Takke Düşünce...

.

  • GİRİŞ12.06.2019 09:26
  • GÜNCELLEME13.06.2019 08:54

Bizim gibi, “gerçek bağımsızlığını” kazanmak için son derece büyük bedeller ödemek zorunda olan ülkelerde, topluma, bu bedelleri anlatmak da ayrı bir zorluk sebebidir.

 

 

Ülkeniz, eğer demokrasi ile yönetiliyorsa, hem bu bedelleri halkınıza niçin ödettiğinizi algılatmak, iktidarda kalmak zorundasınız, hem de, bağımsızlık, küresel güçlere karşı amansız bir kavgayı gerektirdiği için, sizin nefes almanıza fırsat vermeden, her yol ve her yöntemle üzerinize saldırırken, bunlara karşı koyarak dayanmak zorundasınız.

Son yüzyıl içinde İslam coğrafyasında başını kaldıran, bir parça bağımsız olmak hayali kuran her ülke, bu saldırılardan payını aldı.

 

 

Ayakta kalan ve direnmeye çalışan sadece iki ülke kaldı;

Türkiye ve İran.

İran’ın durumunu ayrıca ele almak gerekir, onu bir başka günün konusu yapalım.

Türkiye’ye gelince; Türkiye’nin başını eğdirmek, bağımsızlık hayalinden vaz geçirmek için, kanlı bir darbe dahil olmak üzere her yolu ve her yöntemi denediler.

Emperyalizm kendi karşısında başı dik olan hiçbir güç istemediği için yıllarca Türkiye’ye hava savunma sistemi satmadı, istediği zaman, yıkıcı hava gücü ile diz çöktürmeye alışkın olduğu için Türkiye’nin hava savunma sistemini başkalarından almasına da şiddetle karşı çıktı.

İster müttefik görünsün, ister stratejik ortak olsun, ister NATO’da aynı tarafta olalım açıkçası Amerika, Türkiye’nin bağımsızlığa doğru atacağı her adıma karşı çok kesin ve net bir tavır koyuyor.

Aslında yıllardan beri bu tavrı koyuyordu fakat, son on beş yılda ve özellikle S 400 alımında bu niyetini tamamen açığa vurdu.

Tabii ki bu da, Türkiye’nin bağımsız olma yolunda kararlı adımlar atmasından sonra açığa çıktı.

Amerika Emperyalizmi asıl vuruşunu içeriden yapıyor.

Eğer, içeride bir takım mevziler ele geçirirse, bağımsızlığımızın önünü kesmesi çok daha kolay ve yine eskilerde yaptığı gibi şayiasız ve kendisinin yaptığını belli etmeden sonuç alıyor alacak.

Amerika’nın içimizdeki eli, eski Türkiye’de askeri ve sivil bürokrasi idi.

Daha sonra bir yandan ihanet çetesinin başı olan FETÖ’yü ABD’de korumaya alırken diğer taraftan tüm kurumlarımızda FETÖ’nün bağlıları ile harekete geçti.

Sonuç alamadı.

Sonuç alamadı ama, çok kararlı, Türkiye’yi diğer ülkeler gibi diz çöktürmekten vaz geçmiyor.

Bu sefer Suriye’de binlerce TIR ve uçakla silahlandırdığı PYD’nin içimizdeki uzantısı olan PKK/HDP’yi merkeze koyarak muhalefeti bunun etrafında birleştirdi.

Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, ABD’nin amacı; Suriye’deki PYD ile bölgede ne yapmak ise, Türkiye’de de PKK/ HDP merkezli muhalefet ile onu yapmaktır.

Bu amaç için İstanbul seçimleri çok kritik öneme sahiptir.

İstanbul seçimlerinde başarırlarsa arkasının geleceğini bilerek ince mühendislik hesapları yapılmış, AK PARTİ Adayı Binali Yıldırım’ın oyları çalınmıştır.

Ve, proje bir isimle seçime girilmiştir.

Bu isim, önceden saklı tutulmuş, hiç kimsenin tanımadığı bir ilçe belediye başkanı olarak cilalanıp, makyajlanarak piyasa sürülmüş, bütün emperyalist medya ve içerideki iş birlikçileri marifeti ile pohpohlanmıştır.

Ne var ki, her insan için böyledir; ikinci yüzünüzü, oynamak istediğiniz rolü kısa süreliğine muhafaza edebilirsiniz ama, zaman uzadıkça makyaj akar ve esas kişiliğiniz ortaya çıkar.

Ekrem İmamoğlu’nun davranışlarının tümüne birden bakarsanız; Eyüpsultan’a gitmesini, yaşlı kadınlara sarılıp “oyunu reise ver ama bana da dua et” demesini, muhafazakar rolü yapmasını tamamen kaybetmiş, bütün bunların köprüyü geçmek için öğretilmiş ve benimsetilmiş olduğunu görürsünüz.

Ve altından klasik laikçi, kapital sahibi sözde sosyalist, iktidar için her boyaya boyanan riyakâr, jakoben, ırkçı... bir CHP’li çıkmıştır.

Zaman biraz daha uzasaydı, proje olduğu da netleşirdi çünkü, hem Ekrem Beyin yeşil renkli takkesinin boyası akmış, kırmızı olduğu ortaya çıkmış, hem de başından düşmüştür.

Yani, gören gözler için takke düşmüş, kel görünmüştür.

 

CÜMLEDEN CÜMLEYE.....

...Aylar geçmesine rağmen su nihayet gelmişti...

Bir gün yine bir bağırış çağırış şeklinde komutlar verilmeye başlandı.

“ Koğuş banyo vaziyeti al....”

Bu emir ile hazırlık yaptık.

Hazırlıktan kastettikleri sadece donlarla çıkmamızdı.

Lifi olanlarsa lifleriyle ve bir kalıp sabunla gidecekti.

Banyo hazırlığı yapıldı.

Bizim koğuşun bir özelliği vardı.

Diğerlerinin tabiriyle herkesin donu “Şeriat (!) “ donuydu.

Diz kapağının altından göbeğe kadar uzanan bir iç çamaşır. Banyoya kadar nizami bir sıra halinde yüzlerce gardiyanın kahkahaları ve marşlar eşliğinde götürüldük. Banyo cezaevinin orta kısımlarında bir yerlerde, C bloktaydı. Biz ise en dipte yani, E bloktaki koğuşlardaydık. Bloğun da en dibinde. Oradan oraya gitmek yaklaşık bir iki saati bulurdu. Bu süre zarfında bir marş vardı ki 45 dakika sürerdi, toplamda 22 kıtaydı.

“ Tarihi çevir nal sesi kısrak sesi bunlar,

Delmiş romanın kalbini mızrak gibi Hunlar,

Göktürkler, Uygurlar, Oğuzlar, Peçenekler,

Türk’ün yüce tarihine bin bir zafer ekler...”

Ezberlemiştik.

45 dakika boyunca komando yürüyüşüyle rap, rap, rap...yer gök inliyordu...

Abdurrahim Semavi/ Zindanda Çocuk- Diyarbakır Cezaevi

 

 

Ferman Karaçam - Haber

 

fermankaracam@gmail.com 

fermankaracam@twitter.com 

twitter.com/fermankaracam 

facebook.com/fermankaracam 

Yorumlar4

  • Mahmut Şimşek 4 yıl önce Şikayet Et
    Değerli kardeşim yüreğinize sağlık Rabbim içimizdeki ve dışarıdaki hainlerin tuzaklarından ülkemizi ve milletimizi korusun birliğimizi bozmasın Rahmetli Erbakan hocamızın dediği gibi sıra Türkiye ve İran'da Reis Tacikistan da inşallah S-400 konusunu Putin'le görüşme yapacak hızlandırır bu durum Türkiye için önemli İstanbul seçimi aynı şekilde çok daha önemli Dik duruşdan taviz olmayacak inşallah Doğu Akdeniz'de hükümetin kararlı olması önemli bu hususlar Çanakkale savaşı kadar bir kez daha destan yazmak kadar önemli tüm yazılarınızı okuyorum Allah razı olsun saygılar sunuyorum
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Ali Sami Dönmez 4 yıl önce Şikayet Et
    Birkaç gün önce S-400 Lee konusunda alıntı paylaşmıştım.Bu konuda Rusya ile yapılan anlaşmanın detaylarını bilmiyoruz.S 400 lerin kullanılmasında Rusya' nin müdahalesi olabileceği,inisiyatif kullanabileceği belirtiliyordu.Biz üretmediğimiz müddetçe dışa bağımlılığımız devam edecektir.Şimdilik ABD ye karşı koz olarak kullanabiliri
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Ümit K. 4 yıl önce Şikayet Et
    Seviyorum Ferman Beyin yazılarını.Okumaktan da büyük zevk ve keyif alıyorum.Anlatmak istediğini okuyucuya direk veriyor.Yazılarını süslü kelimelerle sade vatandaşın anlamayacağı terimlerle doldurmuyor.Konuyu doğru tespitlerle okuyucusuna veriyor.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Gürsel soydemır 4 yıl önce Şikayet Et
    Rahmetli cennet mekan Albulhamit Han hazretleri yahudi tebasına yapacağı işerde danışır alacağı kararlarda onların işaret ettiği çözümlerin aksi hükümler verdiği söylenir... CHP HDP FETÖ AMERİKA İSRAİL hep aynı şarkıyı söylüyorsa düşünmek lazım
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat