Meksika Sınırı'nın İsmail'i Hürriyet'te!

  • GİRİŞ14.07.2009 14:50
  • GÜNCELLEME14.07.2009 14:50
Yakıştı mı sana İsmail Kılıçaslan? Sana yakışan bu mudur sevgili İsmail?
Senden "İslami kesimin genç, parlak, zeki ve bağımsız düşünebilen kalemlerinden.." diye bahseden Ahmet Hakan'ın köşesinde diyorsun ki:

"AKP zihniyeti, inancı gereği başörtüsü takan kızları yok saymaktadır.. AKP'li kitlelerin din ve ahlak algısı seksist yani cinsiyetçidir.. " (Hürriyet.. 13.07.2009)

Sanki Ülke TV'de Meksika Sınırı adlı o güzel programı yapan üçlüden biri sen değilmişsin gibi, sanki "derdini" anlatacak bir mecran yokmuş gibi kalkıp da Hürriyet'in bir köşesinde köşeye kurulmanın manası nedir?
Üstelik Ayşe Arman'ın tesettüre önem veren kadınları anlamak yerine onlar hakkında hakaret edici laflar sarf ettiği bir "yazı dizisinin" devam ettiği bir günde..

Ne diyordun sen? "AKP zihniyeti, inancı gereği başörtüsü takan kızları yok saymaktadır".
Ayşe Arman ne diyor? Şunu diyor: "Haşema giydim, Ninja kaplumbağaya benzedim.."
"Kikiri kikiri
", değil mi Kılıçarsalan? Ne kadar komik, değil mi? İnancı gereği vücudunu göstermek istemeyen bir kadının giydiği giysiden dolayı o kadının kaplumbağaya benzetildiği bir günde sen kalkıp ters yönden "çakıyorsun".
Kime çakıyorsun? Başörtüsü özgürlüğü için anayasa değişikliği yapan Ak Parti'ye çakıyorsun..
Onları Ak Parti'nin yok saydığını söyleyerek kime mesaj veriyorsun?

Onları yok varsayan; onları varsaydığı için partisi kapatılmaktan kıl payı kurtulan Ak Parti midir?
Onları yok varsayan; oğlu Bilal Erdoğan'ın askerdeki yemin törenine dahi gitmesine izin verilmeyen Emine Erdoğan mıdır?

Onları yok varsayan; "Başı örtülü olanlar ile başı örtüsüz olanlar elele gezebilmelidir" dediği için hakkında siyaset yapma yasağı istenilen Tayyip Erdoğan mıdır?

Bazı "rütbelilerin" askeri muhtırasına, bazı "cüppelilerin" yargı darbesine, bazı "cukkalı" gazete patronlarının manşetsel manipülasyonuna maruz kalan Erdoğan mı örtülüleri yok varsayıyor?

Sen hiç "Hürriyet" gazetesi okumadın mı İsmail kardeşim? Arman ve Hakan'ın yazdığı o gazete, "inancı gereği örtünen" kadınların hakkını savunmayı bırakınız, ağzına gelenin söylendiği gazete değil miydi?
Kızman gereken yere niye kızmıyorsun? Hatta kızman gereken yere davet edilip kızman gereken yerlerin kızdığı yere kızmanın kızılacak hiç mi bir tarafı yoktur?

Ak Parti'nin eleştirilecek bazı yönleri elbette var ama en azından bu konuda eleştirilmeyi hak etmeyen Ak Parti'yi bu konuda eleştirmekle kalmıyor; "AKP'li kitleler seksist yani cinsiyetçidir" diye de ekleyerek, bu partiye oy veren kitleyi de "bir kalemde" kadın düşmanı ilan ediyorsun..

Bak, birlikte program yaptığın Tarık Tufan eminim ki Ahmet Hakan'dan "genç, zeki, esprili, bağımsız düşünebilen" şeklindeki övgüleri alsa bile kalkıp da düşüncelerini Ahmet Hakan'ın köşesinde aktarmaya teşebbüs ve tevessül etmezdi.. Buna tenezzül bile etmezdi..

Bugün eğer şu Türkiye'de örtülü kızlar ve kadınlar eğitim hakkından yoksunlarsa, hatta "Ninja kaplumbağa" gibi tahkir ve tahrik kokan cümlelere maruz kalıyorlarsa, bunun üç baş sorumlusundan biri de, attığı manşetlerle güç odaklarını "pek bi'güzel" yönlendiren Hürriyet gazetesi değil midir?

Evet İsmail kardeşim; Hürriyet'in manşetinde Arman'ın ağzından haşema giyenler "kaplumbağa" ya benzetildi.. Ama çok şükür ki haşema giyenlere "haşere" denilmedi!

Haşere deyince ekleyeyim: Haşere, haşr kökünden geliyor. Toplanma, kalabalık anlamında..
Hani böcekler de bir arada toplanır ya, o anlamda..

"Mahşer" de yani toplanılan yer de aynı kökten geliyor.. "Haşarı" da aynı kökten, yani haşarata ait, yani böceklere özgü demek.. "Haşır" da aynı kökten.. Yani haşır neşir olmak, toplanmak, kaynaşmak..
Özetle, elbette haşemalılar "mahşer"de Arman'la bir araya gelecekler; "haşır" neşir olacaklar.
Hepimizin vücudunu mezarda "haşarat" yiyecek. Öldüğümüzde yaptığımız "haşarı" lıkların hesabı sorulacak..
Tabii bir de "haşırt" diye bir sözcük var ki, bunun haşır, haşere, mahşer, haşarı gibi sözcüklerle bir alakası bulanmamaktadır..

Belki "seçim sandığı" ile aynı köktendir; o kadarını bilmiyorum!
Fikri AKYÜZ-Takvim
fikri.akyuz@takvim.com.tr 

Yorumlar15

  • Mehmet 15 yıl önce Şikayet Et
    Haddini bildirmek Gerek(HELAL OLSUN FİKRİ BEY). Böyle İnsanlara Hadlerini Her platformda bildirmek gerek Fikri Beyi bu yazısından ötürü tebrik ediyorum ve bu yazısı için ona ayrietten teşekkür ediyorum...Seviyesizlik ahmaklık kalleşlik ve karaktersizlik yapanlara hadlerinin her zaman bildirilmesinden yanayım...Fikri beyin yazdığı yazı İsmail denen Şahsın yazdığı yazıya Fikri beyin yazısının son bölümünde belirttiği gibi haşırt diye bir cevap omuştur çok da iyi olmuştur...
    Cevapla
  • kemal korkmaz 15 yıl önce Şikayet Et
    bu fikri kim yaw. hükümet yalakalığından başka bişey bilmeyen biri gibi görünüyor. bi tv programında denk gelmiştim sanki parti sözcüsü idi. kardeşim doğruya doğru eğriye eğri demek erdemdir. akpyi severiz ama yanlışlarını da görmek gerek. böyle gazetecilik olmaz.
    Cevapla
  • kumsaati 15 yıl önce Şikayet Et
    27 MAYIS HORTLUYOR MU?. vizyondan kaldırdığımızı sandığımız ama küçük bir format değişikliğiyle gündemizde dönen filmin fragmanını izlemeye başladık milletçe...bu psikolojik savaş hazırlıklıkları fikri her ne kadar komplo teorisi gibi koksa da boşverilmiyecek kadar derin...bir gazetede köşe yazarlığı yapmaları kainatın son mucizesi gibi görünen muhteşem...! sosyal analiz uzmanlarına inat her türlü ayrımcılığa hayır demeyi bilmeliyiz...aramızdaki sen-ben kavramlarını kaldırmalıyız... ÇÜNKÜ BİZ HERŞEYİMİZLE TÜRK MİLLETİYİZ.........
    Cevapla
  • Metin Yazar 15 yıl önce Şikayet Et
    Çok şükür. İslami kesimin en gözü kara ve katı grubu soldan,marksizmden dönenlerdir (Mesela İsmet Özel). Laik kesimin en saldırgan grubu da İslamcılıktan dönenlerdir(Mesela A.Coşkun) . Ama burada bir hakkı teslim edeyim. İsmet Özel gerçekten inançları için mücadele ediyor. Diğeri ise şöhret,para,kariyer,özgür/modern yaşam(!)ve beyaz Türklerin övgüsünü,alkışını almak için. Hayatımın hiç bir döneminde İslamcı ve Sosyalist olmadığım için halime şükrediyorum.
    Cevapla
  • Metin Yazar 15 yıl önce Şikayet Et
    İ.Kılıçarslan'ın AKP tepkisi tamamen duygusal.. Dört beş sene önce eşi başörtüsü sebebiyle hak ettiği yere gelememiş ve müdürle tartışarak işten ayrılmış. İsmail Bey bunun acısını AKP'den çıkarmaya çalışıyor.AKP başörtüsünü yasaklayan yasada düzenleme yaptı diye kapatma davası açıldı ve laikliğe aykırı faaileyetlerin odağı olduğu mahkemece tescil edildi.. Kapatılmaktan zor kurtuldu.Kılıçarslan AKP'nin daha ne yapmasını istiyor?Eline silah alarak mahkemeyi mi bassın? İsyan mı etsin? Yakında o da Kartel'e kapağı atar.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat