Öcalan'ın dört ayaklı paradigması

  • GİRİŞ08.12.2010 07:20
  • GÜNCELLEME08.12.2010 07:20

Demokratik Topluk Kongresi’nin (DTK) gündeme getirdiği, “Kürt halkının kendi güvenliğini ve örgütlülüğünü oluşturması” bağlamında tartışmaya açılan “öz savunma güçleri” yeni bir kavram değil.

DTK’nın mahallelere kadar inecek “Kent meclisleri” esasen “Kürt meclisleri” olacak. “Kürt halkının örgütlülüğü” anlamı Abdullah Öcalan’ın, “her alanda ve her konuda örgütlenin” talimatından başka bir şey değil.

Öcalan’ın çizdiği yol

DTK ve BDP’nin Öcalan’ın çizdiği yol haritası dışında bir siyasi faaliyetleri olduğu söylenemez. Öcalan’ın İmralı’da verdiği savunma ve sonrasında AİHM’ye gönderdiği ek savunmalarda bu yol haritasını görmek mümkündür.

DTK da bizzat Öcalan’ın bir projesidir. Öcalan, önce “Demokratik Toplum Hareketi” önermiş, bu hareketin örgütlenmeyi, ardından “Demokratik Toplum Partisi”ne (DTP) dönüşmesi talimatını vermiş ve hareket aynı isimle partileşmiştir. Bu örgütlenmenin temeli, Kongra Gel-Halk Kongresi’dir. Bu partinin kapatılmasından sonra kurulan “Barış ve Demokrasi Partisi”nin isim babası da Öcalan’dır. “Kongre”, Öcalan’ın bağımsızlıktan vazgeçtiğini öne sürdüğü tezlerinde “devlet” yerine önerdiği organdır. “Kongre”nin altındaki yaygın örgütlenme ise KCK modelidir. Dayandığı birimler de “meclis”ler olacaktır.

Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz

(Fikret Bila - Milliyet)

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat