Deveye sormuşlar; “Boynun neden eğri?”

Deve cevaplamış; “Nerem doğru ki?”

CHP’nin de bahis konusu yaptığımız deveden bir farkı yok…

Cumhuriyet Halk Partisi’nin son döneminde yaptığı işlere baktığımızda; “Yahu bir tane doğru, düzgün, usülüne uygun işiniz yok mu?” sorusunu sormak zorunda kaldığımız iş, işlem ve açıklamalara şahit oluyoruz.

Para kuleleri görüntülerinin ortaya çıkmasıyla nasıl satın alındığına Türkiye’nin şahit tutulduğu Seyrantepe’deki il binasının CHP Genel Merkezi tarafından ‘güya müthiş bir hamle’ ile genel başkanın İstanbul çalışma ofisine çevirilmesi sonrasında il binası adresinin Bahçelievler’de bulunan İlçe Başkanlığı’na taşındığı açıklanmıştı.

CHP Bahçelievler İlçe Başkanlığı, İstanbul Bahçelievler ilçesindeki 1318 ada, 7’inci parselde bulunuyor.

Zemin artı 3 kat için ruhsat alınmış.

1 Mart 1986 tarihinde üçüncü kat üzerine çekme kat yapıldığı için zabıt tutulmuş.

Sonra çekme kat tam kata dönüşmüş…

Brandalar ile ilçe başkanlığı tabelasının üzerinin CHP İstanbul İl Başkanlığı yazısı ile kapatılmaya çalışıldığı kat tamamen kaçak!

Sonraki yıllarda imar barışı uygulamasına da herhangi bir başvuru yapılmamış.

Yapı kayıt belgesi alınmamış.

Anlayacağınız kaçak çatı katının tapusu filan da yok.

Sadece alt kat (3. Kat) CHP mülkiyetinde gözüküyor.

CHP İstanbul İl Başkanlığı’na Çağrı Heyeti olarak mahkeme tarafından görevlendirilen Gürsel Tekin’in binaya girmesi sonrasında alelacele alınan, lakin herhangi bir hukuki geçerliliği de olmayan bu kararı maden alacaksınız, bari kaçak olmayan, tapusu olan bir yere alsanıza yahu…

İşte karşımızdaki CHP maalesef bu…

Şu kadar basit bir araştırmayı yapmaktan dahi uzak, basiretini kaybetme noktasına gelmiş bir yönetim anlayışının partiye de ülkeye de ne faydası olabilir?

Bunu ancak yaşanan aşırı ‘telaş’ ile açıklamak mümkün olabilir.

Hukuken kendilerine çıkış yolu olmadığını gören mevcut yöneticilerin panikle üzerine düşünülmeden attığı adımların sonucunda, onlara ümit bağlayanlar büyük hayal kırıklığı yaşıyor.

Pazartesi günü (15 Eylül Kurultay Davası’nın görüleceği tarih) yaklaştıkça telaş artıyor.

Oldukça hareketli geçen içinde bulunduğumuz günler, haftaya da devam edecek gibi görünüyor.

TÜGVA YILDA 1 MİLYON GENCE DOKUNUYOR

Önceki akşam TÜGVA Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Beşinci ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan’ın daveti ile bir grup gazeteci arkadaşımızın da katıldığı toplantıya Haber 7 Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli ile birlikte katıldık.

Vakfın yaptığı çalışmalar ile ilgili detaylı bilgiler aldık.

Doğrusu ben dahi sahada bu kadar yoğun bir çalışma yaptıklarını bilmiyordum.

Birinci ağızlardan öğrenmiş olduk.

TÜGVA, Türkiye’de 81 il ve 605 ilçede faaliyet gösteren oldukça yaygın teşkilatlanması olan bir vakıf…

400 bin üyesi bulunuyor.

Başka bir deyişle 400 bin gönüllüsü…

Bu yıl ortaokul öğrencilerinden iş hayatına atılan gençlere varan geniş bir yelpazede tam bir milyon gencin hayatına dokunmayı başarmışlar.

Yaz okulları, kitap kurdu projesi, vakıf okulu ve birçok eğitici-öğretici yarışma programı hayata geçirilmiş.

Hem de tamamı ücretsiz bir şekilde…

TÜGVA’da yönetimde bulunan veya sahada aktif görev alan herkes gönüllülük esası ile faaliyetlerini sürdürüyor.

Gençler için kafa yoran, yaptıklarıyla da yetinmeyip “Daha neler yapılabilir?” diye sormaya, araştırmaya devam eden böyle kurumlarımızın varlığı geleceğe umutla bakmamıza neden oluyor.

Bugüne kadar saha dışında, sesleri sahadaki kadar çıkmayınca da henüz dokunamadığı insanlar yapılan çalışmalardan habersiz kalabiliyor.

Ben de bu kardeşlerimizin yaptığı güzel çalışmaların duyurulması adına ‘eskisi kadar genç olmasam da’ çalışacak ‘gönüllü’ bir ağabeyleri olduğunu bilmelerini isterim.

Yapılan güzel işler için bin teşekkür TÜGVA…

Ferhat Murat / Haber7