Dünya'nın belaltı siyaseti...

  • GİRİŞ16.11.2011 09:00
  • GÜNCELLEME16.11.2011 09:00

Ankara’da 2 yıl evvel alınmış ve hemen ardından uygulamaya konulmuş genelev yıkımı geçtiğimiz aylarda yapıldı. Ankaralı herkesin bildiği varoş bölgesi Bentderesi’nde sürdürülen yıkım faaliyetleri genelev sahiplerinin tepkisine yol açtı ve fuhuşun sokaklara taşacağı’ uyarısında bulundular(!)

Aslında genelev sahiplerinin ‘fuhuş sokaklara taşar’ sözünü uyarıdan daha çok bir tehdit olarak almak gerekir.

Cinselliğin her zaman pirim yaptığı ve Dünya siyasetini, ekonomisini bile yönlendirdiği apaçık. Berlusconi‟nin seks skandallarını, IMF’n bir numaralı adamının tacizle suçlanmasını duymayanımız kalmadı.

Peki ama cinsellik gerçekten karşı konulamaz bir doğal ihtiyaç mı?

Bu konu uzmanların bileceği bir mevzu ama asla ‘iradenin’ de varlığını inkar edemeyiz. Ayrıca ihtiyaçlar sıralamasını yapacak olursak kan gölüne dönen Dünya’da ‘öldürmenin’ de bir ihtiyaç olduğunu söyleyecek zavallılar elbette çıkacaktır.

Yani bu defolu soruya nerden cevap versen cevabı da kendisi gibi defolu oluyor. Ancak insanın doğasında var olan ve bastırıldığı zaman sapkınca davranışlara düşmenin kolay olduğu masalları ile büyüdüğümüz bir gerçek.

En basitinden sinema dünyasına şöyle bir göz attığımızda hem gişe toplamak amacı ile filmlerin içine gerekli gereksiz seks görüntüleri yerleştirilirken hem de cinsel güdüler tetiklenerek toplum sinema eli ile daha da uyuşturuluyor. Sinemanın bir tür toplumu yönlendirme aracı olduğunu tartışmaya sanırım gerek yoktur. Yakın Dünya tarihine baktığımızda bile Hitler’in Almanya’sının ,Fransa’nın ve hatta Rusya’nın sinemayı bir propaganda aracı olarak kullanmakta yarış ettiklerini görürüz.

Bu durumdan aslında sadece halktan insan değil siyasetçi de bir anlamda nasibini alıyor ve cinsellik silahının hedefi oluyor. Böylece Dünya’nın dengeleri skandalların arkasından tekrar tekrar değiştiriliyor. Demokratik yollarla yerinden edilemeyen devlet adamları bu yolla koltuklarından ediliyor. Fazla uzatmadan adreslerden birini verecek olursak, bakınız: Clinton-Monika Lewinski Skandalı!

Elbette bu skandallar ateşin olmadığı yerden duman çıkan türden değiller. Skandalların ateşi de var, dumanı da. Ancak olayın dumanlı kısmı da ahlak, aile kurumu gibi düzeylerde tartışılması gerekilen ayrıca bir konu.

Buradaki kısım sadece cinselliğin bir tehdit ve manipülasyon aracı olarak kullanılmasına kadar dayanıyor.

İşte bu dayandığı noktaya kadar ‘cinselliğin’ nasıl bir tehdit unsuru oluşturduğu başta da belirtildiği gibi genelev sahiplerinin “fuhuş sokağa taşar‟ naralarından çıkarmak mümkün.

Fuhuş siyasete zaten taşmış durumda bunun sokağı mı kalmış!

X Gazetesinin müthiş haberciliği(!)

Genelevlerin yıkıldığı sıralarda X gazetesinin yaptığı “Ankara’da genelevler kapatılıyor” haberinde evlerden çok sayıda “Atatürk resminin” çıkmasına vurgu yapması acaba X bize ne demek istiyor dedirtti.

Genelevlerin modernliğine(!) mi dikkat çekti yoksa alınan kararı siyasi bir zemine mi oturtmaya çalıştı? Bunların hepsi bir kafa karışıklığı yarattı. Elbette bu alınan kararı İslamcı(!) hükümete yıkmak isteyen aklı kıtlar çıkacaktır. Hani muhalefet olsun da fuhuş bile haklıdır onların gözünde.

Elbette tarihi Mezapotamya MÖ 6. Yüzyıla kadar dayanan fuhuşun günümüze kadar taşınabiliyor olması kendiliğinden olmadı! Bunu birilerinin zaten taşıması gerekti!

Figen Aypek - Haber 7
faypek@hotmail.com

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat