Raşit Küçük Hoca ile hayat hikayesini konuştuk - 29

  • GİRİŞ31.08.2025 09:04
  • GÜNCELLEME01.09.2025 08:41

Türkiye'nin yetiştirdiği en değerli ilim insanlarımızdan Prof. Dr. Raşit Küçük Hoca, Hadis konusu başta olmak üzere çok yönlü bir alim olarak birçok alana damgasını vurmuş, mebzul miktarda insan yetiştirmiştir.

Bugün ülkemizi yöneten en üst düzeydeki şahısların gerek yetişmesinde, gerekse onlara danışmanlık yaparak yönetme başarılarında önemli pay sahibidir. Hocanın hayat hikayesine dair kendisi ile yaptığımız konuşmalarımızı yani hayat hikayesini burada her pazar sizlerle paylaşmaya çalışacağız.

Hoca ile yaptığımız bu konuşmalarımızı, “Raşit Küçük, Hatırımda Kalanlar” adı ile Hayat Yayınları kitap olarak yayımladı.

Yine bu fakir kardeşiniz Hoca’nın panel, makale ve bilimsel yazılarını toparlamaya çalıştım, o da Hayat Yayınlarından kitap olarak çıktı.

İnşallah bu vesile ile kitaplar gündeme gelir ve umuyor, diliyoruz ki, Hocamızın; Türkiye’nin en ücra köylerinden birinden başlayan, başarılarla dolu hayat hikayesi genç nesillerimize yol gösterici olsun.

CEMİYETLERİN SOSYAL FAALİYETLERİ ve DERGİCİLİĞİMİZ

FK: Benim de vakıf olduğum kadarıyla epeyce, yani mebzul miktarda kaliteli insanımızın yetişmesinde çok aktif olan bir dernekti, ama uzun ömürlü olamadı, o şekliyle.

RK: Evet Birlik, bayağı bir zaman geçtikten sonra bölündü, parçalandı, etkinliğini kaybetti ama hâlâ o ideali taşıyan insanlar vardır. Benim de onların birçoğuyla dostluğum, arkadaşlığım devam ediyor. Bir kınama veya benzeri şeyler söz konusu değil benim açımdan. Ama ayrımcılık gözetiyorlardı. Başkalarına karşı müsamahaları yoktu.
Sanki insanların hep kendilerinden olması veya onlar gibi davranması gerekiyor. Böyle hareketler fazla tutunmuyor. Birtakım müntesipleri oluyor ama çok tutunmuyor çünkü genele hitap etmiyorlar.
 
FK: Ne yazık ki, öyle Hocam. 

RK: Ayrıca ben, Talebe Federasyonunun kuruluş aşamasında bulundum. İlk başkanı rahmetli Mahmut Özakkaş’tır. İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü mezunu, Kayserili bir arkadaşımızdı. Ondan sonra, Allah sağlık versin, Cahit Baltacı arkadaşımız görevi üstlendi. Sonra çeşitli arkadaşlar bu işi götürdüler. Ayrıca Federasyonun murakıplığını da yaptım, bayağı uzunca bir süre sayılır. 1980 darbesinde ona da son verildi. Konya Yüksek İslam Enstitüsü Talebe Cemiyeti olarak çıkardığımız bir dergi de vardı, Yeni Ümit Dergisi. Ben bu Yeni Ümit Dergisi’nin de çıkarılmasına katkı sağlayan, orada musahhih olarak da çalışan biriydim. Bu sebeple de şimdi hangi kitabı okusam önce yanlışını görürüm. Bu çok enteresan bir şey.

FK: Sizin öğrenci olduğunuz yıllarda, Konya’da kaç dergi çıkıyordu Hocam? 

RK: O zamanlar Konya’da iki dergi çıkıyordu; biri İmam Hatiplilerin çıkardığı Oku Dergisi. Gerçekten güzel bir dergiydi o da. Biri de az önce bahsettiğim Yeni Ümit. Ayrıca Konya’da çıkan Hamle diye bir gazete vardı, bir müddet bu gazetede de çalıştım. Orada kendi adımla yazdığım yazılar da vardır, müstear isimle yazdığım yazılar da.

Sonradan, “Türkiye’de Yarın” diye bir gazete çıktı yine. Bu gazete 1969 yılında rahmetli Erbakan’ın adaylığı zamanında çıktı, Erbakan’ı da destekleyen bir gazeteydi. Mesela orada da hem çalıştım, hem yazılar da yazdım. Mizanpajına ve saire katkı sağlıyorduk. O zaman şöyleydi: önce buralarda el tertip gazeteler ve dergiler olurdu. El tertip ne demek? Harflerin kutuları var, o kutulardan harfleri getirerek dizersin, bu el tertip. Bir de kurşunlu döküm şeklinde var, o da en tertip. İşte “En tertibe geçtik biz.” derdik. Gazete ve dergi böyle basılıyordu. Konya’daki el tertip matbaalar, davetiye ve sair daha küçük şeyler basarlardı.

Sadece yayın yoluyla da değil, bu dernek, cemiyet, federasyonlar çok önemli işler görmüştür o zamanlarda. Bir defa talebe arkadaşların talebe olarak ihtiyaçlarını, idarelere, sadece Enstitü idaresine değil, aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığına, aynı zamanda devletin ilgili makamlarına ulaştırmada önemli hizmetler görmüşüzdür.

BU DERNEK CEMİYET ve FEDERASYONLAR ÇOK AKTİFTİ 

FK: Hocam bu kurşun harfleri dizerek Erzurum’da biz de bir dergi çıkarmıştık, başyazılarını da siz yazıyordunuz.
Vahdet Dergisi. Rahmetle Ahmet Kara da sorumlu Yazı İşleri Müdürüydü. 12 Eylül Darbesinde kapatıldı, Ahmet de hapis yattı. Biz de kaçak olmuştuk.

RK: Öyle mi? 

O zamanlar epeyce yazı veriyorduk tabi, sizin dergiye yazdığımı da şimdi hatırladım. Yani o zamanlar dernek, cemiyet ve federasyonlar çok önemli işler yapıyordu. Din Öğretimi Genel Müdürüyle de, Milli Eğitim Bakanıyla da, hatta Senato vardı, Senatörlerle, Milletvekilleriyle de Enstitülerin problemini görüşmelerimiz olmuştur, dernekler, cemiyetler ve neticede federasyon olarak.

Şunu bahsedecektim, onu atlamayayım; Yeni Ümit dergisi, Federasyona devredildi ama İslam Medeniyeti adıyla bir dergi şekline dönüştü. Bu dergi pek kaliteli bir dergiydi. Bende sayılarının hepsi vardı, Marmara İlahiyat Fakülte Kütüphanesine bağışladım. İçerisinde o zamanki Yüksek İslam Enstitüsü hocalarının da yazıları olurdu veya dışarıdan bazı önemli zevatın yazdığı yazılar da olurdu.

Cahit Baltacı arkadaşımız, bu derginin uzunca bir zaman başında bulundu. Cemiyetçi bir arkadaşımızdı. Sonra o İslam Medeniyeti Vakfına dönüştü. Cahit o vakfın da çok yakın zamana kadar başkanlığını yürüttü. Hâlâ da devam ediyor bu vakıf. Ama dergi ne yazık ki sürekli olamadı.

(Devam Edecek) 


Ferman Karaçam / Haber7
YouTube     : youtube.com/c/Ferman Karaçam
Twitter        : twitter.com/fermankaracam  
Instagram   : instagram.com/fermankaracam
Facebook   : facebook.com/karacamferman
E-mail         : fermankaracam@gmail.com
Web Sitesi : fermankaracam.com

Yorumlar7

  • Ali Gülüser 2 gün önce Şikayet Et
    Rabbim Allah sağlıklı uzun ömürler versin hocama, Çumra İhl.de iken Erciyes İlahiyat 'ta iken çok istifade ettik,Allah razı olsun hocamdan selamünaleyküm genç ve yakışıklı adam..
    Cevapla
  • Hüseyin Şaban 23 saat önce Şikayet Et
    Hoca 22 kasım 2022 de vefat etti?!
  • evsiz depremzedeler 2 gün önce Şikayet Et
    askeri darbeyi yapan amerikanın uşakları ülkemizin hazinesini amerikaya taşıdılar bunları da yazalım,o darbeciler pkk yıda kurdular korudular bitirmek istemediler ve Kürtlerin başına bela ettiler bunları da yazalım ki gerçekler bilinsin.
    Cevapla
  • İsmail 2 gün önce Şikayet Et
    ''Başkalarına karşı müsamahaları yoktu. Sanki insanların hep kendilerinden olması veya onlar gibi davranması gerekiyor'' Tırnak içinde ki cümleler (zamanında yapılanların yanlış olduğu kabulü ile) yapılan yanlışın şimdi ki zamanda hapishanelerde ki sorgusuz sualsiz ..... olanlar geçmişin diyeti olarak mı yapılıyor yoksa şimdi yapılanlar doru mu....
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Bülent duman 2 gün önce Şikayet Et
    allah razı olsun
    Cevapla
  • Bülent duman 2 gün önce Şikayet Et
    allah razı olsun
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat