Genelkurmay halkın vicdanında aklanmak istiyorsa
- GİRİŞ19.06.2009 10:38
- GÜNCELLEME19.06.2009 10:38
Belirsizlik her zaman demokrasi düşmanlarının işine yarar.Taraf'ın malum belgeyi yayınlayışının üstünden günler geçti.
Hâlâ ortada en ufak bir doyurucu açıklama yok. Ve bu belirsizliği fırsat bilen bir koro ilk günlerin şaşkınlığını attıktan sonra yavaş yavaş sesini yükseltmeye başladı: "Sahte belgeyle orduya karşı provokasyon yapılıyor."
Oysa eğer bu belge sahteyse, sahtekârların amacının orduyu değil, demokratik güçleri provoke etmek ve Ergenekon Davası'na darbe vurmak olduğu o kadar açık ki... Böyle bir durumda söylenecekleri daha şimdiden duyar gibi oluyorum: "Bu plan sahte çıktıysa, Ergenekon iddianamelerindeki bütün planlar, belgeler de sahte demektir, dolayısıyla Ergenekon yok demektir."
Ergenekon'u çökertmek için bundan ala komplo olur mu?
Bence Sayın Başbuğ'un da "Eğer belge sahteyse, yapacağımızı o zaman görürsünüz" lafını bu açıdan yeniden değerlendirmesinde yarar var.
X x x
Önümüzdeki belgenin sahte çıkması ihtimali -teorik olarak- her zaman vardır. Dolayısıyla belgenin gerçek olduğu kesin olarak ortaya çıkmadan kesin suçlamalarda bulunmayalım.
Ama doğruluğu konusunda kanaatimizi pekiştiren işaretlerin her geçen gün arttığını da belirtmeden geçmeyelim.
Bir kere, belgenin yayınlanmasından bu yana Genelkurmay'dan yapılan açıklamaların ikna edici olmaktan ziyade kuşkuları artırıcı etki yaratması... Kullanılan flu üslup, "yoktur" diyemeyip "kanaat oluştu" gibi ifadeler kullanılması... Askeri savcılığın daha belge gelmeden "Genelkurmay'da hazırlanmadığı anlaşılmıştır" diye açıklama yapması... Bütün bunlara Genelkurmay'ın şimdiye kadar inkâr ettiği birçok belgenin daha sonra gerçek çıktığını da eklersek belgenin doğru olma ihtimalinin ağır bastığını düşünmemiz normaldir.
Öte yandan, Taraf'a demeç veren bir emekli orgeneralin 'İlker'i daha Kara Kuvvetleri Komutanı iken bu ekip konusunda uyarmıştım. Bu belgenin çalışması Ocak 2009'da başladı' sözlerinin şimdiye kadar Genelkurmay Başkanlığı tarafından yalanlanmayışı; Başbuğ'un, 'Ben böyle bir görüşme yapmadım, uyarı almadım' dememesi garip değil mi?
Bilindiği gibi, belgenin ele geçirildiği avukatlık bürosunun sahibi olan ve şu anda Ergenekon tutuklusu bulunan Av. Serdar Öztürk, bürosunda böyle bir belge bulunmadığını, ortadaki belgenin sahte olduğunu iddia etmişti. Şimdi duyuyoruz ki Avukat Öztürk Ergenekon savcıları hakkında belge sızdırmaktan dolayı suç duyurusunda bulunmuş. Peki bu biraz garip ve çelişkili bir durum değil mi? Öyle ya, Taraf'ın yayınladığı belge sahteyse, yani böyle bir belge yoksa yok olan bir şey nasıl sızdırılır?
Ve en son olarak, Albay Çiçek'in Ergenekon savcıları önünde ifade vermekten ve imza atmaktan kaçınışı/kaçırılışı yani apaçık ortada olan bu sivil yargı korkusu, kuşkularımızı artıran ve belgenin doğru olduğu yönündeki kanaatimizi pekiştiren bir gelişme oldu.
Peki bu kuşkular nasıl dağılacak?
Gerçeğe ulaşmak nasıl mümkün olacak?
Şu anda askeri yargının sakıncaları, demokrasiyle ve kanun önünde eşitlik ilkesiyle bağdaşmazlığı konusunda bilinen lafları tekrar edecek değilim. Bunlar elbette önemli ama ben şu anda çok daha pratik ve somut bir ihtiyaçtan söz edeceğim:
Eğer Genelkurmay kamuoyunu bu belgenin kendi içinde hazırlanmadığına inandırmak istiyorsa davanın sivil yargıda görülmesini özellikle istemelidir. Son olay, toplumun ordu hakkındaki duygu ve düşüncelerinde gerçek bir travma etkisi yaratmıştır. Ordunun "kendi adamlarını" adli yargıdan kaçırma çabası olarak görünebilecek her türlü girişim, bu travmayı artırır.
Bugün yetmiş milyon insan gözünü dikmiş bu olayın sonucunu bekliyor. Bu insanlar endişeli, kuşkulu ve hatta öfkeliler. Şimdiye kadar yaşanan tecrübeler yüzünden, askeri mahkeme tarafından yapılacak bir yargılama geniş kitlelerin gözünde gerçek bir "aklanma" olmayacaktır. Kafalara yerleşen korkunç şüphe silinmeyecektir.
Oysa Genelkurmay için, halkın vicdanında aklanmak mahkemede aklanmaktan çok daha önemlidir, daha doğrusu önemli olmak zorundadır.
"Orduyu yıpratma gayretlerinden" bu kadar çok yakınan komutanların, bizzat kendilerinin sebep olabilecekleri bu vahim ve kalıcı yıpranma konusunda dikkatli olmalarında fayda var.
Gülay GÖKTÜRK - Bugün
gokturkgulay@yahoo.com
Yorumlar21
-
mehmet aziz öztürk
16 yıl önce
Şikayet Et
Türkiye Garnizon Cumhuriyeti. bu sözü sevdim. kim uyarlamışsa.
darbeciler psikolojik olarak
siyasetçileri yıpratmak için evlerinin
yanında bombalar patlatıyormuş gün
döndü devran döndü. Şimdi
camilerden sela okutmak lazım,
vesayet rejiminin cenaze namazına
tabii... Er kişi niyetine... Tanrı Uludur!,
Tanrı Uludur!
Beğen
Cevapla
-
mehmet aziz öztürk
16 yıl önce
Şikayet Et
dünyanın en zengin hava kuvvetleri komutanı. kim diye sorarsak herkes amerikayı
gösterir. Ama tahsin şahinkayadır.
12 eylülün konsey üyesi. Bu adam
hangi zengin ülkenin komutanıydı.
O zman ekmek sırayla gaz karneyle
alınırdı. Tüm mallar karaborsaydı.
Böyle fakir bir ülkede dünyanın en
zengin hava kuvvetler komutanı
yaşamaktaydı. Sanki Alice harikalar
dünyasında gibi. Hangi ülkeye hangi
hizmeti karşılığında kendisine bu
servet bahşedilmişti. Araştırmak
soruşturmak gerekir. Ama bu
soruşturma işini askeri savcıya
"emir" vermemekte lazım.
Beğen
Cevapla
-
mehmet aziz öztürk
16 yıl önce
Şikayet Et
bütün kavganın sebebi. egemenliğini gerçek sahiplerine halka devretmemek kavgası. ABD
nin türkiyeye eline geçirmekteki en önemli kozu türk S.k. dir. ABD
yıllarca Türkiyey, TSK eliyle yönetti ve biçimlendirdi.Türkiye halkıyla
devletiyle egemenlik ve hükümranlık haklarıı eline alack.
Sonrasında gerçek büyümeye başlayacaktır. Önce amerikanın
yerli uzantılar kesilecek tabii. Ergenekon Amerikanın türkiyedeki
teşkilatının oyuncağıydı. onun sonu geldi. Sırada 80 yıldır türkiyeyi
ellerinde oynattıkları vesayet rejimi
var.
Beğen
Cevapla
-
deli mavi
16 yıl önce
Şikayet Et
bu işin sonu. birtane günah keçisi bulup işi ona ihale eder.ve işi çözdük diye kapatırlar.tabi kendini feda eden adam mesleğini kaybetmiştir ama bir anda da köşeyi dönmüştür.
Beğen
Cevapla
-
VELİ ÇOKKÜÇÜK
16 yıl önce
Şikayet Et
OUR BOYS UN VİCDANLA DEĞİL CÜZDANLA MUHABBETİ İYİDİR. Dünyanın en zengin generalleri yaz, internetten bul kim olduğunu bu tosuncukların. bunların vicdanı yok ama cüzdanları çok büyüktür. 30 senedir pkk ayaklarına devletin 300 milyar dolarını götürdü uyuşturucu ve silah kaçakçılığından da bir o kadar götürdü gene mayın temizleyemem diyor benim işim darbe yapmak yapmak diyor. yuh yani, yuh!
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle