Başlığa bakınca zihinlerden hızlıca “zaten top yuvarlaktır” alt yazısı geçiyor ama yine de alt bellekte “acaba” ibaresi de yanıp sönüyor.  Hani sinek küçüktür ama mide bulandırır derler ya işte topun yuvarlaklığı üzerine olasılık yerleştirmek de sineğin midede bıraktığı izi bırakıyor.

Şimdi sinekli, toplu böyle bir girişten nasıl ermeni soykırımını reddetmenin suç sayılacağı yasayı konuşmaya geçeceğim diye merak edilebilir ama bakın çoktan geçtim bile. Hazır geçmişken öncelikle söylemek gerekir ki Fransa’nın güneyinde bulunan ve şu aralar futbol takımının fırtına gibi estiği Montpellier kentinde “Ermeni Soykırımı Anıtı” yıllardır varken Fransız Parlamentosu geç bile kalmış denilebilir. Tabi bu geç kalmanın nedenlerini geçen seferki yazımda belirtmiştim. Bu tasarı temcit pilavı gibi her seçim öncesi geliyor ve mide bulandırıp diğer seçimlere kadar rafa kaldırılıyor. Tabi o sırada hani alt belleğimizde olan “acaba” butonu var ya o da yanıp sönüyor. Bu paragraf çok uzun oldu ilginiz dağılmasın ben aşağı paragrafa geçiyorum.

Evet, bu paragrafla birlikte Montpellier’de biraz daha dolaşırsak Akdeniz bölgesinin en iyi üniversitelerinden biri olan Montpellier 1’in uluslar arası öğrenci ofisinde Avrupa Birliği onaylı haritada Türkiye’nin yarısının “Kürdistan” olduğunu görürüz. Hani haritaya defalarca gözleri ovuşturarak bakmanın hiç bir anlamı yok çünkü her göz kırpıp açmada Kürdistan Le Monde Gazetesi’nin deyimiyle “Kürtlerin başkenti olan Diyarbakır’dan” bir santim kaymıyor. Yani bu durumda o küçücük gibi görünen sinekle mide iyice bulanıyor. Bu paragrafta burada bitsin çünkü gelen paragrafta Paris’e gideceğim.

Yani Paris’e gideceğim dediysem, ben satırlarda Paris’e doğru uzanırken AKP, CHP  ve MHP den oluşan beş kişilik heyet Paris’in yolunu tutup Le Figaro Gazetesi’nin söylediğine göre Çarşamba gününe kadar Fransız vekilleri ikna etmeye çalışacaklar. Bu mevsimde Paris soğuk olur ama Fransız Parlamentosu’nun koridorları sanırım Paris’ten daha soğuk olacak. Fransızlar blöflere bayılır ama bu sefer fazla ileri gittiler ve bir araya gelmez diyeceğimiz üç partiyi aynı uçağa bindirmeyi başardılar. Şimdi bu üçü bir arada takım ne kadar etkili olur, o kısmı muamma. Çünkü kumarda her zaman “blöf” blöf değildir. Ancak diye devam edeceğim ama aşağıda:

Ancak yine de bu tasarının meclisten geçmeyeceğine ve bir dahaki seçimler için saklanacağına inancım sonsuz. Asıl burada önemli olan ilk defa ülke çıkarları için AKP, CHP ve MHP bir araya geldi ve Paris çıkartmasına hazırlanıyorlar. İşte bu gözlerimi yaşartıyor. İşte bu “üçü bir arada”yı alnından öpüyorum.

Figen Aypek - Haber 7
faypek@hotmail.com