Dün akşam Ülke TV ekranında gazetecilik hayatımda gördüğüm en tuhaf haberlerden birini okumak zorunda kaldım.

Yıllardır devam ettiğimiz En Sıradışı programında moderatörümüz Turgay Güler, “ben bunu okuyamayacağım” deyip elindeki haber metnini Mahmut Övür’e uzattı. Mahmut Ağabey “ben de okuyamam Gaffar okusun” dedi. Benden sonra genel yayın yönetmeni Hasan Öztürk var, mecburen iş bana kaldı. Gülerek ama daha çok hayretler içinde, elimdeki kağıtta yazanları okudum.

Haberi hepiniz duydunuz. CHP’nin davalara konu olan İstanbul İl Başkanlığı binasına birileri “şe’etmiş”! İl yönetimini yürüten çağrı heyeti, sabah geldiklerinde odalarında “hacimli” bir insan dışkısı bulmuşlar.

Gürsel Tekin, ağlamaklı bir sesle “CHP gibi bir partiye böyle bir şey nasıl yapılır” diye soruyor. Nasıl yapıldığı herkesin malumu. Her insan evladı 2-3 yaşlarında lazımlığa oturarak öğreniyor nasıl yapacağını. Lakin medeniyetimiz, bu işin yapılacağı yeri özel olarak tasarlamış. Adına hela dediğimiz bu mekanlar, pisliğin kanalizasyona gitmesini temin ediyor. Böylelikle pislik içinde yaşamamış oluyoruz. Gürsel Tekin de “nasıl” derken bunu kast etmiyor olmalı. “Ne hakla partimizin içine edersiniz?” diye soruyor aslında…

Çıkan patırtıdan anladığımız kadarı ile dışkılama eyleminin arkasında başka bazı CHP’liler var. Mahkemece atanan Çağrı Heyetini protesto etmek için böyle bir yöntem seçmişler. Üstelik -Tekin’in sözlerine bakılırsa- bunu daha önce de defalarca yapmışlar. Demek ki CHP’de, ‘ ..çarak iletişim kuran’ bazı insanlar var!

Bu dışkı olayının en güzel tarafı olur olmaz gözümüze soktukları “kurucu parti CHP” efsanesinin çökmesi olmalı. Efendim CHP şöyle köklü bir çınarmış da, böyle ciddi bir kurummuş da… “Madem o kadar ciddi bir yer ne demeye içine ediyorsunuz” diye sormazlar mı adama?

Bir de “Cumhuriyet’in teminatı CHP” uydurması var ki demeyin gitsin… Bu adamlar Cumhuriyet’e de partilerine gösterdikleri özeni göstereceklerse eğer vay başımıza gelen!

Adı Cumhuriyet Halk Partisi ama, halkı da Cumhuriyeti de ondan korumak gerekiyor.

ZELENSKİ GİDİCİ Mİ?

Ukrayna Yolsuzlukla Mücadele Bürosu NABU’nun üst düzey bürokratlara ve iş adamlarına yönelik operasyonu ülkedeki dengeleri sarstı. Çünkü operasyonun merkezinde Zelenski’nin kasası olarak bilinen Timur Mindiç var. Enerji ve savunma ihalelerindeki yolsuzluklar ile suçlanan Mindiç’in evinde balya balya dolarlar ele geçirildi.

Operasyonu önceden haber alan Mindiç, ülkeden kaçmıştı. Zelenski, enerji ve adalet bakanlarını görevden almak zorunda kaldı. Bu esnada Türk kökenli savunma bakanı Rüstem Umerov’un da kaçtığı bilgisi geldi.

Bir zamanlar Zelenski’nin en yakını olan İgor Kolomoiski, “yolsuzluk ve rüşvet çarkının bizzat Zelenski tarafından yönetildiğini” söylüyor. Batılı gazeteler “Zelenski’nin suyu ısındı” minvalinde haberler yapıyor.

Gerçekten de bu operasyonlar, sıradan yolsuzluk operasyonlarına benzemiyor. Birincisi, operasyonlar başlamadan önce Zelenski NABU’nun faaliyetlerini kısıtlamak için elinden geleni yapmış, Ukrayna genelinde NABU’yu destekleyen eylemler düzenlenmişti. İkincisi, NABU operasyonları FBI desteği ile yapılıyor. Daha doğrusu, bizzat Amerikalılar tarafından yönetiliyor. Üçüncü nokta ise ortaya çıkarılan yolsuzluk şemasının doğrudan Zelenski’ye kadar uzanması.

Kaçak iş adamı Mindiç, Zelenski’nin “eski” iş ortağı. Zelenski’nin filmleri için figüran bulan bir kast ajansının sahibi idi. Kiev’deki bir ofisten ibaret olan bu artist ajansı üç yıl içinde Ukrayna ordusunun en önemli dron tedarikçisi haline geldi. Ukrayna hükümeti, şirketin Flamingo isimli dron projesine milyarlarca dolar yatırdı ve proje cephede bir fiyaskoya dönüştü. Flamingo skandalı da ilk kez ABD basını tarafından gündeme getirilmişti. 

 Ukrayna siyasetindeki kontrolün büyük oranda İngiltere’nin elinde olduğu biliniyor. Şimdi ABD’nin karşı hamlelerine şahit oluyoruz. Büyük olasılıkla ABD-İngiltere anlaşması ile Zelenski’nin yerine başka biri getirilecek. Zelenski’nin, “muazzam bir halk desteği ile gelip ülkesini felakete götüren bir kukla” olarak tarihe geçeceği kesin. Ancak yerine gelecek kişi ondan daha Batıcı bir tip de olabilir, Ukrayna’nn kurtuluşu başka bir bahara kalabilir.

Gaffar Yakınca / Haber7