TÜBİTAK dergisi üzerinden yapılan tartışmalar, bu memleketin aydınlarındaki entelektüel kalibreyi tam manasıyla ortaya koyuyor.

Şunu tam olarak bilemiyorum: Acaba Bilim ve Teknik dergisindeki kapak sırf “Evrim Teorisi’ni kapak yaparsak bunu dindar insanlara izah etmekte zorlanırız” düşüncesiyle mi değiştirildi?

Yoksa TÜBİTAK yönetiminin açıkladığı üzere, söz konusu olan, yayın yönetmeninin işgüzarlığı mıdır?

Birinci şık doğruysa, bu başlı başına feci bir durumdur.

Çünkü bir “bilim” dergisinde, dünyanın en önemli bilim adamlarından birinin en önemli teorisine yer vermemek “haddini aşmaktan” başka bir şey değildir.

Çünkü bahsi geçen kurum, adı üstünde bilimsel bir kurumdur. Bir bilim dergisinde Evrim Teorisi’nin yer almaması ekmek fırınında ekmek satılmamasına benzer.

Buna karşılık, Diyanet Vakfı Yayınları’nın çıkardığı bir dergide Evrim Teorisi’ni yücelten bir kapak yapılması da aynı minvaldendir.

Herhalde böyle bir durum bu kez caminin avlusunda şarap evi açmaya benzer!

Ben o yüzden TÜBİTAK’ın yazılı açıklamasına inanmak istiyorum.

İnanmak istiyorum; çünkü TÜBİTAK’ın daha dört ay önce “Evrimsel Biyoloji”yi anlatan Ernst Mayr'ın “Biyoloji Budur” isimli kitabını yayımladığını öğrendim.

Hatta tartışma doğuran son sayıda iki sayfanın Darwin’e ayrılmış olması da bu kanaatimi güçlendiriyor.

(Bu tartışmada en ironik durum Devlet Bakanı Mehmet Aydın’ın görev alanı ile ilgili durum.. Zira Sayın Aydın, geçen yıla kadar Diyanet’ten sorumlu idi, şimdi ise TÜBİTAK’tan sorumlu!.)

Evet hacmi belli olan bu köşede “Evrim Teorisi mi doğrudur yoksa Yaradılış İnancı mı?” gibi bir konuyu işlemeyeceğim.

Bu yazının gayesi sadece ve sadece, evrime ilişkin teori etrafında dönen tartışmaları kaleme alan bazı pervasızların sığlığını kaleme almaktan ibarettir.

Kimisi kalkıyor, diyor ki: “Türkiye şeriat esaslarına dayalı bir devlet haline geliyor; ey ehl-i vatan kalkın, laiklik elden gidiyor..”

Bazısı kalkıyor; “Bir devlet kurumunda ateizm propagandası olur mu? TÜBİTAK iyi ki kapağı değiştirdi.”      

Hatta bazıları iyice kendinden geçerek diyor ki: “ İnsan maymundan gelmemiştir ama Yahudilerden bazıların maymuna döndüğüne inanıyorum.”

Evet şu tartışmanın sığlığına, şu tartışmayı yapanların çiğliğine bakar mısınız?

İnanıyorum ki bu son tartışma ile ilgili dokümanlar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya tarafından klasörlere titizlikle yerleştiriliyordur.

Yerleştiriliyordur çünkü önümüzdeki yerel seçimlerde de Ak Parti’nin devrilemeyeceği görünüyor.

Dolayısıyla önümüzdeki birkaç ay içinde yeni bir kapatma davası açılarak “Bu partiyi nasıl olur da maymuna çeviririz?” şeklinde zihinsel egzersizler herhalde yapılıyordur!

Öyle ya, Ak Parti bir türlü jakobenliğe “evrilemiyor”, o halde evrilmeyenin Evrim Teorisi ile devrilmesine çalışılması mukadderdir!

(Pardon “mukadderdir” sözcüğünü kaldırıyor ve yerine “kaçınılmazdır” kelimesini ekliyorum. Çünkü mukadder sözcüğü “kader”den geliyor. Eh, kader gibi dinsel bir kavramın Evrim Teorisi’ne ters düştüğünü herhalde şempanzeler dahi biliyordur!)

Oysa devlet elbette laik olmalıdır. Çünkü dini esaslara dayalı bir devlet inşası, inanmayanların inanmama haklarını örseleyen bir unsurdur.

Fakat Darwinci düşünce yerine Yaradılış’a inanan insanlara karşı bazı yazarların utanmazca “Talibancı”, “ortaçağ kafası”, “bilim düşmanı” gibi sıfatlar yapıştırması haysiyetsiz bir aydın duruşundan başka bir şey değildir.

Kaldı ki bu, duruş bile değildir. Bu duruş, yamuk bir duruş da değildir. Zira yamukluk da netice itibariyle bir duruştur!

Aynı “duruşsuzluk”, Yaradılış inancına sahip olanların bazılarında da var..

“İnsan maymundan gelmemiştir ama dinimize göre bazı Yahudilerin maymunlaştığı doğrudur” demek ne demektir Allah aşkına?

Açıkçası ben bilimi çok önemsiyorum ama Evrim Teorisi’ne inanmıyorum.

Dolayısıyla insanın maymundan geldiğine inanmıyorum ama nesli tükendiği iddia edilen dinozorların hâlâ yaşadığına inanıyorum.

Ve bu insanlar “kafatası yapısı” itibariyle değil elbette ama “kafa yapısı” itibariyle dinozorlara pek bi’benziyor!

Gel de “evrim”e inanma!

Fikri Akyüz - Takvim
fikri.akyuz@takvim.com.tr