Dilek İmamoğlu’nun danışman skandalı

  • GİRİŞ19.12.2025 08:59
  • GÜNCELLEME19.12.2025 08:59

Türkiye'de siyasetin en büyük ironilerinden biri, muhalif kesimin ‘adalet’ ve ‘şeffaflık’ nutukları atarken, kendi içindeki çürümeye kör kalmasıdır.

Son günlerde ortaya çıkan bir skandal, bu ikiyüzlülüğü bir kez daha gözler önüne serdi…

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu'nun basın danışmanı Şefika Sibel Yıldızbaş'a, İBB'ye bağlı İstanbul Enerji A.Ş. üzerinden aylık 236 bin TL maaş artı 104 bin TL özel görev tazminatı bağlanmış.

Evet, yanlış okumadınız…

Toplamda 340 bin TL liramız bu hanımefendiye gidiyor.

Peki, bu ‘danışmanlık’ neyin nesi?

Dilek Hanım'ın resmi bir görevi mi var ki, kamu bütçesinden böylesine dudak uçuklatan bir ödeme yapılsın?

Şimdi, bu rakamı bir de şu açıdan değerlendirelim…

Türkiye Cumhurbaşkanı'nın maaşı, 2025 yılı itibarıyla 252 bin 227 TL.

Devletin zirvesindeki kişinin aylığı bu kadar.

Ülkeyi yöneten, uluslararası ilişkilerden iç güvenliğe kadar her alanda sorumluluk taşıyan bir liderin maaşı, Dilek İmamoğlu'nun basın danışmanınınkinden daha düşük!

Bu nasıl bir adalet anlayışı?

Kamu kaynakları, belediye bütçesi üzerinden eş dost akrabaya peşkeş çekilirken, muhalif medya ve siyasetçiler neden sus pus?

Neden bir tane olsun eleştirel yazı, yorum veya haber görmüyoruz?

Muhalif kesim, yıllardır ‘saray harcamaları’ diye veryansın eder, en ufak bir devlet giderini yerden yere vurur.

Ama iş İmamoğlu Ailesi’ne gelince, birdenbire dilleri lâl oluyor.

Dilek İmamoğlu'nun bu ‘danışman’ ataması, belediye başkanlığı yaptığı belediyelerdeki yolsuzluk iddialarıyla tutuklanan eşinin gölgesinde daha da vahim hale geliyor.

Ekranlarda duygu sömürüsü yapan, ‘adalet yürüyüşü’ nutukları atan bu zevat, kendi arka bahçelerindeki yolsuzluk kokusunu duymamak için burnunu kapatıyor.

Neden sol cenahtan bir gazeteci, bir yorumcu çıkıp da "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?" demiyor?

Araştırdım, taradım; muhalif medyada bir harf bile eleştiri yok.

Sanki bu skandal hiç yaşanmamış gibi!

Bu sessizlik, tesadüf olamaz.

CHP ve muhalif medya, İmamoğlu'nu cumhurbaşkanlığı adaylığına hazırlarken, her türlü usulsüzlüğü görmezden geliyor.

Kamu kaynakları, ‘basın danışmanı’ kisvesi altında hortumlanıyor…

Ey muhalif kardeşler, eğer gerçekten şeffaflıktan yanaysanız, dönün kendi içinize bakın.

Dilek İmamoğlu'nun danışman maaşı, Cumhurbaşkanı'nınkinden fazlaysa, bu ülkeyi yönetme iddianız asla inandırıcı olmaz.

 

FETÖ'NÜN GÖLGESİNDE SAKLANAN İTTİFAKLAR

Son birkaç gündür sosyal medyada dönen bir video, Türkiye'nin yakın tarihine dair karanlık bir perdeyi bir kez daha gündeme getirdi.

Firari FETÖ tetikçisi Cevheri Güven, “17 Aralık kalkışmasını bizimkiler yaptı. Erdoğan'ı devirmek için sekülerler ve Kemalistlerle ittifak kurduk” ifadeleri ile devlete nasıl ihanet ettiklerini kendi ağzıyla itiraf etti…

Bu sözler, 2013'ten beri süren bir gizli iş birliğinin en somut kanıtlarından biriydi…

Ancak Tetikçi Güven, paniğe kapılıp videosunu sildi.

Neden?

Çünkü bu itiraf, FETÖ'nün hala aktif olan ağını deşifre etme riski taşıyordu.

Ancak kayıtlar çoktan alınmıştı bile…

Dijital işlerde eskisi kadar iyi değiller…

Yaşanan bu olayı, bir kişinin gafı olarak değerlendirmemek lazım…

Daha büyük bir yapının parçası olarak değerlendirmek daha doğru…

FETÖ, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yurtdışına kaçan elemanlarıyla sosyal medyayı ele geçirmeye çalıştı, hala da çalışıyor.

Bir kısmının maskesini Elon Musk, şarteli indirince ‘kabak gibi’ ortaya çıktı…

 Almanya, Hollanda ve ABD'den yönetilen binlerce hesap, kendilerini ‘Kemalist’ veya ‘seküler’ olarak maskeliyor.

Bu hesaplar, aynı zamanda Atatürkçü Düşünce Derneği gibi kurumların yöneticileriyle etkileşim halinde bulunuyor.

Hüsnü Bozkurt, Ayşenur Arslan, Mine Kırıkkanat gibi figürler, bu ağın parçası haline gelmiş gibi görünüyor.

Abese İrca isimli x hesabının uzun araştırmaları sonucunda yaptığı ifşa paylaşımları, bu ittifakı gözler önüne serdi.

FETÖ'cü hesaplar, CHP milletvekilleri gibi Deniz Yavuzyılmaz ve Ali Mahir Başarır'ın paylaşımlarına ‘organik görüntüsü vererek’ yapay etkileşim sağlıyor, Özgür Özel'in açıklamalarını da doğrudan destekliyor.

Düşünsenize…

Bir yandan "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye slogan atanlar, diğer yandan FETÖ'nün firari tetikçilerinin videolarını RT'liyor.

Yurtdışından yönetilen bu profiller, futbol, borsa veya dizi gibi masum konseptlerle gizleniyor ama filtreleyince altından FETÖ propagandası çıkıyor.

Bunun esasen sadece bir sosyal medya oyunundan öte ülkeyi kutuplaştırmak, gündemi kirletmek için tasarlanmış bir strateji olduğunu görmemiz gerekiyor.

Gezi olaylarından 17-25 Aralık'a, oradan 15 Temmuz'a uzanan bir çizgiyi rahatlıkla bulabilmemiz mümkün…

FETÖ, Kemalist maskesiyle muhalefeti besliyor, yapay gündemler oluşturuyor ve toplumun fay hatlarını derinleştirmeye çabalıyor.

Peki, bu ittifak neden şimdi su yüzüne çıkıyor?

Çünkü FETÖ'nün eski yöntemleri iflas etmek üzere…

Artık Kemalistlerle ya da görünümlülerle el ele veriyorlar…

CHP'nin sosyal medya varlığının yüzde 80'i bu yapay etkileşimlere dayanıyor.

Bu, bir anlaşmanın sonucu mu?

Görünen o ki, evet.

FETÖ, muhalefeti kullanarak kendini yeniden konumlandırıyor.

Ama unuttukları bir şey var…

Birileri bu oyunları görüyor.

Görenler de kamuoyuna göstermek için bir mücadele veriyor.

Tetikçi Cevheri Güven'in silinen videosu, buzdağının sadece görünen kısmı...

Sonuçta, bu dezenformasyon ağı ülkeyi bölmeye çalışmaktan başka bir şeye yaramıyor.

Toplumu kutuplaştırmak, güveni sarsmak, kaos yaratmak...

Ama Türkiye, bu tuzaklara düşmeyecek kadar güçlü.

Devletimiz FETÖ'yü temizledi, şimdi sırada sosyal medyadaki kalıntılarını da temizleme vakti…

Uyanık olalım, maskelerin arkasını görelim.

Yoksa yarın, bu ittifaklar daha büyük felaketlere kapı açar.

 

Yorumlar17

  • AKİT 29 dakika önce Şikayet Et
    çok doğru
    Cevapla
  • Misafir 59 dakika önce Şikayet Et
    Erkeklerin Ömür boyu Nafaka çilesine ne zaman son verilecek artık emeklilere refah payı ve nefes aldıracak bir oran da zam yapılacak mı hayat şartları orta da
    Cevapla
  • Asımın Nesli 1 saat önce Şikayet Et
    Duruşu ve ilkeleri Allah korkusu olmayan insanlara yetki verenlerin vebali çok büyük ....
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Bursa 1 saat önce Şikayet Et
    Belediyeler kaldırılsın. Her türlü yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma devri son bulsun. Milletin birikimi parası hiç ediliyor. İstedikleri gibi harcama yapan belediye olmamalı. Yazık günah. Vatandaş hizmetten mahrum kalıyor ama belediyeler parayı çar çur ediyor.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Hüseyin 1 saat önce Şikayet Et
    İddalara göre? Dilek hanım İBB'nin hangi iştirakinde görevli de İBB bütcesinden Dilek hanımın danışmanı Şefika Sibel hanıma o kadar danışmanlık ücreti ödeniyor.Yolsuzluk bunların kanına işlemiş. açın davayı alın paraları
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat