Pazar günü Zafer Haftası’nda TEKNOFEST Mavi Vatan Boğaz Geçişi’ni yerinde takip etmek ve canlı yayında yorumlamak için Dolmabahçe’de idim…

Daha önce birçoğunu gezip görmüş olmama rağmen TCG Anadolu’nun başını çektiği yerli ve millî üretim gemilerimizi boğazın üzerinde süzülürken görünce gururlanmamak, duygulanmamak elde değildi…

Türk mühendisleri ve teknisyenleri tarafından üretilen Mavi Vatan’ın muhafızları boğazda süzülürken hem Türk’ün savunma gücünü hem de mühendislik ve teknolojideki gelişimini bir ‘sanat eseri’ gibi resmediyordu adeta…

Boğaz’da gördüğümüz ürünlerin ‘TCG Savarona’ dışındakilerin tamamı ‘MİLGEM’ projesi kapsamında üretilen gemilerdi ve her biri farklı kabiliyet ve büyüklükte idi…

İki futbol sahası büyüklüğünden 31 metre daha büyük TCG Anadolu ve yol arkadaşları, ihtişamlarıyla geleceğe güvenle bakmamızı sağlarken; Emine Erdoğan Hanımefendi’nin öneri ve girişimleriyle yıllarca kaderine terkedilen Atatürk’ün mirası TCG Savarona yeniden restore edilmiş haliyle geçmişin izlerini taşıyordu.

Bu nedenle geçişin temasına da ‘Mazi’den Ati’ye…’ vurgusu yapılmıştı…

Esasen TCG Savarona da yerli imkanlarla yenilendi…

*

Kendisini Türkiye’nin topraklarına ve denizlerine ait hisseden herkesin gurur duyduğu gelişmeler, nedense bir kesimi yine rahatsız etmişti…

Türkiye’nin caydırıcılığı, paralarının yurtdışına gitmemesi, diplomaside güçlenmesi, başkasına muhtaçlığının kalmaması ve tam bağımsızlığına çok yaklaşması sanki sadece Cumhur İttifakı’na oy veren ya da sempati duyanların faydasına imiş gibi davranmaları akıl alır gibi değil…

Peki ben neden gurur duyuyorum?

Sizce millî savunma sanayiini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ayağa kaldırdığı için mi?

Hayır.

Keşke geçmişte var olanlar kapatılmamış, üretim yapmak isteyenler de Türk sinemasında itibarsızlaştırılmamış olsaydı…

Bugün her şey çok daha farklı olabilirdi.

Benim gurur duymama, ümitvâr olmama neden olan birçok etken var.

Birincisi; Türkiye’ye saldırmak isteyeceklerin buna cesaret edemeyecek olması…

İkincisi; Türkiye’ye parasıyla savunma sanayii ürünü satmak için kırk dereden su getiren, aynı zamanda tavizler vermesini arzu edenlerin heveslerinin kursaklarında kalması…

Üçüncüsü; yılda yaklaşık 25 milyar dolarımızın dışarıya gitmesinin önüne geçilmiş olması…

Dördüncüsü; diplomasi masalarında Türkiye’nin gücüne güç katmış olması…

Beşincisi; katma değeri yüksek ihracat geliri ile ülke ekonomisine güç katması ve ülkede bugün itibariyle 100 bin ailenin, yakın gelecekte milyonlarca kişinin bu sektörden evine ekmek götürecek olması…

Altıncısı; beraberinde teknoloji alanında da ciddi gelişmelere zemin hazırlanmış olması…

Yedincisi; ve en önemlisi Türk Gençlerinin ‘bizden bir şey olmaz’ psikolojisinden sıyrılarak ‘en iyisini ben yapabilirim’ psikolojisine kavuşmuş olması…

Yani özgüvenini geri kazanması…

Sekizincisi; bu alandaki gelişmelerin ‘rüzgarı tersine çevirmiş olması’…

Dünyaya teknoloji ihraç eden Japonya’nın Savunma Bakanı’nın ürünlerimizden satın almak için Türkiye’yi tercih etmesi 20-30 yıl önce hayal dahi edilemezdi…

Mutlu olma ve gurur duyma gerekçelerimi daha fazla uzatabilirim…

Yani duyduğum gurur sadece Erdoğan yaptığı için değil…

Keşke Recep Tayyip Erdoğan’dan önce de bunları yapan olsaydı da tüm bu gelişmeleri hayata geçirdiği için kendisine şükranlarımızı sunduğumuz gibi onlara da teşekkür edebilseydik…

Bugün bizim duyduğumuz bu gururu itibarsızlaştırmaya çalışanların gerekçelerini bugüne kadar duyamadık.

Maket, vileda sopası, kalorifer peteği, karton gibi benzetmelerin yanı sıra “TCG Anadolu’yu seçimden sonra göremeyeceksiniz” ve “iktidara gelirsek dokunacağız” demek dışında onlardan bir şey duymadık.

Ama seçimin üzerinden 2 sene geçmesine rağmen TCG Anadolu’nun boğazdan geçişini canlı canlı izledik…

Hem de TCG Hızır Reis, TCG Oruç Reis, TCG İstanbul, TCG Heybeliada, TCG Sancaktar, TCG Alanya, TCG Kalkan ve TCG Atak ile birlikte…

Seneye bu filoya 300 metrelik uzunluğu ile TCG Rumeli de katılacak…

Allah izin verirse hep birlikte izleyeceğiz…

Ayrıca korkmayın, endişelenmeyin yahu…

Bunların hepsinin isminin başında TCG yazıyor.

Yani ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin Gemisi’…

Endişelenmesi, keyfinin kaçması gerekenler Türkiye Cumhuriyeti’ne aidiyeti olanlar değil.

‘Türk’ün gücünden’ rahatsız olanlar belli…

Yunanistan ve İsrail medyası başta olmak üzere okuduğunuzda anlayabilirsiniz…

Türk’ün gücü Türk’ü gururlandırır…

Ferhat Murat / Haber7