Halka düşmanlık neye yarar?
- GİRİŞ02.04.2025 09:11
- GÜNCELLEME03.04.2025 09:46
Cumhuriyet tarihinin en büyük hırsızlık ve çete soruşturması….
Geçmişi şaibeler ile dolu CHP’li bir siyasetçi çete lideri ve baş zanlı olarak yargılanıyor.
Kabak gibi deliller orta yerde duruyor…
Peki CHP ne yapıyor dersiniz?
Yargılamanın sonucunu beklemek yerine “ne olursa olsun inkar” siyaseti güdüyor…
Halkı sokağa çağırıyor, ortalığı savaş alanına çeviren vandallara sonuna kadar sahip çıkıp adeta “yakın yıkın, ben arkanızdayım” diyor.
Bu da yetmiyor, “gerekirse ülkeyi batırırız” diyerek topyekün boykot çağrıları yapıyor.
Diyelim ki istediğiniz oldu, ticaret durdu, önce küçük esnaf ardından diğer Türk şirketleri battı…. Bunun size faydası ne olacak? Elinize ne geçecek?
Öyle ya, şayet gavurdan aldığınız mama ile beslenmiyorsanız veya tuzu kuru bir tefeci değilseniz, böylesi bir senaryoda herkes gibi sizin de canınız yanar.
Kazanan bir tek Türkiye’nin düşmanları olur.
Bu önermenin tersten okunuşu da doğrudur:
Bir tek Türkiye’nin düşmanları böylesi bir senaryonun gerçek olmasını arzu eder.
CHP yönetimi, belli ki siyasetin sıcaklığı içinde bu önemli gerçeğin farkında değil ama, uyandıklarında iş işten geçmiş olabilir.
Kendinizi bir kez ülkeye düşmanlık cephesinde konumlandırırsanız oradan geri dönüş çok zor olur. Çünkü siz düşmanların arasında olduğunuzu ilan edince halk da sizi düşmanların sırasına yazar ve size öyle muamele eder.
Tekrar etmekte fayda var: Müslüman Türk, dostluğunda da düşmanlığında da son derece samimidir. Geçmişte ona dost olanların da düşmanlık edenlerin de yolları nereye çıkmış herkesçe gayet iyi bilinir.
ÖZEL CHP’Yİ İNTİHARA SÜRÜKLÜYOR
TOBB başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, boykot çağrısına karşı açıklama yaptı.
“Üreten, istihdam sağlayan, yatırım yapan şirketlerimizin hedef haline getirilmesi ve boykot çağrıları yanlıştır. Şirketlerimiz siyasi tartışmaların dışında tutulmalıdır.” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, geri adım atmak yerine Hisarcıklıoğlu’nu tehdit etti, parmak salladı, “biz güçlüyüz, sen kaybedeceksin” diye cevap verdi.
Gerçekten çok tuhaf! Özgür Bey, kimin kaybetmesini istiyor farkında mı acaba?
Karşısına aldığı tüm Türk iş dünyası. Küçük esnaf, zanaatkar, tüccar ve sanayici… Hepsi bu ülkenin insanı, hepsi bu ülkenin yatırımcısı.
Yarın sabah normal bir haftaya değil CHP tarafından tehdit edildikleri, diz çöktürülmeye çalışıldıkları bir güne uyanacaklar.
Suçları ne peki? CHP’nin hırsızlık dosyalarına omuz vermemek, CHP’nin tehlikeli sokak eylemlerine mesafeli durmak, CHP’nin istediği açıklamaları yapmamak!
“Faşizm konuşma mecburiyetidir” diyorlardı değil mi? Evet, işte faşizm tam olarak böyle bir şey. Ve şimdi tüm iş dünyasının bu faşizme teslim olması isteniyor!
Özgür Bey, belli ki kurultaya kadar gerilimi yüksek tutmak istiyor. Kendi bileceği iş. Ancak....
Ekonomik hayatın olağan kırmızı çizgileri var. O çizgileri bu denli zorlamak sonunda büyük zararlara yol açar.
Esnafı, tüccarı ve yerli sanayiciyi bu şekilde karşınıza alırsanız sonunda işçiyi emekçiyi de kendinize düşman edersiniz. CHP bu işten çok zarar görür.
TERBİYESİZLEŞME
İmamoğlu suç örgütü şüphelisi Ekrem’in babası müteahhit Hasan’ın yamyamlık ritüelini andıran bedduası herkesin malumu.
“Ne kıymetli sülale imişsiniz be” diyesi geliyor insanın… Öyle ya, bu ülke, 12 Eylül faşizmini gördü. Gencecik evlatlarını işkencehanelerden, morglardan teslim alan ana babalar bile böyle iğrenç beddualar etmedi…
Hayattaki her şeyi para ile satın alabileceğini düşünen insanların kaybedince terbiyesizleşmesi de böyle hızlı oluyor demek ki. Ne diyelim, Allah ıslah etsin.
Gaffar Yakınca / Haber7
Yorumlar87