Siz kendinize bakın
- GİRİŞ23.10.2010 07:10
- GÜNCELLEME23.10.2010 07:10
Bir sorunun birbirinden farklı tezahürleri karşısında apışıp kalmamak; farklı tezahürleri farklı sorunlar zannetmemek düzgün düşünmenin alfabesi sayılabilir herhalde.
Son zamanlarda "genişleyen" türban tartışmalarına baktıkça, bizim "laikçi"lerimizin böyle bir temel yetiden bile yoksun olduklarını düşünmeye başladım.
Farkındaysanız, yasağın farklı alanlardaki uygulamalarına itirazla karşılaştıklarında bir kez daha şoke oluyorlar: "Bu da mı başımıza gelecekti!"
"Gördünüz mü, türbanın Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne kadar çıkışını meşrulaştırmaya çalışıyorlar!"
"Gördünüz mü şimdi de memurlara baş örtme hakkı istiyorlar."
"İşte şimdi de ilköğretimde çocuklarını başörtüsüyle okula yollamaya başladılar."
"Farkındaysanız, 2011 seçimlerinde başörtülü milletvekili meselesini yine gündeme taşıyacaklar..."
"Başımıza taş yağacak" dehşetiyle karşılanan bütün bu taleplerin aslında tek bir talep olduğunu, tek bir yasaktan kaynaklandığını görebilmek neden bu kadar zor?
Ortada tek bir yasak ve tek bir çözüm yolu var.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
Yorumlar5