Sanayii Başkanlığı’nın desteğiyle ve Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’nın yönetiminde gerçekleştiriliyor.

Bu yıl fuarı düzenleyen şirket ise geçen yıllardan farklı olarak Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın sahibi olduğu fuar organizasyon şirketi KFA Fuarcılık imiş…

Fuar, savunma sanayiindeki en son teknolojik gelişmeleri sergileyen uluslararası bir platform haline geldi.

120'den fazla ülkeden temsilci ve 44 ülkeden 400'den fazla savunma şirketini bir araya getiriyor.

Türkiye’nin savunma sanayi alanındaki kat ettiği mesafe Türkiye’yi ve İstanbul’u dünyada savunma sanayi merkezlerinden biri haline getirdi.

Bunu fuara katılan yabancı temsilcilerin ve yabancı şirketlerin açtığı fuar stantlarının fazlalığından rahatlıkla anlamak mümkün…

Fuar, genel anlamıyla hassasiyetle hazırlanmış ancak basın mensupları için girişlerin oldukça zor olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın verdiği ‘basın kartı’ sahibi gazetecilerin dahi ‘bir gün önce’ davetiyelerini çıkartmak zorunda olduğunu fuara gidince öğrendim.

Hazır eleştirmeye başlamışken bir eleştiriyi de savunma sanayi şirketlerinde ve Savunma Sanayii Başkanlığı’ndaki basın müşaviri arkadaşlara yapalım.

Sağ olsunlar, senelerdir savunma sanayiini televizyonlarda ve bu köşede en fazla anlatan gazetecilerden biri olmama rağmen kendileriyle irtibat kurmakta epey zorluklar yaşıyoruz.

Kendileri bizimle irtibat kurmadıkları gibi bizim irtibat kurma taleplerimize de lütfedip geri dönüş bile yapmıyorlar.

Bu alandaki bilgileri kendi çabalarımızla araştırıp sizinle paylaşıyoruz.

Canları sağ olsun…

Neyse biz konumuza dönelim…

Tartışmasız IDEF 25’e Roketsan’ın Tayfun Blok-4 Füzesi damga vurdu.

Türkiye'nin ilk hipersonik balistik füzesi Tayfun Blok-4, yedi tondan fazla ağırlığa sahip, çok amaçlı harp başlığı taşıyor ve hava savunma sistemleri, komuta merkezleri gibi stratejik hedefleri uzun menzillerden imha edebiliyor.

Menzili güvenlik nedeniyle açıklanmasa da ‘Türkiye'nin en uzun menzilli’ yerli füzesi olarak tanıtıldı.

Dünyada Tayfun Blok-4 ve muadillerini durdurabilecek bir antibalistik füze sistemi yok…

Bunu zaten İran’ın İsrail’e attığı ve isabet alan füzelerinde gördük.

İsabetli atış yapan tüm füzeler hipersonik balistik füzeler idi…

Yine Roketsan’ın Gökbora, Eren, Akata, 300 Er, Şimşek-2 füzeleri de fuarda epeyce ilgi gören ürünler arasında yer alıyor…

Kendini bu topraklara ait hisseden herkes için gurur verici gelişmeler…

Yunan medyası, Türkiye’nin IDEF 2025 fuarında tanıtılan TAYFUN BLOK-4 hipersonik balistik füzesini endişe ve dikkatle ele aldı.

Füzenin tanıtımı, Yunanistan’da bölgesel askerî dengeleri etkileyebilecek bir gelişme olarak değerlendirilmiş ve Atina’nın savunma stratejilerini gözden geçirmesi gerektiği de vurgulanmış.

GeoStrategika; “Türkler uzun menzilli hipersonik balistik füzelerinin siyah örtüsünü kaldırdı” başlığıyla haberi duyururken, haberde; Tayfun Blok-4’ün Yunanistan’ın mevcut Patriot hava savunma sistemlerini etkisiz kılabileceği ve bu nedenle Atina’nın PAC-3 MSE seviyesine yükseltme yapmayı değerlendirebileceği ifade edildi.

Pentapostagma, Tayfun Blok-4’ü ‘Türkiye’nin bugüne kadarki en gelişmiş balistik füzesi’ olarak niteledi ve bunun ‘stratejik vuruş yeteneklerinde bir dönüm noktası’ olduğunu belirtti.

SLPress, Nemesis ve Newsbreak.gr gibi Yunan medyasının önemli yayınlarında da benzer ifadelere yer verildi.

“Kendini bu topraklara ait hisseden herkes için gurur verici gelişmeler” dememdeki arka plan da aslında bu…

1453’ten beri gözleri topraklarımızda olanların ve arkalarındaki ‘ağabeylerin’ bu gelişmeler karşısındaki tedirginlikleri bizi de memnun ediyor.

Türkiye, her geçen gün ‘kas gücünü’ artırıyor.

Caydırıcılık kat sayısı her geçen yıl çarpan etkisi yüksek bir şekilde ivmeleniyor.

Kas gücü artıyor, vücudu güçleniyor.

Karşımıza çıkma ihtimalleri azalıyor.

Peki bu noktadan sonra bizi nasıl engelleyebilirler?

İç hastalıklar oluşturarak…

Bu nedenle bizi içeriden çökertmelerine izin vermemek için bağışıklık sistemimizi de aynı savunma sanayiinde olduğu gibi güçlendirmeliyiz.

Birbirimize sımsıkı sarılmalıyız.

Kardeş gibi davranmalıyız.

Kardeş, kardeşi ele güne şikayet etmez.

Kardeş, el ile bir olup kardeşini pusuya düşürmez.

DAMLAYA DAMLAYA EV OLUR MU?

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TOKİ ve Emlak Konut GYO iş birliğiyle gayrimenkul sertifikası modelini İstanbul Başakşehir’de Damla Kent Evleri Projesi ile hayata geçirdiklerini açıkladı.

Bu proje kapsamında vatandaşlar konut hedefine; küçük paylarla satın aldıkları sertifikaları biriktirerek, peşinat ya da kredi faizi engeline takılmadan ulaşabilecek.

Yine proje kapsamında dileyene konut satın almadan, sertifika sayısı oranında gayrimenkul satışından faydalanma imkânı dileyene de Borsa İstanbul’da sertifikalarını değerlendirme kolaylığı sunulacak.



48 ayda tamamlanacak proje kapsamında 5 bin 325 konut inşa edilecek.

Projenin ilk etabında 1.540 adet konut halka arz edilecek.  

Yine vatandaşlara mülkün tamamı yerine belirli bir payına sahip olma avantajı sunulacak.

Bu sayede her bütçeye uygun ve küçük paylarla konut alımının önünü açmak hedefleniyor.

Herhangi bir borca girmeden projeye ortak olma avantajı sunulacak…

Bu proje başarılı olursa Türkiye’nin genelinde yayılabilir.

Ekonomik koşullar nedeniyle ev almanın zorlaştığı bu dönemde vatandaşlar için ciddi bir alternatif oluşturabilir.

Ayrıca aldığım kulis bilgisine göre bu yılın sonunda ‘kiralık’ sosyal konutların da lansmanının yapılması planlanıyor.

Bakan Murat Kurum, şişen kira fiyatlarını düşürmek için farklı noktalardan gerçekleştirdiği projelerle ciddi bir çaba sarfediyor.

Bakalım kiralar mı yoksa Murat Kurum mu kazanacak?

Benim gönlümden tabii ki Kurum’un kazanması geçer…

Ferhat Murat / Haber7