Raşit Küçük Hoca ile hayat hikayesini konuştuk - 26
- GİRİŞ03.08.2025 09:16
- GÜNCELLEME04.08.2025 10:28
Türkiye'nin yetiştirdiği en değerli ilim insanlarımızdan Prof. Dr. Raşit Küçük Hoca, Hadis konusu başta olmak üzere çok yönlü bir alim olarak birçok alana damgasını vurmuş, mebzul miktarda insan yetiştirmiştir.
Bugün ülkemizi yöneten en üst düzeydeki şahısların gerek yetişmesinde, gerekse onlara danışmanlık yaparak yönetme başarılarında önemli pay sahibidir. Hocanın hayat hikayesine dair kendisi ile yaptığımız konuşmalarımızı yani hayat hikayesini burada her pazar sizlerle paylaşmaya çalışacağız.
Hoca ile yaptığımız bu konuşmalarımızı, “Raşit Küçük, Hatırımda Kalanlar” adı ile Hayat Yayınları kitap olarak yayımladı.
Yine bu fakir kardeşiniz Hoca’nın panel, makale ve bilimsel yazılarını toparlamaya çalıştım, o da Hayat Yayınlarından kitap olarak çıktı.
İnşallah bu vesile ile kitaplar gündeme gelir ve umuyor, diliyoruz ki, Hocamızın; Türkiye'nin en ücra köylerinden birinden başlayan, başarılarla dolu hayat hikayesi genç nesillerimize yol gösterici olsun.
TALEBE CEMİYETİ ve BAŞKANLARI
FK: Anlaşılıyor ki, Yüksek İslam Enstitüsünde, yani sizin okuduğunuz okulda hem Talebe Cemiyeti ve hem de dernek var.
Ve bu kurumlar öğrencileri sosyal hayatın merkezine taşıyorlar.
RK: Fermancığım, bilemiyorum belki bugün de öyledir ama, tam da söylediğin gibidir, bundan sonraki konuşmalarımızda yeri geldikçe bunlardan bahsederim, İnşallah.
Talebe Cemiyeti’nde bulunduğum sırada, beraber çalıştığım kıymetli ağabeylerden biri Halil Hayıt’tır. Halil ağabey halen sağdır, Allah hayırlı ömür versin, daha sonra müdürlükler yapmıştır. Din Öğretimi Genel Müdürlüğü yapmıştır epey uzunca süre. Bursa İslam Enstitüsü’nde, İlahiyat Fakültesi’nde hocalık yapmıştır.
Ondan sonra rahmetli olan Mersinli Rıza Özsu
ağabey vardı, çok fedakâr ve değerli bir insandı Rıza ağabey. Diyanet’te müfettiş olarak çalıştı, Rahmet-i Rahman’a kavuştu. Allah rahmet eylesin, onunla çalıştım.
Sonra Harun Aytaç, sınıf arkadaşım ama ağabeyim benim, çünkü benden on yaş falan büyüktür. O da Cemiyet Başkanlığı yaptı. Aynı zamanda orada Şerafettin Camii’nin imamıydı, çok iyi bir hafızdır. Dini ilimleri de, özellikle Arapça’ya dayalı temel ilimleri de tamamen bitirerek Yüksek İslam Enstitüsü’ne gelmiş biriydi Harun ağabey. O da sağdır,
FK: Hocam isim benzerliği midir, bilemiyorum, sanki bu isme bir aşinalık var bende..?
RK: Yok, yok benzerlik değildir, Harun Ağabeyi Milli Selamet Partisi döneminde Bolu Milletvekilliği de yaptı.
Allah hayırlı ömürler versin. Hâlâ görüşüyoruz zaman zaman.
Enteresan bir simadır. Hani milletvekili olan biraz para pul sahibi olur. Harun ağabey babasından kalan serveti de kaybetti, milletvekilliğinde her şeyi harcadı. Çok fedakâr bir insan Harun Aytaç... Çok güzel Kur’an okur. Kur’an’ı herhangi bir lügate bakmadan baştan sona tercüme edecek kadar da Arapça bilir. Gönlüm hep onun bir akademik camiaya geçmesini ve faydalı olmasını isterdi. Fakat rahmetli Erbakan hocamızın ısrarına dayanamayıp milletvekilliği yaptı.
FK: Hocam bildiğim kadarıyla, bu teklifler size de yapılmıştı.
Hatta siz dergilere gelip giderken, Marmara İlahiyatta hocaydınız ve böyle bir şey için ısrar da edilmişti.
RK: Tabi tabi ileride nasip olursa bahsedeceğim, fakat şimdilik şu kadarını söyleyeyim ki; zaman zaman bana da böyle teklifler olunca hep Harun ağabeyi düşünmüşümdür olumsuz bir örnek olarak.
Diğer taraftan benden sonra rahmetli Numan Yazıcı yaptı Başkanlığı. Numan da çok değerli ve unutamadığım arkadaşlarımdan biridir.
Her zaman rahmetle ve minnetle andığım bir dosttur. Çünkü birçok insanın yetişmesine, doğruya yönelmesine, okumasına, kültür insanı olmasına vesile olmuş bir arkadaşımızdır.
ÇOK DEĞERLİ BİR ARKADAŞIMIZDI NUMAN KARDEŞİMİZ
FK: Yetenekli bir hocamızmış, yaşıyor mu?
RK: Hayır rahmetli oldu, Numan kardeşimiz. İnsanların okuması için elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışırdı.
Mesela Abdullah Gül’ün düzenli okumalarında öncülük yapmış bir arkadaşımızdır. Eski Tarım Bakanımız Sami Güçlü Bey ki, lise talebeliğinden de tanırım, o da yine Numan’ın okuma gruplarında bulunan değerli arkadaşlarından biridir. En son Numan Bey, İlahiyat Fakültesi’nde Arapça Hocası olarak vazife yapıyordu. Doktorasını çalışıyordu, o esnada kalp krizi geçirdi, ameliyat oldu. Siyami Ersek’te İbrahim Yekeler kendisiyle alakalandı. Ameliyata zor yetiştirildi. “Ameliyat oldu, sağlığına kavuştu” dedik, fakat ani bir krizle Rahmet-i Rahman’a kavuştu.
Çok değerli bir insandı Numan. Pek çok insana hayrı olan bir arkadaşımızdı. Bana da zaman zaman “Ağabey şu kitabı gördün mü, bu kitabı okudun mu?” diyerek bazılarından haberdar eder, bazılarını da getirirdi.
Benden sonra, Numan’ın Talebe Derneği başkanlığını daha liyakatle yaptığına hep inanmışımdır. Ayrıca mezun olunca, Erzurum’a öğretmen olarak geldi. Orada da üç dört sene beraber bulunduk ve büyük hizmetleri olmuştur aynı şekilde. Talebeye tam bir ağabeylik, babalık yapan bir arkadaşımızdı.
(Devam Edecek)
Ferman Karaçam / Haber7
YouTube : youtube.com/c/Ferman Karaçam
Twitter : twitter.com/fermankaracam
Instagram : instagram.com/fermankaracam
Facebook : facebook.com/karacamferman
E-mail : fermankaracam@gmail.com
Web Sitesi : fermankaracam.com
Yorumlar1