Erdoğan'ın çarpıtılan sözü

  • GİRİŞ02.01.2014 11:14
  • GÜNCELLEME02.01.2014 11:14

Ahmet daha sonra koğuşun "gediklisine" gider ve "Bizim Hasan akıllanmayacak, bu kafayla buradan çıkması mümkün değil, herif kendini peygamber sanıyor" der. "Gedikli" arkadaşı "Hayır yalan söylüyor, ben öyle bir peygamber göndermedim" diye karşılık verir.

Bizim bazı yazar, siyasetçi ve yargı mensuplarının tavrı da buna çok iyi uyuyor. Evet sadede geliyorum. Geçen hafta Habertürk'te Balçiçek İlter'in programına Today's Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş'le birlikte konuktum.
Programın sonlarına doğru Bülent Keneş "AKP, dindar gençlik yetiştirmek istiyor. Bu, jakobenist tavırdır" demişti.
Ancak programın son dakikaları olduğu için verdiğim cevap tek cümleden ibaret kalmıştı.
Bugün, eksik kalan bu tek cümle yerine, tek başına bu cümleyi yazacağım. Önce Başbakan ne demiş, bir bakalım: "Biz dindar gençlik yetiştirmek istiyoruz."
Şimdi bir insan bu kısa cümleden "insanı dinden imandan çıkartan" bir yorum nasıl yapabilir?
Başbakan, "Biz dini esaslara dayalı devlet fikrini gerçekleştireceğiz" mi diyor? Hayır.
Başbakan "Biz gayrimüslim gençlerin Müslüman olmasını sağlayan adımları atacağız" mı diyor? Hayır. Elbette, dini esaslara "dayalı" bir devletin mevcudiyeti, laik devlet olmaktan çıkıldığı manasına gelir. Oysa söylenen sadece şu: "Ben dindar gençliğin artmasını istiyorum."
Yukarıda "dini esaslara dayalı devlet" fikri demiştim. Yani, "dayalı" dedim. "Saygılı" demedim.
Zira "dayalı" derseniz, bu sözcük laikliğe aykırı bir düşünceyi yansıtır. Yansıtır, zira bu memlekette sadece belli bir dinin mensupları yaşamamaktadır.
Ancak "saygılı" ibaresi bambaşka bir ifadedir.
Devletin dini esaslara "dayalı" olması nasıl ki laikliğe aykırıdır, devletin dini esaslara "saygılı" olmaması da laikliğe aykırıdır.

Yazının devamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz

Fikri Akyüz - Akşam

fikri.akyuz@aksam.com.tr

Twitter/akyuzfikri

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat