Raşit Küçük Hoca İle Hayat Hikayesini Konuştuk - 38
- GİRİŞ02.11.2025 08:55
- GÜNCELLEME03.11.2025 09:02
Türkiye'nin yetiştirdiği en değerli ilim insanlarımızdan Prof. Dr. Raşit Küçük Hoca, Hadis konusu başta olmak üzere çok yönlü bir alim olarak birçok alana damgasını vurmuş, mebzul miktarda insan yetiştirmiştir.
Bugün ülkemizi yöneten en üst düzeydeki şahısların gerek yetişmesinde, gerekse onlara danışmanlık yaparak yönetme başarılarında önemli pay sahibidir.Hocanın hayat hikayesine dair kendisi ile yaptığımız konuşmalarımızı yani hayat hikayesini burada her pazar sizlerle paylaşmaya çalışacağız.
Hoca ile yaptığımız bu konuşmalarımızı, “Raşit Küçük, Hatırımda Kalanlar” adı ile Hayat Yayınları kitap olarak yayımladı.
Yine bu fakir kardeşiniz Hoca’nın panel, makale ve bilimsel yazılarını toparlamaya çalıştım, o da Hayat Yayınlarından kitap olarak çıktı.
İnşallah bu vesile ile kitaplar gündeme gelir ve umuyor, diliyoruz ki, Hocamızın; Türkiyenin en ücra köylerinden birinden başlayan, başarılarla dolu hayat hikayesi genç nesillerimize yol gösterici olsun.
HALICI AKDOĞAN ÖZ VE BAYBAL AİLELERİ
FK: Sanırım bir de Halıcılar vardı Konya’da..! Ben Fevzi Halıcıyı Erzurum’da tanımıştım, babasının namını da daha sonra duymuştum.
RK: Evet, Halıcı mağazası olan, Feyzi Halıcı’nın da babası Sabri Halıcı’yı anmak isterim. Hizmeti geneldi fakat Risale-i Nur’a daha çok hizmet eden biriydi. Evi de, eli de hizmete açık bir insandı.
Bazen mağazasına bazen de evine davet eder, sohbetlere iştirak ederdik. O da unutamayacağım insanlardan biridir.
Sabri Halıcı, çok enteresan bir insandı. Ailesi, aslen Hınıslı’dır, oradan göç etmiş bir ailedir.
Çok gerçekçi bir insandı Sabri Halıcı, her şeyi açık seçik konuşan biriydi. Oğlu Feyzi Halıcı da, Konya Turizm Derneği’nin başkanıydı. Ona da zaman zaman uğrardım.
RK: Ayrıca, Servet Akdoğan ağabey, Konya’nın cömert ve çok okuyan insanlarından biridir ve hâlâ sağdır. Kendisinin züccaciye dükkânı vardı, babasının da un fabrikası. Hassas bir insandı, kendisi de öyle cam gibi kristaldi, Allah selamet versin. Servet ağabey hem kendisi çok kitap okur, hem de bize okuturdu. Değerli bir ağabey olarak hep hatırımdadır.
RK: Bir de Hasan Cahit Öz, yine dini yönde büyük gayretler gösteren, mağazasıyla hep insanların hizmetinde olan biridir, kardeşi Osman Öz de öyle. Hayırsever insanlardı.
RK: Mehmet Hulusi Baybal, Yüksek İslam Enstitüsü’nün de doktoruydu. Dört başı mamur bir Müslüman, merhum Sami Efendi Hazretlerine intisap etmiş bir zat-ı muhterem. Evinde daima sohbetler olan ve akşamdan başlayıp sabah namazı vaktine kadar odasında çay içilen, cömertliği de sabit olan bir kişi.
RK: Halil İbrahim Sayar ismini hiç unutmam. İmam Hatip’e, Yüksek İslam Enstitüsü’ne çok hayrı olmuştur. Onu unutmak pek mümkün değil. Davetleri de olur, hocaları, talebeleri götürür, evinde ikram eder. Konya’nın böyle çok cömert insanları vardır, bu Halil İbrahim Sayar da sofraları açık, cömert insanlardan biridir.
RK: Terzi Mustafa ağabey vardı, Allah rahmet eylesin vefat etmiş. Her hafta sonu “Mutlak bir arkadaşı getir Raşitçiğim, evde kahvaltı yapalım” diye, davet ederdi. Bir kısmımızı bağına, bahçesine davet eder, yedirir, içirirdi. Bu da çok cömert bir ağabeyimizdi.
RK: Ali Sakallı ve kardeşi Zeki Sakallı’yı da unutmam. Ali Sakallı, Arapça kitaplar satardı, ayrıca büyük mağazası olan zengin biriydi. Rahmetli Erbakan’a, bağımsız adaylığı esnasında binasının bir katını fisebilillah tahsis eden bir insandı.
KONYA’NIN EV SOHBETLERİ
FK: Hocam sanıyorum Konya’nın ev sohbetleri de sizin öğrencilik yaptığınız yıllarda oldukça ünlüydü.
RK: Evet hatırlıyorum ev sohbetleri genelde Farsça Hocamız Arif Etik Hoca’nın katıldığı sohbetlerdi. O sohbetlerde muhakkak Mesnevi’den, Hafız’dan, Baki’den bol miktarda şiir okunurdu. Türk Edebiyatı, Fars Edebiyatı hatta Arap Edebiyatı’ndan çok güzel sohbetler yapılan meclislerdi onlar.
Benim de Edebiyata, Farsça şiir vesaireye bir merakım vardı, bu yönde rehberliğini her zaman anmam gereken, beni davet edip ev sohbetlerde bulunmamı sağlayan Hocamızı hep rahmetle anarım. Çok hoş bir insandı. Aslında bir ilkokul mezunu insandı, hocaydı ama o muhteşem kültürü, çok iyi Farsçası, bitmek tükenmek bilmeyen hafızasındaki Farsça beyitleri okuması... Yani inanılmaz bir insan. Onun için ben bu bilginin, ilmin sadece diplomaya bağlı olmadığının örneklerini görmüşümdür o tür insanlarda. Yani çok muhteşem bir hafızaya sahipti. Öğretmesi, planı, programı, o da apayrı bir şey. Ama ev sohbetleri mükemmeldir. Sabaha kadar sohbetler devam ederdi bazen. Yani bir o okur, bir karşısında Türkistan göçmeni yaşlı bir zat-ı muhterem vardı, o okur böyle, bunlar çok hoştu.
(Devam Edecek)
Ferman Karaçam
YouTube : youtube.com/c/Ferman Karaçam
Twitter : twitter.com/fermankaracam
Instagram : instagram.com/fermankaracam
Facebook : facebook.com/karacamferman
E-mail : fermankaracam@gmail.com
Web Sitesi : fermankaracam.com
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol