Vurgun marketlerle sınırlı değil
- GİRİŞ30.11.2022 08:57
- GÜNCELLEME30.11.2022 08:57
Türkiye, dünyada gıda enflasyonu en yüksek olan dördüncü ülke. İlk sıralara baktığımızda, Zimbabve, Lübnan, Venezuela, İran, Arjantin, Sri Lanka gibi ülkeleri görüyoruz. Bunların Türkiye ile arasındaki temel fark, hiçbirinin gıda üretiminde kendi kendine yeterli olmaması.
Yani misal, petrol ve gübre maliyetlerindeki artışın bu ülkelerdeki temel gıda fiyatlarını çok olumsuz yönde etkilemesi anlaşılır bir durum. Dünyadaki tüm ülkeler girdi maliyetlerindeki artışlardan etkileniyor, en çok etkilenenler ise tabii ki girdileri ve gıdayı dışarıdan alanlar. Ancak gıdada kendi kendine yeterli az sayıda ülkeden biri olan Türkiye’de temel gıda fiyatlarının bu denli artması girdi maliyetleri ile izah edilebilir değil. Bolca gıda maddesi üretmemize rağmen gıda fiyatlarımız enflasyondan katbekat fazla artıyor. Neden diye sorunca da işte uzun süredir anlattığımız zincir marketlerin manipülasyonları akla geliyor.
VURGUN, MARKETLE SINIRLI DEĞİL
Ancak konu zincir marketler ve onların paravan şirketleri ile sınırlı değil. Örneğin, piyasada iyi bilinen bir çay markasının depolarını yüzbinlerce ton şekerle doldurduğu konuşuluyor. Büyük üreticilerin bazı toptancılarının normal seviyenin çok üzerinde stok tuttukları söyleniyor. Büyük şehirlerin mücavir alanlarında depo bulmak neredeyse imkansız hale gelmiş durumda, çünkü irili ufaklı pek çok tüccar, çaktırmadan stokçuluk yapıyor. Bazı büyük çaplı üreticiler de bu işlerde tüccarlardan geri kalmıyor.
Stokçuluk ve piyasa vurgunculuğu, “paradan para kazanmanın” önünü açıyor. Serbest piyasa denilen putun arkasına sığınılarak gizliden gizliye yürütülen bu hırsızlık, ekonomik hayata tefecilikten bile çok zarar veriyor. Vurguncular, bankalardan aldıkları kredileri de yeni yatırımlar için değil, vurgunun boyutunu büyütmek için kullanıyor.
GİRDİ MALİYETLERİ O KADAR ARTTI MI?
Gelelim şu meşhur girdi maliyetleri konusuna. Biz ne zaman bu vurgunculardan söz etsek hemen birileri çıkıp “ama enflasyon var, ama girdi maliyetleri” diye itiraz ediyor. En çok verilen örnek de petrol fiyatları.
Dünyada ham petrol fiyatları bir yılda %14 arttı. Dolar’ın TL karşısındaki artışı ise %50. İkisini toplayın %64 yapıyor. Rafinerilerin en önemli girdisi petrol ve bu dönem zarfında petrolden daha fazla artan bir girdi yok. Örneğin işçi ücretlerdeki artış en çok %50 düzeyinde. Ama tüm bunlara rağmen aynı dönemde Türkiye’de akaryakıtın pompa fiyatı %136 artmış!
“Bu nasıl bir iştir, bu paralar nereye gidiyor o zaman” diye sormayın. Tüpraş rafinerisinin astronomik kar kalemine bakın, nereye gittiğini görürsünüz. Yılın ilk 9 ayında Tüpraş’ın karındaki artış, bir önceki döneme göre %1200. Yanlış okumadınız, maliyetleri %60 civarında artan Tüpraş karını tam 12 kat artırmış. Onca para da patron kimse onun cebine gitmiş.
PEYNİRİN TAMAMI MAZOTTAN YAPILSA
Tekrar gıda fiyatlarına, her defasında “ama mazotun fiyatı çok arttı” diyen toptancılara, marketlere dönelim. Tamam kardeşim, siz de “kader kurbanısınız”, rafinerinin fiyatına mecbursunuz. Mazotun fiyatı %136 artmış. Peki sizin peynire yoğurda %250, deterjana sabuna %400 zam yapmanızı nasıl izah edeceğiz? Peynirin tamamını mazottan üretseniz gene bu kadar zam olmaz!
Biz kaç gündür bunları yazıyoruz. Hala “fiyatlar kontrol edilirse dengeler bozulur” diye konuşan “uzmanlar” var. İşte burnumuzun dibinde Yunanistan, tam 51 kalem üründe fiyatları sabitledi ve devlet denetimine soktu. Yunanistan üretici güçlerin gelişkinliğinde bizim kat be kat gerimizde. Onların bu halleri ile yaptığını bizim yapmamız çok mu zor? Vatandaşın sofrasının dengesi bozulacağı kadar bozulmuş zaten, biraz da şu haramilerin kâr-zarar dengeleri bozulsa ne çıkar?
AYDINLIK
Yorumlar15
-
Veysi
3 yıl önce
Şikayet Et
Marketçilerin ve fırsatçı şirketlerin kuyruğu batıya bağlı bu ülke toprağına bağlı olsa. Son 20 senede kazanamadıklarını son 2 senede kazandılar. Millisin ya 1 senede kar etme. 18 sene normal kar etmişsin hadi millisinya 1 sene normal kar et? Ederler mi? Yok. Seçimde bu milleti sıkıp şaşırtıp tilkileri başa getirmeye uğraşıyorlar. Aptalların hesabı varsa kurtlarında bir hesabı var unutmayın :)
Beğen
Cevapla
-
Bahane yok
3 yıl önce
Şikayet Et
Devletin her kurumu, ithlatı, ihracatı,nüfusu, tüketimi ,üretimi biliyor, stokçuları ,par.ve emtiia hreketinden tespit eder, ifş eder,.uyarır, ve piyasayı düzene koybilir,devlet bunun için var, Gücüm yetmiyor diyemez, peki bu fırsatçılar kimden cesaret alıyor? Kredi marketlerde en az diğerleri kdar modaya uyuyor, dengeyi bozacak hareketliliğe kısıtlama getirmeli, şok tedvirler almalı, ,gerekirse depodaki mallları, maliyetinden istimlak etmeli, kış şartları ve seçim sürecinde ak parti kybettirlmek isteniyor,, ama hükümet bir şekilde bunu çözer,
Beğen
Cevapla
-
K a
3 yıl önce
Şikayet Et
Bu 3 isimli marketlerin birine devlet el koyması lazım, bak ozaman nasıl hizaya geliyorlar.
Beğen
Cevapla
Toplam 7 beğeni
-
AHMET ŞEN
3 yıl önce
Şikayet Et
Bu soygunculara verilecek en iyi cevap tüm mağazalarını 5 gün kapatmak ayrıca TV kamu spotunda afişe ederek gün içinde defalarca ekranlara yansıtmak.
Beğen
Cevapla
Toplam 7 beğeni
-
Bülent DUMAN
3 yıl önce
Şikayet Et
Allah razı olsun
Beğen
Cevapla
Toplam 6 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle