Mevlana, Bir Hoş Sadâ Bırakıp Gitti
- GİRİŞ08.06.2022 09:02
- GÜNCELLEME09.06.2022 10:42
Böyle zamanların ağırlığını hepiniz bilirsiniz.
Kelimeler ve harfler; yutulmaya çalışılan, ağızda büyüyen, büyüdükçe gözlerinizi yaşartan lokmalar gibi dizilir gırtlağınıza.
Dün sabah kalktığımda, rahmetli Cahit Zarifoğlu Ağabeyinin 35. vefat yıldönümünde mezarı başına gidebilir miyim diye kendimi yoklarken, bu haberle sarsıldım: “Mevlana İdris vefat etti.”
Tanışıklığımız, Gülçocuk Dergisi’nin kuruluşu için koşuşturduğum; çocuklar için yazı, şiir, masal, çizgi ve çizer bulmak için didindiğim 1987 yılında başlamıştı.
Derginin ilk sayısını Şehit M. Esad Coşan Hocaefendi’nin riyaseti, Cahit Zarifoğlu Ağabeyinin katkıları ve sevgili Serdar Yakar’ın emekleri ile Mayıs 1987’de çıkarmıştık.
Sonraki aylarda, İstanbul Hukuk’ta okuyan genç bir kalem dikkat çekici birkaç satırlık yazılarla dergiye katkıda bulunuyordu.
Bu beyefendi kişilik, hem adı ve hem de kısa ve kayda değer yazıları ile dikkat çekiciydi.
Davet ettim.
Geldi, tanıştık.
O sıralar sevgili kardeşim Hasan Aycın da ilk kez bir dergide, Gülçocuk’ta, ısrarlarım üzerine iki sayfalık bir çizgi roman yapıyordu.
Rahatsızlığı sebebiyle dün aradığımda, hala kahramanlarıyla, konusuyla hatırladığı ve adını “Gül Kardeşler” koyduğu bu çizgi roman üzerine konuşmuştuk Mevlana ile.
Konuyu da, çizgileri de çocuksu ve çok mükemmel bulduğunu ve çok sevdiğini, severek takip ettiğini söylemişti.
Ayrıca Hasan Aycın, Vehip Sinan, Hamit Ağabeyi gibi usta çizerlerin ve Cahit Zarifoğlu, M. Ruhi Şirin, Mustafa Özçelik, Vahap Akbaş, Üzeyir Gündüz, Nuri Kahraman gibi onlarca önemli yazar ve şairin ilk kez bu dergide bir araya gelmesinin önemli olduğunu konuşmuştuk.
Daha sonraları, kendisi gibi ilk yazılarını Gülçocuk’ta gördüğüm Erol Erdoğan’ın çıkardığı Mavi Kuş dergisinde; birbirlerine çok benzettiğim huy ve karakter benzerlikleriyle uyumlu çalışarak, çok güzel hizmetlere imza attılar birlikte.
Ayrıca sonraki yıllarda Mevlana, Nuri Ağabeyi için, "Asla ve Daima Nuri Pakdil" isimli bir belgeselin metnini yazdı ve konsept danışmanlığını yaptı.
Belgesel TRT'de 2010'da yayımlanmıştı.
Sezai Karakoç'un şiirlerinden hareket ederek yaptığı ‘Gül Sesleri’ isimli şiir belgeseli de 2012'de Diyarbakır'da yapılan ‘Uluslararası Sezai Karakoç Sempozyumu’nda gösterildi.
Yazdığı çocuk kitaplarıyla 1987'de Gökyüzü Yayınları Çocuk Edebiyatı Ödülü, 1998'de Türkiye Yazarlar Birliği Çocuk Edebiyatı Ödülü aldı.
Mevlana’nın “Tuhaf Adamlar" serisindeki bazı kitapları, Almanya’daki bir yayınevi tarafından başta Arapça olmak üzere Farsça, Almanca, Urduca, Macarca gibi birçok dünya diline çevrilerek yayımlandı.
Hani zaman zaman çocukluğumuzun özlemini duyarız.
Ard arda keşkeler sıralarız.
Deriz ki: “Keşke o, bir zamanlarki çocukluğumuz, yaşlandıkça bizimle birlikte büyüseydi.
Günahsız ve merhametli kalabilseydik.
Masum, kirlenmemiş ve riyasız kalabilseydik.
Çocukluğumuzu bizimle birlikte büyütebilseydik..”
Oysa bu hayıflanmalarımız ne yazık ki çoğumuz için artık yıllar öncesinde kalmıştır.
İşte Mevlana İdris, o, bizim bu keşkelerimizi ve iç seslerimizi seslendirmeye ihtiyacı olmayan, bunu bizzat hayatında yaşayan, yürek vatanındaki çocuğu sürekli besleyip büyüten, insan olarak hepimizin özlemini çektiğimiz çocuk masumiyeti ile yaşayan ve yazan, ender Müslümanlardan biriydi, güzel bir insandı Mevlana.
Tebessümleriyle konuşan,
Susarak konuşan,
Çocuk masumiyetiyle konuşan,
Meltem gibi ılık bakışlarıyla konuşan bir şairdi Mevlana.
Yazdığı gibi yaşadı.
Yaşadığı gibi yazdı.
Kendisi ile en son karşılaştığımızda, benim rahatsızlığım üzerine epey konuştuk.
Ayrılırken: “Abi bırak bu perhizi falan, çok abartma, gel sana Fatih’te bizim orada, harika bir ciğer kavurması yedireyim..” dedi.
Araya dünya girdi, daha sonraları da pandemi başlayınca nasip olmadı, gidemedim.
Aynı mübarek Kahramanmaraş toprağının, suyunun ve havasının çocuğu olan, Cahit Zarifoğlu Ağabeyinin otuz beşinci vefat yıldönümünde, yedi Haziran’da, hep onun gibi çocuklar için saf ve masumane yaşayarak ve yazarak ona kavuştu.
Şiirinde dediği gibi; bu gölgelikte elli altı yıl yaşayarak, gök kubbeye tertemiz bir sadâ bırakarak, bu dünya denizinden topladığı bir demet çiçekle döndü ve gitti.
Menzilin mübarek, mekanın cennet, makamın âli olsun güzel kardeşim.
Denizden Toplanan Umut
Ey benim
Mavi soluklarıyla saçlarımı dağıtan
Küçük karanfilim
Gidiyorum
Öyle başını yana çevirip
Ağlama
Şarkı söyleyen kuşlarla
Acıları tanımayan renklerden geçip
Ellerimde
Sabah denizden topladığım bir demet çiçekle
Dönerim belki
Ferman Karaçam
YouTube: www.youtube.com/c/FermanKaraçam
İnstagram: www.instagram.com/fermankaracam
Facebook: www.fb.com/karacamferman
Twitter: www.twitter.com/fermankaracam
Web Sitesi: www.fermankaracam.com
Yorumlar15
-
Mehmet sarıca
3 yıl önce
Şikayet Et
Allah gani gani rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah
Beğen
Cevapla
Toplam 5 beğeni
-
mustafa şevket
3 yıl önce
Şikayet Et
Merhum kardeşimizle tanışma fırsatım olmadı, hem de K.Maraşlı birisi olarak. Ancak vefatına yakın günlerde K.Maraş'ta hastanede, kendisi yoğun bakımda iken iki kere ziyaret ettim. Fakat karşılıklı konuşma imkanım olmadı. Tek taraflı olarak ona güzel şeyler söyledim. Telefonuna da mesaj yazdım, uyanırsa okusun diye, uyanmazsa da hüsn-i şehadetim olsun diye.. Artık cennette buluşalım diye dua ediyorum. Cenaze namazına katılanların yürekten yaptıkları helalleşme ve hüsn-i şehadet bana bunu söyletiyor. Yeniden gani gani rahmet diliyorum.
Beğen
Cevapla
Toplam 5 beğeni
-
Suat Tercan
3 yıl önce
Şikayet Et
Mekânı Cennet olsun Allah bizleride bu güzel insanlar gibi hayırla yad edilenlerden eylesin Allah sizede bereketli omur nasıp etsin duamız sizlerle
Beğen
Cevapla
Toplam 11 beğeni
-
Sadık Torun izmir
3 yıl önce
Şikayet Et
Selâm ve dua ile yüreğine ve kalemine sağlık. Allah şehid lerimize rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah.ve şair Mevlâna idrise Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah
Beğen
Cevapla
Toplam 11 beğeni
-
Nesrin Yıldırım
3 yıl önce
Şikayet Et
Rabbim rahmet eylesin, ardından hayırla anılanlardan olabilenlere ne mutlu
Beğen
Cevapla
Toplam 13 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle