Mehmed Zahid Kotku Hocaefendi’nin Bazı Mektupları
- GİRİŞ12.11.2025 08:51
- GÜNCELLEME12.11.2025 08:51
Yarın on üç Kasım.
Türkiye’nin medar-ı iftiharı, gönül insanlarından biri olan Mehmed Zahid Kotku Hocaefendi’nin 45. vefat yıldönümüdür.
Önceki yıllarda hem bu köşemizde ve hem de İnsicam Dergisi’nde Hocaefendi ile ilgili yazmaya çalıştım.
Ayrıca, birçok değerli kalem de yıllardır yazıyor, hemen her yıl anma programları ve törenleri yapılıyor.
Bizler; medeniyetimizin yüzakı bu kıymetli şahıslar için ne yaparsak yapalım, onların bize ve bizim geleceğimize yaptıkları katkılardan dolayı onlara olan borcumuzu ödeyemeyiz.
Zaten onların da bizden beklentileri olmamıştır.
Onların ecirleri İnşallah en Yüce Makam (cc) tarafından verilir.
Meseleye böyle bakınca görürüz ki; bizim yaptıklarımız onlar için değil, kendimiz içindir.
Çünkü onları tanımak, fikirlerini, düşüncelerini bilmek, hayatlarından dersler çıkarmak ve gelecek kuşaklarımıza tanıtmak, unutmamak ve unutturmamak bizler için büyük önem arz eder.
Öyle ise bugün, bu fakir kardeşiniz daha önceki anmalardan biraz farklı olarak hem kendim hem de okuyucularımız için M. Zahid Kotku Hocaefendi’nin nazik dilinden dökülmüş mektuplardan bazılarını paylaşacağım.
Mektuplar; Hocaefendi’nin öğrencilerine ne kadar nazik hitap ettiğini, emir kipi ile konuşmadığını, Türkçeyi güzel kullandığını, az sözle çok şey anlattığını ve öğrencilerinin yetişmesi için sürekli onlarla ilgilendiğini anlamamız bakımından önem taşımaktadır.
Hocaefendinin mektup sonlarındaki imzasını kopyalamaya çalıştık.
İlk mektubumuzun kısaca hikayesi şöyle:
Hocaefendi, Rifat Bey’in yeni aldığı arabası ile, karayolundan Hacca gitmektedir.
Yanında Eşi ve Osman Çataklı Bey de vardır.
Geceyi Suriye’nin başşehri Şam’da, Hacı Abdülh
amit Bey’in evinde geçirirler.
Şam’a gitmişken orada öğrenci olan Sabri Erdoğdu Bey’le de görüşmek isterler fakat o sırada Sabri Bey Libya’da bulunmaktadır.
Hocaefendi yazdığı mektubu Sabri Bey’e verilmek üzere ev sahibine bırakır.
Mektup şöyle:
“Pek muhterem ve sevgili evladım.
Esselâmü aleyküm ve Rahmetullah
Lehül hamd vel minne iki gün evvel Osman Bey, Rifat Bey’in aldığı yeni bir arabasıyla bizim hanım da beraber olduğu halde Şam-ı Şerife geldik. Ve amcamız Hacı Abdülhamid Bey’in misafiri bulunuyoruz.
Ve bugün Bağdat’a doğru inşallah hareket edeceğiz, daha sonra haccı şerifi eda için Mekke-i Mükerreme’ye gidilecektir.
Gözlerinizden öper, sağlık ve afiyetinizi Cenab-ı Hak’tan dilerim.
Osman ve Rifat Beyler’in selamlarını arz eder, Cenab-ı Hak’tan hayırlı muvaffakiyetler nasib ve müyesser eylemesini dilerim.
Âmin bi hürmetil seyyid’il mürselin.”
2.3.1968
Eddai, duacınız
Mehmed Zahid

Hocaefendi bu mektubu da Hacc dönüşünde yine Sabri Erdoğdu Bey’e yazmış:
“Pek sevgili ve çok kıymettar muhterem evladım.
Hac’dan avdetimizde bir ve şimdi de bir mektubunuzu aldım, çok hem de pek çok memnun oldum. Mevla ömürlerinizi uzun etsin. Hac’dan geldikten sonra size bir mektub yolladığımızı zan ediyordum. Belki yazılmamış.
Bu sene ilk niyetimiz Mısır’a, oradan da size uğramak olacaktı.
Osman Bey’in vazifesi hem Mısır, hem de Irak'taki barajlar idi.
Her ikisini görmek de kısa zamanda mümkün olamayacağından bu sene Irak tercih edildi.
Gelecek seneye Mevla kerim.
Muslihiddin ve diğer arkadaşlara da ayrı ayrı selamlar eder, cümlenize Cenab-ı Hak hayırlı muvaffakiyetler ihsan buyursun, duası ile de gözlerinizden öperim.”
17.4.1968
Eddai Mehmed Zahid

Mektuplardan üçüncüsü;
Baba Tahir isimli şahsın babası vefat etmiştir ve bir mektupla, babasının vefatını Hocaefendi’ye bildirmiştir.
Bunun üzerine, Hocaefendi de cevap olarak, şunları yazar:
“ Çok sevgili evladım,
Muhterem ve çok kıymetli pederi âlinizi kaybettiğinizi müş’ir mektubunuzu büyük bir teessürle okudum.
Bütün acılarınıza candan iştirakle beraber ona rahmet, sizlere de sabır ihsanını Mevla’dan dilerim.
Cenab-ı Hak sizlere uzun ömürler versin.
Dünya fâni bir âlem, her gelenin gideceği bir istasyon.
Cenab-ı Hak cümlemize hayırlı ömürlerle beraber razı olacağı hayırlı ameller nasib etsin.
Pederinize her akşam ve sabah bir fatiha, on bir ihlas okursunuz İnşallah…(..)
Sağlık ve afiyetinizi Mevla’dan diler, sevgi ile gözlerinizden öperim.”
12.11.1972
M. Kotku

Bu mektup da 1958 yılında yazılır.
Sanayi Bakanlığı Müsteşarı olan Mühendis Yahya Oğuz o yıllarda görevli olarak Paris’te bulunmaktadır.
Hocaefendi Yahya Bey’e “şiirsel” bir mektup yazar:
“ Aşk-ı muhabbetin yoluna girip
Gelin Hak’ka doğru azm eyleyelim
Semende himmeti ol yana sürüp
Gelin Hak’ka doğru azm eyleyelim
Ömür gelip geçer bir saye misal
Gelen göçer giden görünmez hayal
Eylemeden bu fenadan irtihal
Gelin Hak’ka doğru azm eyleyelim
Ferman Ahaddır, hükmü Şeriat
Edebî Ahmeddir ismi tarikat
Kali hal eyleyip hali hakikat
Gelin Hak’ka doğru azm eyleyelim.”
Bir diğer mektubu da İstanbul’dan, Ankara’da okuyan öğrencilere verilmek üzere Osman Çataklı Bey’e yazdırmış ve onunla göndermiş.
Mektup çok kısa ama, bu özetin özeti mektup bize şunu anlatıyor: İstanbul’da okuyan Üniversite öğrencileri Mehmed Zahid Kotku Hocaefendi’yi ziyaret ediyor, vaazlarını dinliyorlar.
İstanbul dışında olanlarla da irtibatını bu kısa mektuplarla sürdürüyor.
Bu irtibat ve ilgiler de şu sonucu doğuruyor: Uzun yıllar Devlet Planlama Teşkilatı’nda (DPT) ve üst düzey bürokraside bulunmuş, ülkemizin büyük barajlarının yapımını gerçekleştirmiş olan insanların yetişmesinde Hocaefendi’nin birinci derecede rol oynadığı anlaşılıyor.
Mektup şöyle:
“Evlatlarım,
Esselâmu aleyküm ve rahmetullah
Sabır daima iyidir.
Her ne kadar görseniz de ikrah, sadakat yakışır bizlere billah.
Selamlarla gözlerinizden öperim.
Hâk yolcularının şahidleri.”
9 Ekim 1979
M. Zahid

Mektuplar dışında Hocaefendi’nin vaazlarında geçen çok önemli nasihatleri vardır.
Bu vaazların hemen hemen tamamı kitaplaşmıştır.
Ben de aşağıdaki nasihatlerini muhtelif kitaplarından derlemeye çalıştım:
— Sevileceklerin başında Allah’ı sevin.
— Allah’ın kullarının en sevgilisi, Allah’ın kullarına nasihat eden kimsedir.
— Allah’ın rızasına mugayir her şer hâyâsızlıktır.
— Cenab-ı Peygamber hayat-ı maneviye ile haydır. Ruhaniyeti her yerde mevcuttur.
— Seven yüreklerin arasında mesafenin önemi yoktur.
— İman, Allah’ın bize bir lütfudur.
— Amel yapmıyorsan imanın hasta ve zayıftır.
— Her gün Kur’an okumak, zikretmek namazı destekler.
— Hicret Allah’ın yasak ettiğini terk etmektir.
— İbadet kolaydır, günahtan kaçmak zordur.
— Arkadaşlık “pekey” demekle kâimdir.
— Gönülden Allah dedikçe, her zerre Allah der.
— Dünyada, dünyaya ihtiyacın kadar çalış, ahirete ise ona ihtiyacın kadar çalış.
— Çocukların terbiyesine çok ihtimam lazımdır.
— Firavun hiç hastalık görmemiş, şımardıkça şımarmıştır.
— Vücudun emanettir, onu ateşe atma.
NOT: Dün Azerbaycan’dan Türkiye’ye dönüşte Tiflis yakınlarında düşen Kargo Uçağında ilk verilen bilgilere göre 20 askerimiz şehit oldu.
Henüz düşme sebebi bilinmeyen uçağımızda kurtulan veya yaralı olup olmadığı belli değil.
Şehitlerimize RABBIMIZ’dan rahmet, ailelerine sabır ve metanet diliyorum.
Acımız büyük, çok üzgünüz Türkiye olarak hepimizin başımız sağ olsun.
Ferman Karaçam
YouTube : youtube.com/c/Ferman Karaçam
Twitter : twitter.com/fermankaracam
Instagram : instagram.com/fermankaracam
Facebook : facebook.com/karacamferman
E-mail : fermankaracam@gmail.com
Web Sitesi : fermankaracam.com
Yorumlar8
-
Nurettin sevinç
8 saat önce
Şikayet Et
Rabbim şefaatlerine nail eylesin.Kendisini tanımak nasip olmdı ama Damadı Mahmut Esad Coşan (R.A) Hocaefendiyi Çanakkale'de tanımak ve istifade etmek şerefine nail oldum.Rabbim onunda şefaatine nail eylesin Amin.
Beğen
Cevapla
Toplam 2 beğeni
-
Abdullah Ömeroğlu
9 saat önce
Şikayet Et
İslam Dünyasının siyasi / sanayi vede manevi uyanışına vesile olan bu büyük veliyi rahmet ve minnetle anıyoruz
Beğen
Cevapla
Toplam 2 beğeni
-
Ali Aydınlı
17 saat önce
Şikayet Et
Çok etkileyici
Beğen
Cevapla
Toplam 4 beğeni
-
MUSTAFA GENÇ
17 saat önce
Şikayet Et
Rabbimiz şefaatlarına nail eylesin
Beğen
Cevapla
Toplam 6 beğeni
-
Gürsel
17 saat önce
Şikayet Et
Allah razı olsun büyük velilerden Rahmetullahi Aleyhi Mehmet Zahid hoca efendiyi hatırlattığın için Allah razı olsun kalemine yüreğine emeğine sağlık
Beğen
Cevapla
Toplam 5 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle