Fırsatçıların yeni favorisi: Günde 350 TL zamlanan cep telefonu

.

  • GİRİŞ19.11.2021 08:38
  • GÜNCELLEME19.11.2021 09:44

Koronavirüs salgını sonrası dünya genelinde yaşanan tedarik ve ham madde krizine, iç piyasadaki kur yükselişi eklenince fırsatçılar hemen kendini gösterdi.

Dolar kuru 10 TL’yi aşınca her şeye zam gelecek diye gıdadan konuta, otomobilden cep telefonuna hatta ilaca kadar birçok sektörde stokçuluk iddiaları peş peşe gelmeye başladı.

ÖNCE RAFLAR BOŞ KALDI SONRA ZAMLANDI

Önce şeker bulunamıyor, raflar boş dendi. Bunun üzerine Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu Başkanı ve Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken yapılan stokçuluğa dikkat çekip, “Üretimde bir sorun yok, stokçuluk yapmanın kimseye bir faydası olmayacaktır” dese de aradan geçen birkaç gün sonra, şeker fiyatlarına yüzde 25 zam geldi.

**

İlaç sektöründe de yaşananlar bundan farksız…

Son günlerde birçok vatandaş aradığı ilacı bulamamaktan yakınıyor.

Bu durum, son zamanlarda her yılsonuna yaklaşırken yaşadığımız bir klasik haline geldi diyebilirim.

İlaçta kur güncellemesi her yıl şubat ayında yapılıyor. Şu anda yurt dışından tedarikte ve üretimde sorun olmasa da ilaç dağıtım şirketleri kur güncellemesini fırsata çevirmek için var olan ilaçları depolarında tuttuğu söyleniyor. Fiyatlar artınca da raflar bir anda dolar taşar artık…

GALERİCİLER STOKLADIKLARINI KOYACAK YER BULAMIYOR

Türkiye’de bir tedarik krizi yaratarak yüksek kazançlar elde etmeye çalışanlar bunlarla da sınırlı değil.

Çip krizi ve dolar kurunun etkisiyle agresif yükselişlerin yaşandığı otomobil fiyatları da stokçuluğun yaşandığı ana sektörlerden biri…

Sürecin en başından beri stokçuluk tartışmalarının sürdüğü otomotiv sektöründe fiyat güncellemesini bekleyenler piyasadan topladıkları sıfır, ikinci el fark etmeksizin her şeyi stokluyor. Öyle ki, stokladıkları araçları koyacak her bulamayan galericiler bazı sitelerin kapalı otoparklarını kiralamış.

İMZADA VAZGEÇEN EV SAHİPLERİNE NE DEMELİ

Kiraların uçtuğu bu dönemde, birikimlerini bir araya getirip, varsa elindeki arabasını satıp bir ev almak isteyenler de, daha yüksek fiyata satarım diyerek son anda anlaşmadan cayan ev sahipleri yüzünden ortada kalıyor.

**

Bir de bugünlerde, hem çevremden hem de sosyal medyadan sıkça duyduğum bir konu var; Satın almak istediği cep telefonunu bulamayanların şikayeti.

Özellikle de Türkiye’de en çok satan modeller arasında yer alan, fiyatı görece uygun olan Apple’ın iPhone 11 modeli.

Pandemiyle beraber ortaya çıkan çip krizi ve tedarik sıkıntısından dolayı stoklarda bir sorun olduğu zaten biliniyordu, ancak dolar kuru 10 TL’yi aşınca telefon bir anda adeta piyasadan silindi.

Fiyatlarda kur güncellemesi gelecek diye avuçlarını ovuşturup stoklardaki sıkıntıyı fırsata çevirenler, 10 gün önce kampanyalarla 8,500 TL’ye bulunan cep telefonu için bugün 11,999 TL istiyorlar. Yani her geçen gün için 350 TL zam yaptılar.

Elbette bunlar sadece spesifik birkaç örnek ama hepsi vatandaşın canını-cebini yakıyor.

Enflasyonla, kurla ve yüksek faizle mücadele ederken, finansal piyasalardaki dalgalanmaları fırsat bilerek piyasa dengesini bozma girişimlerine de hiçbir şekilde müsaade edilmemeli…

Bu dönem, vatandaşın cebine göz dikenlere karşı atılacak her adımı daha önemli kılıyor.

Kalın Sağlıcakla…

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat