Önder Sav'ın başına gelenler
- GİRİŞ30.11.2008 09:03
- GÜNCELLEME30.11.2008 09:03
Geçtiğimiz ekim ayında İngiltere'de başlayan Ateist Otobüs Kampanyası'nı hatırlayanlarınız olacaktır.
Üzerinde kocaman harflerle "Tanrı muhtemelen yok. Endişelenmeyi bırakıp hayatın tadını çıkarın" yazılı otuz otobüs Londra sokaklarında dolaşmaya başlamıştı. Kampanyayı açanların hareket noktası, 2008 yaz başlarından itibaren Hristiyan grupların otobüs reklamları aracılığıyla yoğun bir kampanyaya girişmesiydi.
Ateistler de aynı yöntemi kullanarak karşı propaganda yapmanın hakları olduğunu düşündüler ve aralarında para toplayarak Otobüs Kampanyası'nı başlattılar. İngiltere'nin ardından, şimdi aynı kampanyanın Hümanist Otobüs Kampanyası adıyla ABD'ye taşındığına tanık oluyoruz.
Washington D.C.'de Aralık ayı boyunca - yani kutsal Chiristmas tatilinde - 200'den fazla otobüs "Tanrıya inanmak niye? Sadece iyi olmak için iyi olun" sloganını taşıyarak sefer yapacak. Olayın en öğretici yanı, dindarların ve kilisenin bu kampanyaya verdikleri tepki. İngiltere'de Katolik Kilisesi ve onun desteklediği düşünce kuruluşları yaptıkları açıklamada ne dediler biliyor musunuz?
Gayet sakin bir ifadeyle ateistlerin bu kampanyasının Hıristiyanlığı güçlendireceğini, insanların Tanrı hakkında daha çok düşünmesini sağlayacağını söylediler. Yani hiç de rencide olmadılar...
Dine ilişkin farklı inançların da tıpkı fikirler gibi serbestçe rekabet edebileceğini büyük bir olgunlukla kabul ettiler. Bütün bunları bana hatırlatan şey, Önder Sav'ın başına gelenler... Önder Sav Kutsal Ramazan ayında "Tanrı yoktur" diye bağırmadı. Kamuya yönelik bir açıklama da yapmadı. Bütün yaptığı, bir arkadaşıyla özel konuşmasında hacca gitmekle ilgili fikirlerini mizahi bir üslupla ifade etmek...
Haa, bir de Hz. Muhammed yerine Muhammed demek... Peki biz ne yaptık? Ortalığı birbirine kattık. Büyük bir siyasi linç kampanyası açtık. "İstifa et, özür dile" diye baskı yaptık. Bu da kesmedi, şimdi de dokunulmazlığının kaldırılması ve yargılanması için çalışıyoruz. Elmadağ Cumhuriyet Savcılığı'nın, dokunulmazlığının kaldırılması için hazırladığı fezlekede Sav "halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama" ile suçlanıyor. Sav'ın bu sözlerinin kamu barışını bozmaya yönelik olduğu iddia ediliyor. İnsaf...
Gerçekten el insaf... Önce adamın özel konuşmasını gizlice dinleyip yayınlayacaksın; sonra da halkı tahrik ediyor ve dini aşağılıyor diye suçlayacaksın. Olacak şey mi bu? Önder Sav bu konuşmayı halka yapmadı. Ama tutun ki yapmış olsaydı. Bazı insanların dini sizin kadar ciddiye almama hakkı yok mu? Eğer yoksa bu nasıl laikliktir? Bu sözlerin neresi halkı kin ve düşmanlığa tahrik ediyor? Neresi kamu barışını bozuyor?
Eğer kamu barışı dediğimiz şey inananların istediklerini söyleme, icabında inanmayanlara sövüp sayma hakkına sahip olmasına, buna karşılık inanmayanların dinle ilgili hiçbir fikirlerini ortaya koyamadan susup oturmasına ve kendilerine yapılan her hakareti sineye çekmesine dayanıyorsa buna kamu barışı denmez, zorbalık denir. Evet, bence bizim şu "rencide olma" meselesini ciddi olarak konuşmamız gerek...
Hristiyan dünyasında Hz. İsa ile ilgili fıkralar gırla giderken neden bizim dindarlarımız esen yelden nem kapıyor; bu kadar çabuk rencide olup ayağa kalkıyor acaba? Batılı dindarlardan daha dindar oldukları için mi; peygamberlerini onlardan daha çok sevdikleri için mi? Yoksa sadece daha despot oldukları için mi? Batılılar, İslam alemindeki bu fanatizmi İslam'ın tabiatında aramaya pek yatkın, kendi dinlerinin kanlı tarihini kolaycacık unutuvererek...
Ama işin aslı o ya da bu dinin felsefesinden ya da kurallarından gelmiyor. Fanatizmin kaynağı dinin kendisinde değil, o dine inanan topluluğun gelişmişlik düzeyinde; demokrasi ve özgürlük anlayışında gizli. Yani çare esas olarak dinin yapısını değil toplumun yapısını sıkı bir reformdan geçirmek. Tıpkı Batının Orta Çağ sonrasında yaşadığı Reform hareketinin aslında dinde değil toplumda gerçekleşmiş bir reform oluşu gibi.
Gülay GÖKTÜRK / Bugün
gokturkgulay@yahoo.com
Yorumlar40
-
Arma Dillo
17 yıl önce
Şikayet Et
Dışardaki insanlar. iki yüzlülük yapmadan inanıyorum veya inanmıyorum diyor.Buradaki olay bende Müslümanım diyerek siyaset yapılması.Kimsenin inancına karışıldığı yok.Sadece politikacı olup bizi yönetmeye talip olanların neye inandıklarını bilme hakkımız var.Hormonlumu hormonsuzmu.Sav ın eleştirilmesi kullandığı üsluptandı.Çıkıp ortaya ben inanmıyorum dese kimsenin bir şey dediği yok.
Beğen
Cevapla
-
bahar ılgaz
17 yıl önce
Şikayet Et
LAİKLİK İNANÇLARA HAKARETMİDİR O HALDE?!. Otobüslerde yazanların seviyesiyle onun ifadelerinin seviyesi aynımı bu bir! İkincisi sen Atatürk ün partisinde (ama artık kesinlikle şüpheliyim hala onun patrisi olduğuna) o çatı altında milletin dini değerlerine saldırıp milli bütünlüğü zedeleyeceksin bu da ynaına kar kalacak!Seiye de tutmuyor ülkenin gerçeklerine değerlerine de uymuyor sayın çok demokrat ve laik yazar!Acaba ben domakrat değil miyim diye kendimden şüphe etmeye başladım!!Demokrasiyi laikliği saygı olarak biliyordum!
Beğen
Cevapla
-
fevzikaynak
17 yıl önce
Şikayet Et
herkes için hoşgörü.. doğru ve geç kalınmış bir düşünce insanlar herkesin inandığına inanmayabilir. bu yalnızca önder sav için değil herkes için geçerli. anayasa mahkemesinin çoğunluğu başörtüsünü laiklik karşıtı bir eylem olarak görmeside bir başka inanış. ülkemizde en büyük saplantı herkesin diğer insanlara kendi inancını zorla kabul ettirmeye çalışması. elinde anayasa yetkisi varsa yasaklıyor, basın yayın yetkisi varsa topluma şikayet ediyor. bu yanlış alışkanlık türkiyede yaşayan tüm topluluklar için geçerli.
Beğen
Cevapla
-
gokdeniz
17 yıl önce
Şikayet Et
sapla saman karışmış. Sayın Göktürk örneklemeniz çok alakasız olmuş sapla samanı karıştırmışsınız.Sanki sizin zorunuza giden Önder Sav hakkında fezleke hazırlanması değilde islama ve onun kutsallarına karşı her türlü aşağılama ve dalga geçmekten mahrum bırakılmanızmış gibi bir anlam çıkmış ortaya bu yazıyı başka birisi yazsa bu kadar şaşırmazdım.Verdiğiniz örnekler tezlerinizi haklı çıkarmaz..Özgürce düşünceni söylemek ayrı başkasının kutsal saydıklarını alaya alıp o kişileri rencide etmek ayrı şeydir.Avrupadakilerden banane...
Beğen
Cevapla
-
zekeriya köklükaya
17 yıl önce
Şikayet Et
gülay. baş harfini bile küçük yazdım.senin ismin bile artık özel isim deyil.seni önce rabbime sonrada yine rabbime havale ediyorum.o herşeye kadirdir.
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle