International Herald Tribune gazetesi dün ilk sayfasında Gaziantep’te esnafla yaptığı “Türk işadamları Suriyeli komşularını kaybediyor” başlıklı röportaja yer vermiş. İlk sayfa haberi olması yönünden başlı başına önemli olan bu haberin detaylarına baktığımızda ise Türkiye’nin Suriye politikasının memnuniyetsizlik yarattığı açıkça belli oluyor.

Suriye’nin en geniş şehirlerinden biri olan Aleppo’nun Türkiye’den sadece 60 mil uzaklıkta olduğunu yazan gazete Suriye’den Gaziantep’e her ay alışveriş için 40 bin kişinin geldiğine de değinmiş. Böylelikle ortaya attığı argümanları sayısal verilerle de destekleyerek süper (!) bir Türkiye haberi yapmış. Eyvallah!

Şimdi gelelim okuduğumuza değil de bizim ne anladığımıza: Haberde Gaziantep esnaflarından biri “Türkiye Suriye’ye polislik yapmaktan vazgeçsin.” diyor. Evet, Türkiye Suriye’ye polislik yapmaktan vazgeçsin de Esad istediği gibi Suriye’yi kesip biçsin mi? Bir de öyle bir durum ki sanki Suriye’de halkın alışveriş yapası var ve Suriye’de her şey güllük gülistanlık da Türkiye’nin mızıkçılığı yüzünden Suriyeli bu topraklara küstü ve alışverişe gelmiyor.

Malum Batı dünyası çıkarı olmadan hümanist olmaz. O yüzden de Türkiye’nin Suriye yaptırımlarının altında öküzün altında buzağı arar gibi başka nedenler arıyorlar. Tabii ki Türkiye Ortadoğu’nun baş aktörü olmaya oynuyor ama bunu yaparken de insanların başına bomba yağdırıp onu da yanlışlıkla oldu diye aklamaya çalışmıyor. Elbette bir ülkenin kendi çıkarlarını ön plana çıkartacak bir dış politikası olacaktır. İşte Türkiye de kendine Ortadoğu politikasında sağlam bir zemin hazırlıyor. Ancak bunu yaparken de Suriyelilerin üzerine basarak onları ezip geçmiyor. Batı’nın da anlayamadığı nokta tam da burası. Batılı zihniyette yer alan sömürgecilikle hiçbir zaman işi olmamış bir ülke elbette Batılıya garip gelecektir.

Gerçi “hümanizm” de sözde Batı’dan gelir ama hiçbir zaman “komşusu aç yatarken kendisi tok yatan bizden değildir” dendiğini de duymadık. Genelde tarih boyunca Batı cephesinde şahit olduğumuz “komşunu aç bırak, kendin tok yat” oldu. İşte o yüzden Esad’ın devrilecek olmasıyla birlikte komşudan alınacak hissenin azalacağı kaygısını yaşayanlar soluğu Gaziantep’te almış gibi gözüküyorlar. Hani halk Suriye politikasından memnun değil, esnaf ağlıyor diyebilmek için.

Herald Tribune’ün bu haberi yaparken atladığı bir nokta var ki o da Türk halkının karakteristik özelliği. Hani onlar belki fark edip tarihe not düşmediler ama bu halk Kurtuluş Savaşı döneminde yedek çarığını değil ayağındaki çarığı getirip verdi. O yüzden öyle kolay kolay ülkesine sırtını dönmez. Öyle kolay kolay “Suriye siyasetini bıraksın” demez.

Figen Aypek - Haber 7
faypek@hotmail.com