Emperyalizmin elinden Kürt kartı alınıyor

  • GİRİŞ16.07.2025 08:23
  • GÜNCELLEME16.07.2025 10:13

Kavga çok büyük.

Bu büyük kavgayı anlamak, olup bitenlere sokaktan derlenmiş sosyal medya sözüm ona kültürü ile bakmak yetmez.

Elinden alfabesi alındığı için ve yanlış tarihi bilgiler verildiği için çarpıtılmış bir zihin yapısı ile bakmak da yetmez.

Altı asır dünyaya hükmetmiş bir devin söz hakkı bile tanımadığı emperyal güçler ile, o devin darmadağın edilmiş merkezinden yeniden ayağa kalkmaya çalışan genç Türkiye Cumhuriyeti arasındaki kavga büyük.

Kavga birçoğumuzun aklı, dimağı, havsalası almayacağı kadar çok köklü, çok derin ve büyük.

Türkiye yeniden dünya sahnesine çıkmak, Osmanlı’da olduğu gibi Kürt, Türk, Arap hep birlikte tekrar zalim emperyalizmin karşısına dikilip Gazze’nin ve tüm mazlumların koruyucusu olmak üzere yola çıkma savaşı veriyor.

Türkiye, Hak tarafında yer alarak batıla karşı savaş vermenin tarihi sorumluluğu ile ayağa kalkmak üzere; üç ırkın kardeşliği ile kurulan büyük Osmanlı devini parçalayarak medeniyetimizin üç temeli ve anasırı olan kavimleri birbirine düşman ettiği gibi daha küçük parçalara ayırmaya çalışan emperyal güçlerle savaşıyor.

Kavga çok büyük.

Şimdi daha iyi anlaşılıyor ki; savaş en başta kardeş ırkları bölüp, parçalayarak ve ekonomik olarak başlatılmıştı.

Bugün ise Türkiye işte bu tarihi rövanşın yokuşunu çıkıyor, zorlu merdiven basamaklarını tırmanmaya çalışıyor.

Lozan görüşmelerinde İngilizlere, Kürtlerin ayrılmak istemediklerini, Türklerle kardeş olduklarını haykıran kaleme alan Selahaddin Eyyubi’nin torunları asıllarını hatırlamaya, iğdiş edilmiş hafızalarını tazelemeye çabalıyorlar.

KÜRT KARTI ABD’NİN VE DİĞER EMPERYALİSTLERİN ELİNDEN ALINIYOR

Bu çabaya Türkler omuz veriyor; birlikte Şam’dan, Diyarbekir’den, Bağdat’tan ve İstanbul’dan yola çıkmaya çalışıyorlar.

Yepyeni bir devrin kapıları açılmaya çalışılıyor, üç anasır, birlikte yeniden yenilmez olmanın temelini örgütlüyorlar.

Kürt kartı emperyalist güçlerin elinden alınıyor.

Eğer barış olmasa; Emperyal güçler, yeni bir Osmanlı kurulmasın diye bu bölünmeyi yapmaktan vaz geçmeyecekler.

Doğrusu suhulettir, hep birlikte tarihteki kardeşliği hatırlamaktır.

Birlik olduğumuzda iri ve yenilemez olduğumuzu bilmektir.

Çünkü aramızdaki bunca husumeti çıkaran; Osmanlıyı ırklara bölüp parçalayan emperyalist batılılardır.

Onlara bu fırsatı veren, PKK’yı üretenler ise; Kürt kimliğini, varlığını, dilini inkâr eden, Kürdün dağlarına varıncaya kadar reddin, baskının ve inkarın mührünü basan, emperyalistlerin kılıcı ile “bize karşı” savaşan içimizdeki CHP zihniyetidir.

Bu zihniyetin meydanlarda sürekli dillendirdiği 150 yıl öncesinden başlattıkları harekâtı devam ettirecekleri şeklindeki konuşmaları da bunun kanıtıdır.

Çünkü ihanet 1860’lı yıllarda başlamış, ilk Jön Türk temsilcileri Paris’in sokaklarına taşan kahvehanelerinde, Edouard Manet’nin başlattığı pespaye akımın içinde yer almış, yan masanın sandalyelerinde sığıntı gibi oturmaya başlamış, Fransa’nın ikinci sınıf şair, yazar ve eleştirmenlerinden hem Fransızca öğrenmiş hem de Osmanlıyı nasıl parçalayacaklarını planlamışlardır.

Birkaç yıl içinde Avrupa'nın çeşitli kentlerinde buluşmaya başlayan ihanetin beşinci kol zabitleri, ilk Jön Türk Gazetesini “Hurriet” adıyla 1864 yılında Londra’da, sinsi İngiliz’in kucağında, Türk olduğu şüpheli olan ve Rıfat adıyla anılan bir şahsın yönetiminde çıkarmışlardı.

Kısa bir süre sonra bu derginin etrafında Jön Türk ihanetinin ileri gelenleri toplandı ve içerideki azınlıklarla irtibata geçip, iş birliği yapmaya başladılar.

Daha sonraki süreçte siyasallaşma ve özellikle Selanik, Paris, Londra ve İstanbul arasında yoğun bir Osmanlı Devleti'ni ortadan kaldırma faaliyetlerini başlatmışlardı.

Muhtemeldir ki, Özgür Özel’in meydanlarda 150 yıl öncesinden başladığını söylediği kavga 1873’te N. Kemal’in “Vatan Yahut Silistre” adlı melodramın İstanbul’da oynatıldığı tarih olmalı.

Çünkü 150 yıl öncesi o tarihlere denk gelmektedir.

Ayrıca dikkat etmek lazım; Sultan Abdülhamid’i Selanik’ten gelerek tahttan indiren Hareket Ordusu bu melodramın metnini ordu içinde gizlice elde ele dolaştırarak okumuştu.

Yaklaşık yarım asırlık bir süre içerisinde mayalanan Jön Türk Hareketi, İttihat Terakki Fırkası adı ile partileşerek Osmanlı Devleti'ne son vermiştir.

Bugün CHP işte bu Avrupa’dan filizlenen Jön Türk ve Selanik’te kurulan İttihat Terakki’nin devamıdır.

PKK BAYRAK AÇAMADI BUNU GÖRMÜYOR MUSUNUZ?

Öyle anlaşılıyor ki Türkiye güçleniyor ve bu güçle ürettiği enerjiyi, farklı bir faz üzerinden aktararak, yeniden mazlumun hamisi, zalimin hasmı olacak.

Görülen o ki, hedef budur, yani, Kızıl Elma budur.

Ve bence de tam zamanıdır.

Eğer ABD’nin başındaki bu “tuhaf” adam varken iç cephemizi güçlendirip, birliğimizi ve beraberliğimizi sağlayamazsak, ileride daha zor, belki de imkânsız olabilir.

Muhalefetin başı başta olmak üzere bazı çevreler Terörsüz Türkiye için atılan adımları göremeyenler gerçeklerden, tarihten, bilgiden ve medeniyet hafızasından haberi olmayanlardır.

Diyorlar ki; PKK otuz kişi ile göstermelik ve sembolik olarak silah bıraktı.

Bunu söyleyen gafiller şu gerçeği göremiyorlar:

PKK’nın tepesindeki isim, “Artık eskisi gibi değil, eskiden Türk Ordusu vurup geri dönüyordu ve biz yine bulunduğumuz bölgeleri, mağaraları koruyorduk, şimdi İHA’lardan, SİHA’lardan dolayı başımızı çıkaramıyoruz hem de vurdukları bölgede kalıcı oluyorlar, adım adım ilerliyor, geri gitmiyorlar”. Demesini duymuyor, anlamıyorlar.

PKK’nın Türkiye içinde nerdeyse tamamen bitirildiğini göremiyorlar.

Zira bakınız, ahmaklık yapmayın, PKK silahlarını gömmedi, silahlarını yaktı ve daha önce olduğu gibi bir bayrak falan da açamadı.

Bakıp ta görmek istemeyenlerin de iyice bu konuyu anlamaları için altını çizerek, terörün bitirilmesi, annelerin ağlamaması için emeği olanların tarihi şeref madalyası hak edenlerin isimlerini, tarihe not düşmek istiyorum:

PKK’NIN BİTİRİLMESİNDE EMEĞİ GEÇENLERİN ŞEREF LİSTESİ

Benim yakından tanık olduğum ve sebebi CHP zihniyeti, destekçisi emperyalist güçler olan yaklaşık yarım asırlık PKK’nın bitirilmesi için gizli veya açıktan mücadele veren isim ve kurumların şeref listesi aşağıdaki isimlerden oluşmaktadır, vefat edenlere rahmet, hayatta olanlara sağlıklı, bereketli ve huzurlu bir ömür diliyorum.

1- Başta Eşref Bitlis Paşa olmak üzere 10 bin civarında şehid Askerimiz ve Türkiye Güvenlik korucuları. Yine bu çerçevede öğretmenler, Kara yolları İşçileri başta olmak üzere, ayrıca Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da PKK’ya karşı direnç gösterdikleri için şehadeti göze alan, bu uğurda evini, barkını, çocuklarını terk eden, canlarını feda eden 40 bin dolayında sivil vatandaşımız.

2- Türkiye Cumhuriyeti'nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal.

3- Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

4- Milliyetçi Hareket Partisinin (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli

5- Türkiye Cumhuriyeti'nde iş adamı Özdemir Bayraktar, eşi Canan

Hanımefendi, iki evlatları Haluk ve Selçuk Bayraktar.

6- Diyarbekir Anneleri; PKK tarafından dağa kaçırılan çocuklarına kavuşma ümidiyle 3 Eylül 2019 tarihinde Hacire Akar adlı anne tarafından başlatılan ve Diyarbekir HDP il binası önünde oturma eylemi yapan bir grup anne. Bu anneler çok sayıda konferans ve panele konu olmuş, Türkiye ve dünya kamuoyunda ses getirmiş, PKK ve çevresinde etkili olmuş, bir kısmı da evlatlarına kavuşmuştur.

7- Türkiye Cumhuriyeti Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) Önceki Başkanı Hakan Fidan ve Şimdiki Başkanı İbrahim Kalın.

8- Millî İstihbarat Teşkilâtı içerisinde sahada faaliyet gösterirken FETÖ Terör Örgütü mensubu subaylar tarafından isimleri ihbar edilen ve PKK tarafından infaz edilen onlarca MİT mensubu şehit.

9- DEM Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkan Vekili olarak görev yaparken 03 Nisan 2025’te aramızdan ayrılan Sırrı Süreyya Önder.

10- Yurt içinde ve yurt dışında resmi ya da gayri resmi, asker-sivil olarak görev yapan, izinleri olmadığı için isimlerini yazamadığım, çok sayıda memleket ve millet sevdalısı, yürekleri birlik ve beraberlik aşkı ile dolu değerli zevat.

 

Ferman Karaçam

YouTube : youtube.com/c/Ferman Karaçam

Twitter : twitter.com/fermankaracam

Instagram : instagram.com/fermankaracam

Facebook : facebook.com/karacamferman

E-mail : fermankaracam@gmail.com

Web Sitesi : fermankaracam.com

 

 

Yorumlar27

  • HIDIR BUDUR 3 saat önce Şikayet Et
    Hitlerin soykırımı zamanında ; Tüm Yahudiler Avrupa da fırınlara gönderilirken, Türk konsolosluklarında Yahudiler saklanmış ve Bunlar Türktür denmişti. Oysa günümüzdeki YAHUDİ HAHAM DOV LIOR’un sözü?: " Arz-ı Mevdud ( Büyük İsrail ) hedefimiz için "Kürdistan Vaadiyle..!!" KÜRTLERİ İNANDIRIP ONLARI TÜRKLERLE ÇATIŞTIRMAK ZORUNDAYIZ.??!!
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • ötekisi 3 saat önce Şikayet Et
    Haydi İnşallah
    Cevapla
  • Yaşlı Kurt 4 saat önce Şikayet Et
    Allah razı olsun Hocam. Çok güzel tespitler. Lakin sizde biliyorsunuz ellerinde çok kart var. Başta Alevi kartı olmak üzere, laiklik kartı, milliyetçilik kartı, şia kartı, sünni kartı, vahhabi kartı, yezidii kartı, dürzii kartı ve en tehlikelisi chp kartı. Yani kart çok ellerinde. Teker teker boşa çıkarmamız lağzım. Allah yardımcımız olsun…
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Manas 5 saat önce Şikayet Et
    Allah yardım ve sonuçlansın İnşallah iç savaşın kime faydası var gümümüz gidiyor Birlik olalım birlik
    Cevapla
  • Akb 6 saat önce Şikayet Et
    Umarım düşündüğümüz ve bildiğimiz gibi olur inşallah
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat