37 Yıl Geçmiş ...

  • GİRİŞ27.05.2020 09:10
  • GÜNCELLEME28.05.2020 08:55

“Göklerin çektiği Kartal “, aramızdan çekilip alınalı,

 

 

37 Yıl olmuş.

Yaşadığı bir devre adını altın harflerle yazdırmış ve milyonlarca otuz yedi yıl daha adı, şiiri, eylemi, davası, düşüncesi hep zirvede kalacak olan adamın, Necip Fazıl Kısakürek’in vefatının üzerinden 37 kocaman yıl geçmiş.

 

 

Aradan geçen bunca yıldan sonra onun hakkında yazan çok sayıda ilim, edebiyat ve düşünce insanı oldu ve bir Necip Fazıl Kısakürek profili ortaya koydular, hak ettiği şekilde ödüller aldı ve takdir de edildiler.

Daha da yazılacak, konuşulacak ve hakkında çok sayıda tezler de yapılacak.

Ne var ki, bu süreçte onu yeteri kadar tanımayan veya bazı art niyetli olan kimseler de, Necip Fazıl’ı sadece büyük bir şair olarak görmek ve göstermek için yazıp çizdiler, hiç şüphesiz bu kimseler hem kendi eksiklerini beyan etmiş, hem de üstada haksızlık etmiş oldular.

Çünkü üstadın elbette, Türkiye sınırlarını aşmış çok güçlü ve yıllarca aşılamayacak, kutlu bir geleneğe yaslanmış çok sağlam bir şiir damarı vardır.

Ama O, bir şairden daha fazlasıdır.

Ben bunlardan bahsetmeyeceğim.

Otuz yedinci ölüm yıldönümü münasebetiyle yazılanlardan da biraz farklı olarak sizi, 60-70 Yıl öncesine götürüp önünüze, kendi arşivimden ve Üstadın, o zamanlar haftalık olarak, Cuma günleri çıkardığı “Büyük Doğu” mecmuasından ve bizzat onun kaleminden minik bir demet koyacağım.

12 Temmuz 1946 Cuma, 4. Mektup başlıklı 74 yıl önceki yazısından:

“...Dünya harbine gelinceye kadar, Tanzimat sonrası sanat ve fikir adamının bariz vasfı, bence, zihni ve ruhi ana idrak melekelerinden mahrumluktur.

Dünya harbine gelinceye kadar, Tanzimat sonrası sanat ve fikir adamı, satıh üzeri idrakiyle Avrupalılaşma teşebbüsünün ancak züppelik ve tereddisini getirebilmiş ve Tanzimat ruhunu daha iyi ifşaya hizmet etmiştir. “

01 Kasım 1946 Cuma, Şairsiz Devir başlıklı, 74 yıl önceki yazısından:

“..Bakın bir İngiliz, her İngilizce tercüman olarak ne düşünüyor:

Shakespeare ile Hindistan arasında birini seçmeğe mahkûm olsak, Hindistan’ı feda ederdik...

Fakat malûm ola ki:

Sesleri, çizgileri, renkleri, kokuları ile bütün bir devri omuzuna alıp Sırat köprüsünden geçiren sanatkâr, siyasi manzumeler peşrevcisi ve dalkavuklar borazanı değildir. “

18 Nisan 1947 Cuma, Vecdimin Penceresinden Şükür başlıklı 73 yıl önceki bir yazısı:

“Allahım, sana şükürlerimin başında şu var: Beni, yeniler ve ileriler içinde hiçbir gözün göremeyeceği kadar yeni ve ileri olan İslama bağladıktan sonra, onu, birçok, göze, eskiler ve geriler içinde en eski ve en geri bir dava diye gösterdin; ve böylece bana, herkesin kolayca hükmettiği bir mevzuda, izahı en çetin ve dış görünüşünün aksine en mahrem meselenin müdafaasını yükledin; böylece, koşu dairesi içinde, sırf aradaki müthiş mesafe yüzünden kaplumbağaların arkasından geliyor gibi görünen tazıya karşı kaplumbağaları kahkahayla güldürdün...Allahım, sana şükrederim.”

8 Haziran 1951 Cuma, Geliniz başlıklı 69 yıl önceki yazısından:

“ ...Divaneler, ulvi ve muazzez divaneler; geliniz, buyurunuz, önümüzden ve arkamızdan koparılan istihza çığlıkları ve zulüm homurtularına kulak bile vermeyiniz ve aşkın kudretini ispat ediniz!

Bizi Sakarya ile yalnız bırakmayınız; ve karanlıkta kendi kendisiyle konuşan süfli divaneler olmaktan kurtarınız! Büyük insanlık meydanı, her ne cins ve mezhepten olursa olsun, yalnız vecd ve aşk sahiplerinindir; ve aşkın şahit kaldığı yerde her şey sinmeğe mahkûmdur.

‘Boyandım rengine, solmazam artık!

Âşıkım, âşıkım, ölmezem artık!..”

Nesillerin üstadı, Sultanü’şuara Necip Fazıl Kısakürek’e Allah’tan rahmet diliyorum.

CÜMLEDEN CÜMLEYE....

YUNUS EMRE

Kaç mevsim bekleyim daha kapında,

Ayağımda zincir, boynumda kement?

Beni de, piştiğin bela kabında,

O kadar kaynat ki, buhara benzet !

Bekletme Yunus’um, bozuldu bağlar,

Düşüyor yapraklar, geçiyor çağlar;

Veriyor, ayrılık dolu semalar,

İçime bayıltan, acı bir lezzet.

Rüzgâra bir koku ver ki, hırkandan;

Geleyim, izine doğru arkandan;

Bırakmam, tutmuşum artık yakandan,

Medet ey dervişim, Yunus’um medet !...

Necip Fazıl Kısakürek/ Çile

Ferman Karaçam - Haber

fermankaracam@gmail.com 

fermankaracam@twitter.com 

twitter.com/fermankaracam 

facebook.com/fermankaracam 

Yorumlar5

  • Rıdvan Canım 3 yıl önce Şikayet Et
    Çok güzel bir yazıydı. Yüreğine sağlık, kalemine bereket dost..
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Muhammet Kaya 3 yıl önce Şikayet Et
    Mekanı Cennet olsun Allah ondan razı olsun
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Ruseda LaLe 3 yıl önce Şikayet Et
    Kalemine sağlık canım abim
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Başeğmez VAN 3 yıl önce Şikayet Et
    Çok güzel bir yazı olmuş. Yüreğine ve kalemine sağlık kardeşim
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • ömer topçu manisa 3 yıl önce Şikayet Et
    Rabbim rahmetiyle muamele eylesin,cennetine alsın.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat