Aleviler özelinde Türkiyenin eski yüzü - 9

  • GİRİŞ24.03.2024 09:32
  • GÜNCELLEME27.03.2024 08:27

19 – 24 ARALIK 1978 Kahramanmaraş Olayları

Bu olaylar; Malatya Olaylarından sekiz ay kadar sonra meydana gelmiştir.

Alevi-Sünni tartışmasının Kahramanmaraş'ta gerginliği tırmandırdığı bir dönemde, 19 Aralık'ta kentteki Çiçek Sineması'na, o dönemin ender milliyetçi filmlerinden biri olan, Cüneyt Arkın'ın başrol oynadığı

“Güneş Ne Zaman Doğacak” filminin gösterimi sırasında, saat 21:00'de sinemaya patlayıcı madde atılması bu kanlı olayların fitilini ateşledi.

Bombanın sağcı bir Gençlik Derneği olan Kahramanmaraş şube başkanı ve ikinci başkanının talimatları ile atıldığı iddia edildi.

Sinemaya bomba atılması üzerine kalabalık sağcı bir grup ile Türkoğlu ilçesinden gelen bir başka sağcı grup, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) il merkezine, PTT ve Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) binalarına saldırılır.

Ertesi gün yani, 20 Aralık’ta Alevilerin oturduğu bir kahvehaneye bomba atılır ve bir kişi ölür.

Daha sonraki gün iki Alevi öğretmen silahla vurularak öldürülür.

22 Aralık’ta öğretmenlerin cenaze namazının kılınmasına izin vermeyen sağcılar, şehrin içinde toplanmış olan Alevilerle çatışmaya girerler, buradaki çatışmada da üç kişi ölür.

Olaylarla ilgili 804 kişi hakkında dava açıldı, 23 yıl süren davalarla ilgili olarak; sanıklardan 29’u idam, 7’si müebbet hapisle, 321 kişi de 1-24 yıl arasında hapisle cezalandırıldı.

Bu olaylarda rolü olduğu söylenen yaklaşık 70 kişi ise yakalanamadı.

Maraş Olayları sırasında iktidarda CHP vardı ve Bülent Ecevit Başbakandı.

İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı, bu olaylara solcuların sebep olduğunu söyledi ve bakanlıktan istifa etti.

Olaylar üzerine önce 13 şehirde sıkıyönetim ilan edildi.

Daha sonra da bu illerin sayısı artırıldı.

Maraş'ta yaşanan bu olaylar hiç şüphesiz 12 Eylül darbesine sebep olan olaylardan biri ve en önemlisidir.

Olayların ardından yine yüzlerce kırılmış, dökülmüş, ufalanmış ama öfkesi kini kavileşmiş aile, büyük şehirlerin, özellikle de İstanbul’un yolunu tutarak göç etti.

Tabi, orada kendilerini bekleyen yeni “Maraşların” olmayacağını ümit ederek.

28 MAYIS 1980 Çorum Olayları

Çorum olaylarını ateşleyen, görünür sebep, MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak’ın öldürülmesiyle başlar.

Gün Sazak 27 Mayıs 1980 tarihinde Ankara’da kurşunlanarak öldürülür. Fakat sebebi ve faili belli olmayan bu hunharca yapılan katliamın öfkesi ve öcü adeta Çorum’da ki masum insanlardan alınmak istenir.

Diğer yandan bu tarih, Askeri Darbenin iyiden iyiye olgunlaştığı bir dönemdir, üç ay kadar bir zaman sonra, Türkiye’nin üstüne kara bir şal gibi örtülen örtünün senaristleri ellerini ovuşturmaktadır.

Gün Sazak’ın ölümününün ardından Alevi ve Sünnilerin birlikte yaşadığı Sivas, Amasya, Kars gibi şehirlerde ve diğer bazı illerde muhtelif kışkırtmalar sonucunda yaralama, öldürme, iş yeri tahribatları oldu.

Fakat esas acı Çorum’da yaşandı.

28 Mayısta başlayan olaylar 29, 30 Mayısta da sürdü.

Bundan sonra olaylar, Haziran ortalarında durulmuş görülse de Temmuz ayı boyunca yer yer devam etmiştir.

Jandarma İl Komutanı Yarbay Vural Güride görevden alınmış, olayların ilk dalgası bu şekilde kısmen kontrol altına alınmıştır.

Olayların sürdüğü sıralarda birçok görgü tanığı tarafından ifade edildiğine göre, plakasının sonradan bir traktöre ait olduğu belirlenen 19 AN 709 kırmızı renkli Renault marka bir otomobil, Alevilerin yaşadığı Milönü semtini silahla tarar, yaralananlar olur.

Ne var ki, biz zaten bu somut delillerden ziyade; olayların kendileri ve sonuçlarının başlı başına delil teşkil ettiğine inananlardanız.

Çünkü maksat bellidir; öncelikle iki farklı mezhep mensuplarını, hatta bu arada Kürt ve Türkleri birbirine karşı kin ve nefretle doldurmak, ardından darbe yaptırmaktır.

Nitekim, 12 Eylül 1980’de darbe ile birlikte bütün olaylar durmuştur.

Ne var ki, gerçekte ise Çorum’da ve Alevi-Sünni birlikte yaşayan tüm şehirlerde, bizim kültürümüzdeki, haklı olarak övünç duyduğumuz “birlikte yaşama” özelliğimiz ciddi şekilde yara almış ve Alevi-Sünni ayrılığı ve zıtlaşması keskinleştirilmiştir.

Bu ayrılık oldukça dramatiktir.

Çünkü herkes biliyor ki, birlikte yaşama ve hoşgörü kültürünü tüm dünyaya öğreten biziz.

Ve bu muhteşem kültürü dini bilgilerimizden aldığımızı bilerek, bizi birbirimizden keskin çizgilerle ayıran düşmanlarımız da yine dinimizi kullanarak aramıza kin ve düşmanlık ektiler.

Bu olaylarda resmî kayıtlara göre 57 kişi hayatını kaybetti.

Yüzlerce konut ve iş yeri kullanılamaz hale geldi ve iki yüz kadar yaralı oldu.

Olayların ardından çok sayıda insan da ne yazık ki evini barkını terk edip büyük şehirlere tutunmaya çalıştı.

(Devam Edecek)

Ferman Karaçam

YouTube     : youtube.com/c/Ferman Karaçam
Twitter        : twitter.com/fermankaracam 
Instagram   : instagram.com/fermankaracam
Facebook   : facebook.com/karacamferman
E-mail         : fermankaracam@gmail.com
Web Sitesi : fermankaracam.com

Yorumlar1

  • Yaşasın HAMAS 1 ay önce Şikayet Et
    Emeğinize sağlık RABBİM yar ve yardımcımız olsun
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat