Fotoğraftaki bakımlı, her yerinden "medeniyet" akan kadının adı Morgan Ortagus. Kendisini sağ elini kaldırırken görüyoruz.

Elbette ki bu sıradan bir sağ el değil. ABD ulusu adına, İsrail’in soykırımına kalkan olan bir el.

Morgan Ortagus, Floridalı orta halli bir aileden geliyor. Orta halli okullarda okumuş. Gençlik yıllarında konu olduğu tek gazete haberinde onu, “askerdeki nişanlısını bekleyen orta halli Amerikan kızı” olarak görüyoruz. O yılladaki en önemli başarıları ise iki kez kasaba güzeli, bir kez Florida Limon Güzeli ve bir kez Florida Portakal Çiçeği güzeli seçilmesi.

2007’de taşra kızı Ortagus’un hayatında ilk kez ciddi  bir şeyler oluyor. O yıl, işgal altındaki Bağdat'ta ABD yardım ajansı USAID’de bir iş buluyor. USAID'in aslında ABD istihbaratının bir parçası olduğu herkesin malumu. Ortagus'un Bağdat'taki görevi "halkla işler memurluğu". Siz bunu "giriş düzeyindeki istihbarat elemanı" şeklinde okuyabilirsiniz.

Ancak Bayan Ortagus, Bağdat görevi sırasında çok ilginç bir şey yapıyor. Yahudiliği keşfediyor ve din değiştiriyor, yani Hıristiyanlıktan Yahudiliğe geçiyor. Yahudiliği neden ABD'de veya İsrail'de değil de işgal altındaki Müslüman kenti Bağdat'ta keşfediyor bunu bilmiyoruz. Ancak Yahudiliğe döndükten sonra önündeki kariyer kapıları bir anda sonuna kadar açılıyor.

Eski Limon ve  Portakal Çiçeği Güzeli, önce Hazine Bakanlığında istihbaratçı ardından ABD’nin Riyad Büyükeçiliğinde ateşe oluyor. Sonra ABD’ye dönüp Standart Charter Bank, Ernst Young gibi önemli finans şirketlerinde üst düzey yönetecilik yapıyor. Nasıl bir seçim ile geldi ise artık, Afganistan’daki Adalet Reformu için Kamu Özel sektöre işbirliği platformunun başkan yardımcısı oluyor!

Bir yandan da Fox TV’de uluslararası stratejist olarak yayınlara çıkıyor. CNAS, Concordia gibi “derin ABD devletinin” düşünce kuruluşlarında kritik görevler alıyor. 

Bu esnada Eric Trump ve Ivanka Trump ile yakın dost olan Ortagus, 2019 yılında ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülüğüne getiriliyor. Trump’ın gidişine kadar görevde kalan Ortagus’un yaptığı en önemli iş, İsrail’in “silahsız yollarla yayılması” olarak değerlendirilen meşhur İbrahimi Anlaşmaları için kamuoyu oluşturmak. Ortagus’u bir de Türkiye’nin S400 almasına yönelik çok sert eleştirileri ile hatırlıyoruz. 

Kahramanımızı Biden yönetimi boyunca tekrar özel sektörde görüyoruz. “Kayda değer ortaklıklar” yolu ile kendine ait şirketler kuruyor. Bir yandan da  CIA’ya yakınlığı ve Türkiye’ye düşmanlığı ile bilinen Atlantik Konseyi’nde kıdemli danışmanlık yapıyor ve Trump ailesinin özel desteği ile Cumhuriyetçi Parti’den milletvekili adayı oluyor, ama kazanamıyor.

Seçim zaferinin ardından Trump’ın ilk işlerinden biri Morgan Ortagus’u Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un yadımcısı olarak atamak oluyor. Şimdi Bayan Ortagus, Ortadoğu’yu turlayıp Arap ülkelerine -İsrail ağzı ile- ayar vermediği zamanlarda BM Güvenlik Konseyinde ABD’yi temsil ediyor.

Son olarak, Gazze’ye insani yardım ve ateşkes için yapılan son oturumda tasarıyı veto etmek için sağ elini kararlılıkla kaldırıyor…

Sonradan olma Yahudi….

Bakımlı, güçlü, zengin ve güzel.

Ama hepsinden önemlisi…. Zalim.

Kaldırdığı elin on binlerce Filistinli çocuğun yaşamına mal olacağını biliyor. Kendisi de bir anne ama belli ki Gazze’nin bebeklerini “insan yavrusu” olarak görmüyor.

Yeni cinayetler işlensin diye İsrail’e yol verirken son derece soğukkanlı ve kendinden emin.

Çünkü acımasızlığının ödülünü alıyor.

Başka hangi karanlık sistem bir “limon güzelinden” eli kanlı bir zalim çıkarabilir ki!

Gaffar Yakınca / Haber7