Bu kez Fransa'ya ''une minute'' dedik!
- GİRİŞ21.12.2011 07:00
- GÜNCELLEME21.12.2011 07:00
Ne güzel yüzümüzü Ortadoğu’ya dönmüştük ama bu yaramaz Fransa tüm ilgimizi Avrupa yönüne çekmeyi başardı. Türk diplomatlar, iş adamları hummalı bir lobi çalışasına giriştiler. Tabi bu çalışmalar sırasında duyduğumuza göre de önlerine engeller çıkartılıyor.
TÜSİAD ve TOBB, Fransa’da bulunan İngiliz menşeli Le Grand Hotel’de 200 kişilik bir toplantı yapmaya karar vermiş. Ancak siyasi baskılar üzerine otelin rezervasyonu iptal ettiği söylentisi yayıldı. Şimdi dün Le Grand Hotel’i arayıp sordum. Ama tabi ki bir cevap alamadım. Telefondaki Fransız muhatabım bana öyle bir telefon trafiği yaşattı ki başım döndü. Kapatırken de “madem cevap vermiyorsunuz siyasi bir baskı olduğunu doğruluyorsunuz” dedim. Hani ben kendi kendime gelin de oldum güveyde ama otel düğünü yapmadı o başka.
Şimdi bir otel siyasi nedenlerden dolayı rezervasyon iptal edebiliyor ama Fransız Dışişleri Bakanı’na göre Türkiye ekonomik yaptırım uygulamamalı. Hani Fransız hem tasarıyı elinde yoyo topu gibi çevirip dursun, hem Türk heyetinin toplanmasını engellesin hem de Türkiye ekonomik yaptırım uygulamasın. O zaman bu ülkenin başbakanı da bugün Le Figaro’nun ilk sayfasında çıkan o cümleyi söyler: “Fransa tarihle çok ilgileniyorsa önce Ruanda’ya, Cezayir’e baksın.” Başbakanın bu cümlesi de tam “une minute” ayarında olmuş. Ama tabi umarım bu ayara Fransızlar Fransız kalmazlar.
Tabi bu tasarı geçmesin diye çalışanlar sadece Türkler değil. Türkiye’de yaşayan Ermeni kökenlilerden ve patrikhaneden de tasarının onaylanmaması konusunda açıklamalar geldi. Şimdi duruma Ermeni kökenliler de karşıyken Fransa neden bu kadar bu tasarıyı yasallaştırmanın peşine düştü? İlk aklımıza gelen tabi ki yaklaşan seçimler ve Fransa’da yaşayan 500 bin kadar Ermeni asıllı Fransız. Daha sonra Fransa’nın Ermenistan’ı nükleer inşaat yoluyla sömürme planları geliyor ama aslında bugün bu kadar ileriye gidilmesinin asıl nedeninin sanki Fransa’nın Türkiye’nin yüzünü Avrupa’ya geri çevirmeye çalışması gibi gözüküyor.
Türkiye’nin yüzü şimdiye kadar Avrupa’ya dönüktü ama artık Türkiye Ortadoğu’da aktif bir siyaset izliyor ve bu durum Avrupa’yı endişelendirmeye başladı. Eğer Türkiye Ortadoğu’daki karar vericilerden biri olursa Avrupa öyle her istediği zaman elini bu bölgeye uzatamayacak. O zaman Türkiye şimdi Fransa’nın kullandığı kozu kullanacak ve kendi tarihini bir türlü hatırlamak istemeyen Fransa’ya tek tek Afrika’yı, Cezayir’i ve de Ruanda’yı hatırlatacak. İşte bütün mesele şu an Türkiye’nin yüzünün ne tarafa dönük olması gerektiğinde.
Son tahlilde Türkiye yüzünü kime döneceğine elbette karar verecek ama bu şımarık Fransa’nın olur olmaz kaprisleriyle de olmayacak. Çünkü her zamanki söylediğim gibi tek dişi kalmış Avrupa canavarı bu saatten sonra kimin umurunda?
*une minute: bir dakika
Figen Aypek - Haber 7
faypek@hotmail.com
Yorumlar8